İletişim kurmak öğrenilebilen geliştirilebilen bir beceridir.
Pazarlama yaparken iletişim kuruyoruz.
Hayatımız iletişim.
Pazarlama yaparken, satış yaparken hedef kitlemizin arzu, problem ve ihtiyaçlarına hitap etmemiz gerektiğinde iletişim kullanırız.
İletişimde, insanlarda 3 arzu var: Pazarlamada tüm iletişim aşağıdaki bu 3 şey için yapılıyor.
- Paraya (varlıklı olabilmek) sahip olabilmek,
- Sağlığa sahip olabilmek
- Sosyal (İletişimde-Aile-Arkadaş Müşteri) Olabilmek
Magnum reklamını hatırlıyor musunuz? Bu reklam, paraya mı, sağlığa mı yoksa sosyal iletişimemi giriyor? Bir kadın ve bir erkek var. Fakat bir erkek ve bir kadın aynı eve gitmiyor. Kadın eve gidiyor buzdolabından magnum dondurmayı alıyor. Fakat erkek arkadaşı olmadığı için magnum yiyerek erkek arkadaşının ilişkisini magnum dondurmayla tatmin ediyor.
Mesela başka bir örneğe bakalım. Jilet reklamı. Jilet ney? Paraya mı giriyor? Yok. Para arzusunu karşılayamaz. Jilet alınca ne olacak ki? Sağlığa hitap ediyorum belki. Reklamı izlediğinizde şunu fark ediyorsunuz: Tamamen reklam ilişki üzerine kurulmuş. Reklamı izlediğinizde, bir adam tıraş oluyor, sonra sokağa çıkıyor ve kadınlar onun yüzünü elliyor. Ne kadar güzel göründüğü mesajı verilmeye çalışıyor. Yani jilet reklamı tamamıyla ilişki arzusunu tetikleyecek bir pazarlama iletişimidir.
Bir Girişimcide 2 Tane Şeyde İyi Olmalıyız.
- Konunun Uzmanı Olman: Kendi alanının üzerinde bir uzman olman gerekiyor. Ben reklam danışmanlığı yapacaksam reklamları iyi bilmem gerekiyor. Herkes kendi alanını iyi bilmeli. Girişimciyim diyorum sonra bana “Fatih bey şu kâğıda yatırım yapıyor musunuz?” diyorlar. Hayır girişimciyim diye de her konuda girişimci değilim ben. O konunun uzmanı ben değilim. O yüzden kendi alanımızda bir uzman olmamız gerekiyor.
- İletişim Becerin: Ekibimizle olan iletişimimiz bir iletişimdir. Şirketimizi birilerini davet etmek bir iletişimdir. Pazarlama, satış network yapabilmek(ortaklıklar) bir iletişimdir ya da sistemi yönetmek bir iletişimdir. Üst seviye bir girişimci olmak istiyorsak, kaliteli bir iletişimci olmak zorundayız. Bu iki konuda iyi olmak zorundayız, bu ihtiyacımızı giderecek dışardan(outsource) birilerini alamayız ya da kiralayamayız. Çalıştığın insanlarla da iyi bir iletişim kurman gerekiyor; sen neyi bekliyorsun, o sana ne veriyor?
Etkili İletişimde Gerekenler Neler?
1) Netlik
Öncelikle kafa olarak net olman gerekiyor.
-
- Neden iletişime geçiyorsun? Bilgi mi vereceksin, bir şey mi satacaksın, öneride mi bulunacaksın amacın ne?
- Ne yapmak istiyorsun? O kişiyle bir iş kurmak istiyorum. Yardım etmek istiyorum
- Ne yaptırmak istiyorsun? Bu iletişimin sonucunda nereye varmak istiyorsun. Beraber çalışmak istiyorum, ürün sattırmak istiyorum, gelişmesini istiyorum, daha iyi anlamasını istiyorum vs.
