1.Stresli hissettiğim zaman kendi düşünce ve vücudumu DİNLEYECEĞİM
Eğer gün içinde olağan durumdan kendimi daha acı içinde, stresli veya yorgun hissedersem, bu vücudumun bana dinlenmeye ihtiyacım olduğuna dair bir mesaj olarak yorumlayacağım.
Kendinizi stresli hissettiğinizde, (yemek veya tatlı gibi şeyler atıştırmak veya alkol kullanmak yerine) sakin bir yerde sadece 20 dakika öylece oturup nefes alın ve sadece nefesinize odaklanın.
Bu durum size göre değilse, dost bir arkadaşınızla konuşabilir veya dışarıya çıkıp yarım saat yürümeyi tercih edebilirsiniz. Bu pozitif uygulamalar hiç de zor olmayıp, kendi hayatınızda değişimi hemen fark edeceğinizi söyleyebilirim.
2. Her gün GÜLECEĞİM (Biraz İddialı Oldu)
Ben rol yapmayı pek seven bir kişi değilim, ama bilime olan merakım beni bazen bu rol yapmaya itiyor neden? Araştırmalar göstermiştir ki, hayata sahte bir gülüşle bile başlasak, fizyolojik olarak beyin bunu iyi bir şey olarak yorumlayıp, kendimizi daha iyi hissetmemizi bir parçada olsa sağlayabilir.
Size yine çarpıcı bir araştırma söylemek istiyorum: bebekler hatta çocuklar günde en az “300” defa gülerken, biz yetişkinler ise en fazla “5” defa desem inanır mısınız? Ben inandım. Çünkü neredeyse her gün iş kaygısı (Ya işten atılırsam ya yanlış bir şey yaparsam gibi düşüncelerle) yaşıyor-uz.
Her gün kendimizi biraz zorlayıp gülmek, başkalarıyla olan iletişimimizi de geliştirecektir. Sabahları gülerek “Merhaba Süleyman Bey, nasılsınız? (Gülüyoruz bu arada)” diyebilir ve ilişkilerimize biraz daha derinlik katıp buzları eritebiliriz. Bu durumun en zor yeri neresi desem? Tabii ki asansöre binerken…
3. POZİTİF GENİŞLEYEN bir hayatı yaşayacağım.
Hayatımızda halen fark etmediğimiz bir yeteneğimiz olabilir, fakat kutunun dışına çıkmayı, rahatlık alanlarımızın dışına adım atmaya ve hiç yapmadığımız bir şey yapmaya İSTEKLİ OLMADIKÇA bu potansiyel yetilerimiz gün ışığına çıkamayacaktır.
Bugün en büyük icatlardan bazıları, insanların mevut durumdan mümkün olabilecek sınırlara kendilerini ileri atmalarından kaynaklanmıştır. Korkmuyorsak, hiçbir şey yapıyoruzdur. Tüm hatalarımızı kabul etmekle başlayın yola. Etrafınızdaki tüm seslere kulağınızı kapatın ve sadece daha iyi şeyler yaratmaya odaklanın.
4. Geçmişimi geride bırakacağım fakat ondan DERS ÇIKARACAĞIM
Geçmişimizi hatırlamak, onu omuzlarımızda taşıyacağımız anlamına gelmez. Buna karşın, edindiğimiz tüm tecrübelerimiz açıkçası bize geleceğimizde daha iyi hizmet etmek için vardırlar.
Demem o ki, bu tecrübeleri, geleceğini daha iyi şekillendirecek bir araç olarak ta görebilirsin. Hayatımda edindiğim bir iş tecrübesini paylaşmak istiyorum. İş hayatı acımasız genellikle diyebilirim. Birlikte iş yapacağınız arkadaşlarınız sizlerle çok şeyi paylaşmaz ve onların tek korkuları “Ya işimi benden alırsa olacaktır.”
Birinci dersim: en iyi olduğunuz konuları sadece kendinize saklayın. Ve yaptığınız tüm değerli şeylerin sonuçlarını patronlarınızla bizzat siz konuşun ve görüşün. AKILLARINDA KALIRSINIZ. İkincisi ve en önemlisi; “ÇALIŞIYOR GİBİ GÖRÜNÜN” mükemmel işe yarıyor. Ama ne kadar sağlıklı bunu size bırakıyorum…
5. Her zaman YAŞAMAK İSTEDİĞİM HAYATI YAŞAYACAĞIM
Genellikle birçok insan kendi mutluluğun peşinden gideceğine, başkalarının yaşamak istediği hayatı yaşamayı tercih ediyorlar. Mutluluk çok genel bir kavram ama şunu söyleyebilirim ki; hayatımız, hayallerimizi gerçekleştirmek için başkalarını hayatını tatmin edecek kadar çok kısadır.
Her sabah kalktığınız zaman kendinize şu soruyu sorun: “Gerçekten bugün yaşamak istediğim hayat bu hayat mı?” Evet ben de öyle düşünmüştüm. Kendimize bir sözümüz var ve bunu kesinlikle yapmak zorundayız.
Ruhun arzusu, bu dünyaya bir şeyler katmak olduğunda tatmin olur. Ve siz bir şeyleri yaratıp bu dünyaya verdiğiniz zaman, işte o zaman yorulmak bilmeyeceksiniz. Ve daha iyisine gitmeye daha istekli olacaksınız. EMİN OLUN BUNDAN.
