Daha hızlı bir iş bulmak, bir işe gitmek gibidir; Sabah 8:00, Akşam 18:00
İzin verirseniz, iş arayanların başarı öykülerinden devam etmek istiyorum. Başlamadan önce anlatacağım bütün hikayelerin şu üç ana tema üzerine toplanmış olduğunu bir önceki makalemizde bahsetmiştik. Bunlar yirmi tavsiyenin ilk üç tanesi olarak da kabul edebilirsiniz.
1) Kimsenin size bir iş borcu yoktur.
Eğer bir iş istiyorsanız, evinizin dışına çıkıp aramanız gerekir. Hem de çok aramanız gerekir. Yapılan bir araştırmaya göre, iş arayanların üçte ikisinin daha ilk ay içerisinde iş aramayı bıraktıkları görülmüştür. Bu sürecin basit, hızlı ve kolay olacağını varsaymak, erkenden pes etmeye sebep olur.
Bir kurtuluş bekleniyor, üzülüyor ve ne yazık ki beklenen o kurtuluş günü hiç gelmiyor. Ve sonunda iş arayanlar acı gerçekle yüzleşmek zorunda kalıyor. Kimsenin bize iş borcu yoktur. Dışarı çıkıp iş bulmak bizim hayati sorumluluğumuzdur.
2) Başarmanın, iş arama için harcanan çabayla doğrudan orantılıdır.
Ne kadar çok denerseniz ne kadar çok vakit ayırırsanız, istediğiniz işi bulma şansınız da o kadar artacaktır. Tabii ki, çabalarımızı akıllıca da yönlendirmeniz önemli olacaktır.
Size işsizken, 10 tane CV hazırladım ve tek tek ilgi duyduğum firmaları gezdim. bir firmanın güvenlik görevlisine bizzat insan kaynaklarıyla görüşeceğimi söyledim; tabii ki kibar bir dille. İnsan kaynaklarındaki kişi beni kabul etti ve kendimi ifade etmeme izin verdi.
Fakat sizin ilanınıza baş vurduğumu ve neden bana geri dönüş yapmadıklarını sorduğumda; “Sadece 3üç iş değiştirdiğim için dikkate almadıklarını” söyledi. Ben de bunun üzerine bu işi yapabileceğimi evet bu işte hiçbir tecrübem yok ama bunu yapabileceğimi söyledim ve benim CV mi yöneticilerine vereceğini söyledi. Sonuç; maalesef olmadı. ama CV’mi yöneticilerin görmesi konusunda çabamdan dolayı da kendime olan özgüvenim daha da arttı.
3) İş avınızın başarılı olabilmesi için, süreçte kullandığınız stratejilerinizin değiştirilmesi önemlidir.
Bir şey denediniz ve işe yaramadığını gördünüz. Hemen başka bir taktik denemelisiniz. Eğer CV nizde satış üzerine çok tecrübemiz varsa, herhalde lojistik bölümünde iş aramak istemezsiniz.
Veya gazetelerdeki ilanları cevaplamış, internet üzerinden yüzlerce iş başvurusu yapmış, her yere özgeçmişinizi göndermiş ve bunların hiçbiri işe yaramamışsa, neden halen aynı stratejiyi uygulayalım ki? “Aynı şeylere yaparak farklı sonuç beklemek deliliktir” demiş Einstein.
Bir İş Nasıl Bulunur Bilmiyorsanız?
Belki başka teknikler olduğunun farkında olmayabilirsiniz. Eğer geleneksel yöntemle iş arama yöntemi denemişseniz-yani, özgeçmişleri, ilanlar, internet vs.- ve hiçbiri işe yaramamışsa, aniden bir anda farkındalık yaşayacaksınızdır. Bunun için size dört numaralı ipucu olarak bir çareniz var diyebilirim.
4) Basklarından İlham Alın
Aileniz, arkadaşlarınız ve yakınlarının arasında, bir işten ayrılmış ve ardından istediği işi bulmuş, yani iş avı sırasında başarı kazanmış birileri varsa konuşabilir ve onların yaptığını taklit edebilirsiniz. Eğer yapabilirseniz, anlattıklarımı çöpe atabilirsiniz.
Diyelim ki kendiniz yeni bir iş açmaya karar verdiniz. Sanırım bunu araştırmadan yapmazsınız. İşinizi daha karlı hale getirmeniz için, bu işle uğraşmış insanları bulur ve onlardan ipucu alırsınız.