- Nasıl bir iletişim kuruyorsun? (Üslubun nasıl; sert, yumuşak, sesli, sessiz, komik, mesafeli…)
2) Özgüven
Farkındalık aslında. Kendini Kabul edebilme. Video karşısında konuşamayan çoğunun sorunu özgüven. Ekran karşısında Konu siz değilsiniz, konu Karşı taraftaki insanlar. Çünkü insanlar sizi umursamaz, onların umursadığı, sorunlarına çareler aramaları ve ona dikkat etmeleridir. Bazı söylediğim şeylerde dilim sürtecek. Ama bu beni iletişimden uzaklaştırmamalıdır.
3) Bağ Kurmak
Bire bir iletişim kurarken de bire bin iletişim kurarken de normal satış görüşmesi yaparken de insanlarla bağ kurarak iletişim kurulmalıdır. İnsanlarla bir bağ kurabilmem gerekiyor.
Yani net, özgüvenli ve bağ (hikayeler anlatarak) kurabilirsek düzgün bir iletişim kurabiliriz. İletişim kurabilmek öğrenilebilen, yetiştirilebilen bir beceridir.
İletişimimizi Nasıl Geliştireceğiz
Burada anlattığım iletişim ister ekibinizde kurgulayın, nereye kullanmak istiyorsanız onun için kullanın. Her şeye uyar. Bu formül geçerli.
1) Konun Amacı Ne?
Bir iletişime başlarken nihai hedefi düşünerek başlayın. Sonuçtan bir yerden başlayıp iletişim kurmamız gerekiyor. Yani ne demek? İletişim bittikten sonra ne yapacağım hedef kitlemi nereye götürmek istiyorum?
Konuşmam bittikten sonra hedef kitlemin…
- Ne yapmasını istiyorum?
- Ne düşünmesini istiyorum?
- Ne hissetmesini istiyorum?
- Ne anlamalarını istiyorum?
Mesela şirketinde pazarlama toplantısı yapmaya karar verdin. Bugün ne yapıyoruz, öğlen yemeğinde ne yiyeceğiz, çay söylediniz mi, cirolar ne; “Süleyman ne yaptın olum üstündeki çok yakışmış” gibi gevezelik yaparak bir toplantı yapmak var; bir de öncesinde konuya hazırlanmışsın ve şu an pazarlama toplantısına giriyorum. Pazarlama toplantısında sonunda bu insanlar benim toplantımın sonucunda ne anlamalı ne düşünmeli ne hissetmeli ve ne yapmalı olmalıdır.
Yola çıkmadan önce nereye gideceğinize karar vermeniz gerekir.
ÖNEMLİ! Benim amacım ne? Öncelikle bunun cevabını bularak başlamanız gerekiyor; bu netlik sağlar, yola çıkmadan gidilecek hedefi belirler. Mesela bir firmada toplantı yapıyoruz; konu depo ama amacı, stokları azaltmak mı, ortak bir havuza mı koymak, ne üzerine dönüyor o konu üzerinde sürekli düşündürecek bir şey olmalı. Bu netlik sağlar, yola çıkmadan varılacak hedefi sağlar.
Yani arabayı biniyorsunuz, kontağı çalıştırıyorsunuz, ama nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz. Bu yol sizi nereye götürür? Hiçbir yere götürmez. İletişimde aynısı; BAŞLAMADAN, YOLA ÇIKMADAN ÖNCE, NEREYE GİDECEĞİNİZE KARAR VERMENİZ GEREKİYOR.
2) Hedef Kitleyi Analiz Et ve Anla: Kime Konuşuyorum?
a) Demografik Yapı
Yani konuştuğunuz kitlenin yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, geliri, kültürü ne ise ona göre hitap etmemiz gerekir.
Mesela, pazarlama toplantısına giriyorsanız, yaş cinsiyet, eğitim düzeyine göre konuşmamız gerekir. Reklam metni yazacaksınız diyelim ama hedef kitlenin demografik yapısını düşünmeden şöyle yazanlar var: Ürünümüz şöyle, kokusu böyle, ürünümüzde %50 indirim yapıyoruz, aşağıdaki linke tıklayın gibi klişe şeyler yapılıyor.