6. İlişkilerimin GEÇİCİ OLDUĞUNU HATIRLAYACAĞIM.
Hayatımıza birçok insan girer ve çıkar. En iyi arkadaşlarla karşılaştığınızı, mükemmel bir iş ortağınızın olduğunu veya hayatınızın aşkını bulduğunuzu düşündüğünüzde, KOCAMAN BİR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAYABİLECEĞİNİZİ söyleyebilirim.
Hayatınızda bir ilişki kaybederseniz, bırakın gitsin ve ilişkilerin geçici olduğunu veya sezonu bitmiş olarak düşünmeyi kendinize hatırlatın. Her şeyin bir başlangıcı olduğu gibi, bir sonu da muhakkak olacaktır.
Sonuçta her birimiz bir gün öleceğiz ve ölüm bana, ilişkilerimizin bittiğini göstermiyor. Sadece yeni fırsatlara yeni şeyler öğrenmemize açılacak başka kapıların olduğunu da hatırlatıyor. Hangimiz iş hayatından halen çok sık olarak görüştüğü kişilerin olduğunu söyleyebilir? Evlilik hayatına giren bir birey olarak söylemeliyim ki, maalesef öncelikle aile geliyor ve arkadaşlıklar çok uzun ömürlü gözükmüyor.
7. Hayatımda olan TÜM DEĞİŞİMLERİ KUCAKLAYACAĞIM
Hayatımızda değişmeyen tek şey değişim olup, her nedense bizi belirsizlikler çok korkutmuştur.
Size hepimizde olan sorunun kaynağının ne olduğunu açıklamak istiyorum izin verirseniz: Asıl sorun, bu hayatımızda hiç “SORUN OLMADIĞINI/OLMAYACAĞINI VARSAYMAKTAN” kaynaklanır. Ama değişimler bizi geliştirmek için geliyor. Sorunu olmayan bir insan tanıyor musunuz? Örneğin benim şu an “parasal sorunlarım” var. Eğer fazla paranız varsa bana ödünç verebilirsiniz Hiç hayır demem.
Bir başkasına bakıyorum, en yakını kanser, bir başkasına bakıyorum, daha yeni eşinden ayrılmış, bir başkasına bakıyorum niye daha iyi bir arabaya sahip değilmiş ve bir başkasına bakıyorum, babası kalp krizi geçirmiş ve dünyalarca borcu var. Peki hiç düşündünüz mü neden bunlar var?
Size hemen açıklayayım. Mesela, bir arkadaşımın aile ilişkisi çok daha iyi değil ve iletişimleri çok kötü ama gelin görün ki babası kalp krizi geçirdi. Neden oldu peki? Ben bu hayatın bizim için harika bir yer olduğuna ve yaratıldığına inanıyorum.
Allah, bu arkadaşımı, babasıyla daha sağlıklı bir ilişki geliştirsin diye bu istenmeyen sağlığı meydana geldiğine eminim. Peki benim durumum. İleride çok daha ihtiyaç duyacağım para olacağından şimdiden uyarıyor beni. “Bak paranı savurma, sadece ihtiyacın olan şeyleri al” diye mesajlar gönderiyor. Ya bunları yapmaya devam edersem ne olur? Dibi boylar ve herkesi suçlarım. Çünkü en iyi yaptığımız şey suçlamaktır…
Ama belirsizlikle ilgili kendi deneyimlerimden yola çıkarak söylemeliyim ki, ben işsiz olduğum zaman biliyorum ki, ayrıldığım işten çok daha iyi bir iş bulmaya gidiyorum. Niye mi? Çünkü korkum beni daha iş bulamayacağımı her seferinde ikna etmeye kalkışıyor ve o işin bana göre iyi olmadığını çok net bilsem de ileri adım atmak beni çoğu zaman korkutuyor da.
ASIL KORKU, “DAHA İYİ” bir iş BULAMAMA BELİRSİZLİĞİDİR. Ama hayat size değişimin kaçınılmaz olduğunu her fırsatta karşınıza çıkarıyor. Yukarıda da hep bahsettiğim gibi rahatlık alanımızda zaten her şey bize yetiyor gibi gelir ama belirsizliklerden korktuğumuz için bahanelerimiz hazırdır cebimizde: “İş bulmak bu devirde çok zor, (evet bir nebze katılıyorum)” gibi…
Belirsizlik başta zordur, ortada karışık gelir ama sonu HARİKA biter. Çünkü gelişmek doğamızın bir parçası ve bu gerçek. Bu gerçekten kaçmak, dünyayı illüzyon gibi görmektir kanımca.
Size bunu yapın demiyorum ama genelde bu uygulamayı severek yaparım. Belki sizin de bir gün işinize yarayabilir:
Bir defter alın ve bu defterin başına, “KENDİME TUTTUĞUM SÖZLERİM” veya sadece “SÖZLERİM” de diyebilirsiniz siz karar verin.
Yukarıda kendimize verdiğimiz sözleri hatırlamak için NEDEN BUNLARI YAPACAĞINIZI YAZIN. Unutacağınızdan eminim, ama hayatımızda günlük koşuşturmalar unutturacağından dolayı bu çok önemli sözleri hatırlayabilmeniz için görebileceğiniz her yere yapıştırın derim. Görmediğimiz, duymadığımız, dokunmadığımız her şey zamanla unutulur. Seçim bizim. Ya şu an yapar ya da…
Tekrar görüşmek umuduyla….