Neleri yapıp, neleri yapmayacağınızı öğrenirsiniz. Ama bu bilgiyi alacağınız kişi, sizin onun yakınlarında aynı işi yapacağını bilmemeli. Niye mi? Çünkü ona rakip olabileceğini düşünüp önemli olan şeyleri örtbas edebilir.
5) Hayal gücünüzü biraz çalıştırmanızı istiyorum.
Dışarda bir yerlerde, sizi bekleyen işinize bir an önce ulaşmış olduğunuzu hayal edin. Tüm hayatınıza bakarak, kendinizi daima işi olan biri gibi hayal edin. İşin doğası gereği, değişik dönemlerde çeşitlilik göstermiştir.
Bir dönem başka biri için çalışıyorsunuz. Bu iş size aitti. Bir başka dönemde, bir başkası için çalışıyorsunuz o da sizin işinizdir. Eğer şimdi bir iş avına çıkmışsanız, o da sizin işinizdir, Emin olun işsiz değilsiniz.
İş aramayı da bir iş olarak görebilirsiniz. Haftanın beş günü sabah 9’dan akşam 5’e kadar tam zamanlı olarak çalışıyorsunuz. Tek farkı maaş almıyoruz. Aynı maaşlı bir çalışan gibi sabah 9’ta mesaiye başlayıp akşam 5’te bitiriyoruz.
Yapılan istatistikler göstermiş ki, sabah 9-akşam 5 arasında iş aramak, iş avcılarının üçte ikisinin maalesef haftada beş ya da daha az saat iş aramaya zaman vermişler. Bu oldukça düşük bir oran.
Dışarıda, sizi bekleyen işinizi bulmak için en az haftada otuz beş “35” saatinizi ayırmanız gerekiyor. Bu da iş bulma sürenizi kısaltacaktır.
Bunu size daha net bir şekilde anlatayım. Bir kişiyi iş avcısı hayal edelim. Ve bu kişi iş aramak için haftada sadece beş saatini iş aramaya veriyor. Sonuç olarak kişinin iş bulması otuz haftayı yani 150 saati buluyor.
Şimdi aynı kişiyi zaman içinde geri götürelim, fakat bu sefer kişi bu sürecin 150 saat süreceğini biliyor. 150 saatini hızlı bir şekilde tamamlamak için haftada otuz beş saati görevine ayırmaya karar verdi. Basit bir hesaplamayla, 150 saat süren bir iş avının dört haftaya denk geldiğini görebiliriz. Sonuç olarak kişi bir iş buldu ve diğer şeyler aynı kaldı.
6) İş arama sürecinin sandığınızdan daha uzun sürmesine hem düşünsel hem de fiziksel olarak kendimizi hazırlamalıyız.
Tam zamanlı bir iş aramanıza rağmen, birçok nedenden ötürü en kısa iş arama süreci 2-8 HAFTA ARASI sürmektedir. Elbette ne tür bir iş aradığınızla, nerede yaşadığınızla, yaşınızla, hedefimizin ne kadar yüksek olduğuyla ve maaş beklentinizle de oldukça yakından ilgilidir. En az iki hafta ya da çok güvenmeyin derim. 18 Hafta (5 ay) ve üzerine de hazırlıklı olun derim.
7) Bir iş bulana kadar devam edin.
Oyunumuzun adı, ISRARCILIK, aynı kuruluşa e-mail ile özgeçmişini gönderttikten sonra, bir de normal posta ile gönderen, takip eden hafta telefon açan anlamına gelir. Israrcı, ilgilendiği yerlere doğrudan giden, takip eden aylarda “boş pozisyonumuz yok” durumunda bir değişiklik olup olmadığını kontrol etmek için birkaç defa giden anlamına gelir. Israrcı, kotalar olmadan çalışmayı öğrenen demektir.
Bir iş avcısının en büyük ekmeği, her şeyden önce UMUTTUR ve umut ısrarcılıktan DOĞAR. Apple’ın kurucusu Steve Jobs’ın bir biyografisinde bu ısrarcılığı ona çok şey kazandırdığını görebiliyorum. Adam, bir yazılım şirketinde çalışmak için ”Beni bu işe alana kadar ofisten çıkmayacağım” demiş. Ve neticede şirket sahibi bu kadar istekli olduğunu görüp Steve Jobs’ ı işe almayı kabul etmiş. Önemli olan da sizin istekliliğinizin ne kadarını karşıya verebileceğinizle de ilgili olduğudur.