Farz edelim ki biz bir network pazarlamacılığı yapıyoruz. Eğer Network pazarlama yapıyorsak, network pazarlamayla uğraşan ev hanımlarını hedefliyorsan ona göre bir iletişim metni yazmamız uygun olacaktır. Tabii ki önceden hangi hedef kitlenin durumunu iyi bilir reklam metni yazarsak bu doğru bir iletişim olacaktır.
İçerik üretmeyle ilgili bir toplantıya giriyorsanız, iletişim kurduğum kitlenin pazarlama bilgisi yok, parayla, finansla alakalı bilgisi yok, YANİ VERDİĞİM ÖRNEKLERİ ONA GÖRE DÜŞÜNMEM GEREKİR. KİME KONUŞUYORUM? ÖNCE BEN BUNU BİLMEM GEREKİR. Bilgi seviyeleri, olaylara bakışları, maddi durumları, eğitim durumlarını bilmem gerekiyor ki benden sıkılmasınlar iletişim kurarken.
b) Psikografik Yapı
İlgi Seviyeleri Nedir? Mevcut bilgi düzeyi nedir? İhtiyaçları nelerdir? Arzuları Nelerdir? Bir de acı veren problemleri nelerdir?
İlgi Seviyesi nerede? Mesela sıcak kitle var, bu kitle reklam pazarlamaya ilgi duyuyorlarsa, onlar için çok teknik konuşabilirsin ama, soğuk bir kitle varsa, onlara çok teknikten bahsetmeyeceksin. Onların mevcut durumunu bilerek yapmam gerekiyor.
- Mevcut ilgi düzeyi ne?
- İçsel ihtiyaçları nelerdir?
- Arzuları neler?
- Acı veren problemleri nelerdir?
İster seminer yapın ister kendi ekibinizle toplantı yapın ister müşterilerinizle konuşun; konuştuğunuz insanların ilgi seviyesi ne?
Anlattığınız konuyla alakalı; bir amaçla bu iletişime girdiniz, bir amaçla bu toplantıyı yapıyorsunuz, bir amaçla bu metni yazıyorsunuz; her biri birer iletişimdir.
Söylediğim gibi, işte o sizin amacınıza uygun ilgi hedef kitlenizin düzeyleri ne? Bunu bir anlamanız gerekiyor. Yani ne demek istiyorum?
Mesela bu seminerin içerisindeki kişiler benim sıcak kitlem diyelim. Bu seminerin içerisindekilere nasıl Facebook reklamları yapılmayla alakalı bir seminer yapacağım diyelim. Hedef kitlem; zaten dört gözle bu konuyu bekliyorlar. İlgi seviyeleri çok yüksek. Herkesin Facebook reklamlarıyla ilgili birçok öğreneceği şeyler var. Ama soğuk kitleye seminer yapacaksam, ilgi düzeyleri aşağıda olurdu değil mi?
Onlar için çok teknik konuşmamam gerekiyor. Bu iletişim de %80’i hazırlık, %20’si sunumdur.
Bütün müsabakalar kavgadan önce ya kazanılır ya kaybedilir. (İletişimde böyle bir şeydir.)
Savaş Sanatları kitabından
Yani bir iletişim kurmadan, seminer yapmadan önce ya da bir satış görüşmesi yapmadan veya bir yatırım görüşmesi öncesi her zaman o konuyla ilgili donanımlı ve hazırlıklı olmalısınız. Yatırımcılar toplanmışlar siz sunum yapacaksınız yatırım isteyeceksiniz. Bu hazırlık evresini doğru yaparsanız doğru yaptıktan sonra yatırımı alacağınızı bilirsiniz zaten.
3) İçerik: İletişiminizin içeriği ne, nasıl olacak neden paylaşıyorsun?
Mesela bir YouTube videosu çekiyorsun, YouTube videosu nedir? Benim aslında soğuk kitlemle iletişim kurmam demek.
Aslında daha çok soğuk kitlemle iletişimi sıcak tutmak için kuruyorum. Ya da telegram grubuna attığım ses kayıtları olduğu gibi. Bunları yapmamın nedeni, sıcak kitlemi daha çok ısıtmak için yapmıyorum aslında.
Yaptığım şey soğuk kitlemi ısıtmak ve şirketime yakınlaşmaları sağlamak. Mesela ben kişisel gelişimle alakalı bir içerik paylaşacağım. Birincisi bu kişisel gelişimle paylaşacağım içeriği BEN NEDEN PAYLAŞIYORUM? Yani neden iletişim kuruyorum o insanlarla, bu içerik neden önemli, anlatacağım şey neden önemli onlar için buna ayırdığım kısım %5 tir.
İletişimin Altın Süreci
YouTube videosu çekecekseniz aşağıdaki kısımları izleyerek birebir yapabilirisiniz.
a) Neden %5 (İletişime %5’lik zaman ayırma demek)
-
- Neden iletişim kuruyorsun?
- Bu içerik Neden Önemli? Güzel Bir Örnek: Bugün anlatacağım konular çok çok önemli, bunu fark ettikten sonra benim hayatım değişti. Normal şartla altında sınıfın en arkasına oturan, içine kapanık bir çocukken, etkili iletişim formülünü öğrendikten sonra açılıp 100lerce kişiye seminer vermeye başladım ve para kazanmaya başladım bu konuşma nedeni anlatma ve hikâye oluşturmadır. Müşterinin ilgisini çeker.
Nedeni anlattıkça ilgi artıyor. Kişi şöyle düşünüyor. Bu adamın hayatını değiştirmiş bunu dinlemem lazım demeleri gerekir. İlgiyi arttırdın çok anlatmıyorsun sürekli bundan bahsetmiyorsun. Öncesi neydi şimdi ne oldu. Merak; Bunu nasıl yapmış acaba bu adam demeliler. Sonrasında ne anlatacaksın? Anlattığın şeyin ayrıntısına başlıyorsun. Ana konu nedir?.. Fikirler nedir, Ne anlatmaya çalışıyorsun bana?
b) Ne (İçerik) %70 (Burada iletişime %70 zaman ayırıyorsun; Ne anlatmaya çalışıyorsun bana? )
-
-
- Ana konu nedir? (doğru İletişim Kurabilme)
- Konsept ve fikirler nedir?
- Formül nedir? Bu süreç 5 adımdan oluşuyor falan
-
c) Nasıl (Uygulama)%20 (Burada iletişime %20 zaman ayırıyorsun)
Anlattığın şeyin sonucunda bunu nasıl uygulamaya geçireceklerini anlatıyorsun. Şöyle yapın böyle yapın gibi.
-
- Bu fikri veya bilgiyi nasıl kullanacaklar?
- Nasıl daha faydalı olabilir?
d) CTA %5 (Burada iletişime %75 zaman ayırıyorsun) Burada yol gösterme, bir yere yönlendirme yapılması gerekir.
-
- Sıradaki adım nedir?
- Gelişime Nasıl devam edecekler?
Bir Örnek Yapalım Şimdi:
%5 Neden? (Neden Seni Dinlemeliyim?)
Sağlık ve Fitness la alakalı bir webinar yapıyoruz. Önce bu söylenen sağlıklı diet ve yaşam programı Neden çok önemli; bunun hikayesini anlatmam gerekiyor.
Mesela eski diyetler her seferinde deneyip 3 ay içinde kilo veriyor ama sonra hemen alıyordum. Fakat Katajonik denen bir diyet fark ettim ve ona başladım. Artık 3 ay sonra kilo hemen almadığımı fark ettim.
%70 Ne? (Anlatacağınız şeyin “Ne Olduğunu” anlatmamız gerekiyor)
Mesela Amerika’da “Katajonik” diyet var; nedir ki bu katajonik diet? Ya da başka bir “Kafebutter” diye bir diet var. Kahvenin içerisine tereyağı atıyorsun bu senin daha fazla kilo vermeni sağlıyor. Bunun ne olduğunu anlatmamız gerekir.