8) Daha önce yaptığınız işin tıpatıp aynısını bulabileceğinizi sakın ama sakın beklemeyin.
Belki bu sizin için biraz hayal kırıklığı olacaktır; neticede önceki işinizden, memnun kalarak ayrılmıştınız. Belki aynı işi bulabilirsiniz. Ama dışarıdaki gerçeğe de hazır olun derim; bu hayat değişebilir, dünya sürekli değişiyor zaten, işler kaybolabilir.
Geçmişte yaptığınız TIPATIP aynı işi bulmayı umma fikrinden vazgeçmenizi isteyeceğim. Yani üzerinize yapıştırılmış İŞ ETİKETİDEN kurtulun. (Ben bir bilgisayar mühendisinin, vs.) Bunun yerine “Ben…………. Yapabilecek biriyim.” şeklinde tanımlayabilirsiniz. Yapabileceğiniz, yapabildiğiniz veya yapmaktan hoşlandığınız diğer iş veya işleri tanımlayabilirsiniz.
9) Dışarıda neyin mümkün olduğunu unutmanızı istiyorum. En çok istediğiniz işin peşinden gidin.
Daha önce satış pazarlama işinden ayrıldıktan sonra evde can sıkıntısından kendimi Photoshop uygulamasını öğrenirken buldum. O kadar leyif vermişti ki bana. Reklam tasarımları oluşturmayı çok istemiştim. İnanır mısınız tam 8 firma başvurusundan 4’ü bu iş yapmayacağımı ama istersen gelip çalışabileceğimi söylemişlerdi.
Genelde tacrübeli kişi arıyorlar ama ben pes atmemdim ve bir firmayla anlaştım. Sonra da başka bir iş bulup çıktım. Daha fazla para kazanmaktan dolayı çıkmıştım. Ama keşke çıkmasaymışım…
10) Herkese İş Aradığınızı Söyleyin
Ne tür bir iş aradığınız karar verdiğiniz zaman, herkese ne olduğunu söyleyin. Hatta telefonunuza size ulaşamadıklarında bir mesaj bırakın; ” Şu an müsait değilim, yazılım programcılığıyla ilgili bir iş aramaktayım…” gibi.
Bu kuralın altını tekrar çizmenizi, istiyorum; ezberleyin, bir kenara not edin. O şirkette boş bir pozisyon olup olmamasına dikkat etmeniz gerekmez. Siz böyle bir yere gittiğiniz zaman, belki patronlar üç ay öncesinden sizin aradığınız pozisyonla ilgili bir departman açmayı düşünmüş olabilirler. Ve siz bu askıda olan pozisyon için onlara hatırlatmış olur ve belki de siz o departmanın açılmasına katkıda bulunabilirsiniz. Hayat bu, her şey olabilir.
Size şu an çalıştığım firmanın reklam departmanını oluşturduğumu söylesem. Siz kendinize inandığınız sürece, firmaya değer katacağınıza inandığınız sürece durup dururken sizi kimse hemen reddetmez. Bence böyle bir fikriniz varsa hemen deneyin.
Eğer dışarıda sizi beklemekte olan işinize daha çabuk bir şekilde ulaşmak istiyorsanız, yirmi ya da daha az çalışanı olan kuruluşlara konsantre olun derim. Bizler bir şey konusunda genelleme yapma eğilimimiz oldukça fazladır. Genelde büyük, tanınmış firmalarda iş aramayı yeğler ve bu büyük şirketler fazla personel çıkardığı zaman, sanki piyasada iş olanağının büyük çoğunluk bu şirketlere bağlıymış gibi yanlış genellemeler de bulunabiliriz. Bu alışılmış ve bedeli ağır bir hatadır.
Gerçek olan, her zaman eleman alan kuruluşlar vardır; genellikle yüz ya da altında eleman çalıştıran şirketlerdir bunlar. O yüzden daha küçük kuruluşlara gitmeyi de ihmal etmeyin lütfen.
11) Destek Grupları Arayın
Dışarıda bir yerde sizi bekleyen işe ulaşmanızı çabuklaştırmak istiyorsanız, kendinize bir çeşit destek grubu oluşturmalısınız. Böylece tüm iş arama sürecini tek başınıza göğüslemek zorunda kalmazsınız, Destek grubunun, cesaretiniz kırıldığında ve hızlanmanız da çok işe yarayacağını söyleyebilirim. Bu kişi, bir kariyer danışmanı olacağı gibi, anneniz, eşiniz veya dostlarınızdan biri de olabilir. Kendinizi iyi hissettirecek kişiler bulmanız tabii ki daha önemli.
12) Aramaya devam et
Dışarıda sizi bekleyen işinizi aramayı hızlandırmak için bir ya da iki kuruluşun arkasından gitmek yerine birçok değişik kuruluşun arkasından gitmeniz gerekecektir. Arayışınızı, tek bir kuruluş üzerinden yoğunlaştırmanız, iş avının sonu olacaktır. Size bir kuruluş, “Sizi önümüzdeki hafta arayacağız, Söz!” deseler de her gün aramaya devam etmemiz gerekir.
Eğer hoşunuza giden bir yer sizinle ilgilenirse, başarılı bir sonuca ulaşacağınızı düşünerek sakın iş avınızı beklemeye almayın. Başka kuruluşlarda iş aramaya devam edin; ta ki, işe başlayana kadar. Yoksa kesinmiş gibi görünen bir görüşmenin sonu son dakikada hüsranla sonuçlanırsa paha biçilmez değerdeki zamanınızı boşa harcamış olursunuz.
Dışarıda sizi bekleyen işinize kavuşmak için ilginizi çeken kuruluşları belirleyin ve oraya gidin. O işte boş bir pozisyon olup olmamasına dikkat etmeniz gerekmez.
13) Günde en az dört işverenle yüz yüze görüşmeniz gerekecektir.
Eğer iş bulmak konusunda gerçekten bulmak istiyorsanız ve bunun daha hızlı olmasını istiyorsanız, günde en az dört işverenle yüz yüze görüşmeniz gerekecektir. Eğer telefonla bağlantıya geçmek istiyorsanız, bu sayıyı 30’a çıkarmanızı tavsiye ederim. Yapılan bir araştırmada ayda sadece 6 işverenle yüz yüze görüşüldüğü görülmüştür. Bu oldukça azdır.
İşverenlerle görüşürken, sizin yapabildiğiniz şeylerin aynısını yapabilecek diğer on dokuz kişiden ne farkınız olduğunu anlatmaya hazırlıklı olun. Eğer size önerebilecekleri bir pozisyon yoksa, sakın reddedilmek sizi yıldırmasın. Kibar olun ve eleman arayan birilerini bilip bilmediklerini sorun. İstediğiniz işi bulana kadar aramaya devam edin.
Size şunu söyleyebilirim ki, iş verenlerle yüz yüze görüşme yöntemiyle; diğer telefon görüşmeleriyle, internet üzerinden veya posta yoluyla gönderdiğiniz CV yöntemlerinden şansınız %50’dir. Bunu hafife almayın derim. Diğer makalemden “İş Avında Başarı Oranları” makaleyi de okumanızı tavsiye ederim.
14) Görüştüğün kişilere teşekkür maili gönder
Görüşmeyi yaptığınız günün akşamında, sakin bir yere oturun ve o gün görüştüğümüz herkese bir teşekkür maili veya SMS gönderebilirsiniz. Sadece işverenlere değil, size dostça yaklaşan, sizi kabul edenlere de.
Bu kişiler sekreter de olabilir, bir güvenlik memuru da. Burada samimi olmanızı ve onlarda gerçekten beğendiğiniz bir özelliğine teşekkür etmenizi tavsiyede bulunmak isterim. Bu davranışınız inanın sizi onlarca kişi arasından sıyıracaktır.
15) Reddedilmeye hazırlıklı olun
Reddedilmeye nedeniyle belki kendinizi iyi hissetmeyebilirsiniz. Aşağıda klasik bir iş avı şöyledir.
Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
“EVET” “EVET”
Birçok defa reddedilsek bile ne kadar çok hayırla karşılaşırsak, o kadar çok EVET’e yaklaşacağımızdan emin olabilirsiniz. İdeal olan, iki Evet sonucuna ulaşmak olmalı ki, aralarında seçim yapabileceğimiz en az iki şeyimiz olsun.
Sizi işe almaları için herhangi bir olasılık görünmüyor olsa bile, her işverenle nazik bir şekilde konuşun. Eğer onda iyi bir izlenim bırakırsanız, bir sonraki hafta sizin için bir başkasına referans olacaklardır.
Eğer bu saydıklarım içinde ciddi anlamda bir inançla deneyip halen iş bulamıyorsak, bir sonraki makalemi beklemeniz gerekecektir. Tekrar görüşmek umuduyla. Hoş-çakalın.