Ketojenik diyette karbonhidrat alımı çok düşük miktarlara indirilir, onun yerine yağ tüketimi artırılarak vücudun enerji üretmek için yağ yakması sağlanır. Karbonhidrat alımını bu şekilde azaltmak, vücudun metabolik olarak ketozis adı verilen bir moda geçirir. Bu mod, kilo kaybı sağlaması gibi çeşitli faydalarının yanı sıra belirli hastalıklara yakalanma riskinizi de azaltır. Kan şekeri ve insülin düzeyinin önemli ölçüde düşürülmesine yardımcı olabilir.
Ketojenik diyet aslında epilepsi gibi nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde başvurulan bir yöntemdir. Ancak yapılan çalışmalar bu diyetin kilo kaybını kolaylaştırmasının yanı sıra bazı hastalıklar yönünden de çeşitli faydaları olabileceğini göstermiştir vs.
%20 Nasıl? Sonrasında bu insanlar bunu nasıl yapacaklar? Nasıl bu konuda sağlıklı yaşayabilecekler. Uygulama. Git ürünü oradan al, ben sana tarifi vereyim karıştır gibi.
Ketojenik diyette yemeklerinizin büyük kısmını bu yiyecekler etrafında şekillendirmeniz gerekir:
- Kırmızı et, salam, sosis, tavuk ve hindi gibi et ürünleri
- Somon, orkinos, uskumru, ringa gibi yağlı balıklar
- Omega-3 içeriği zengin yumurtalar
- Otla beslenmiş hayvanlardan elde edilen tereyağı ve kaymak
- Keçi peyniri, mozarella gibi işlenmemiş peynirler
- Badem, ceviz, chia tohumu gibi kuruyemiş ve tohumlar
- Sızma zeytinyağı ve avokado yağı gibi sağlıklı yağlar
- Yeşillik, domates, soğan, biber gibi düşük karbonhidratlı sebzeler
- Tuz, biber, baharat gibi lezzet verici gıda maddeleri
“Bu besinlerin her biri organik yapıda olmalı ve farklı oranlarda konacaktır fakat zamanımızın yetersiz olmasından dolayı fazla anlatamayacağım” gibi bir yaklaşımla onları sizin diyetinizi satın almaları için ürün ve diyetin nasıl daha ayrıntılı yapılacağına şimdi yönlendirebiliriz.
İpucu! Eğer bir eğitim videosu çekiyorsanız, onun nasıl yapılacağı kısmını çok daha uzun anlatabilirsiniz? Ben bir eğitim videosu yapıyorsam onun nasıl yapılacağı konusunda çok daha uzun konuşurum. Ama bir seminer satışı yapıyorsan “Nasıl” ı mümkün olduğunca az anlatmalısın. Bazı seminerlerinde nasıl hiç koymuyorsun. Bazılarında neyi koyuyorsun yani ne olduğunu anlatıyorsun, zaten nasılı eğitimi satın aldıktan sonra öğrenmesi gerekiyor. Ama bir eğitim videosuysa kişi sana gelmiş satın almış zaten bu eğitim öğretmen gerekiyor ya orada %20 lik nasılı anlatman gerekiyor. Yani, ne demek? Panel böyle açılır, burayı tıklayacaksın, buraya şunu yazacaksın, buraya kopyalayacaksın, yani nasılları anlatıyorsun…
%5 CTA (Yönlendirme):
Bu formu doldurun, şu sayfayı ziyaret edin, gibi bir yere harekete geçirmeniz gerekiyor. “Sizde daha hızlı ve kalıcı bir diyet istiyorsanız aşağıdaki linke tıklayarak bunu elde edebilirsiniz” tarzında bir yönlendirme konuşmanız veya yazınız olmalıdır.
5) Olta (Çekici Bir Başlık)
Biliyorsunuz olta her yerde; funnel’ da, pazarlamada ve iletişimde de olta var. Kimle konuşacaksanız konuşun hatta hiç tanımadığınız bir kitleyle iletişim kurmak istiyorsanız “DOĞRU SORULAR SORARAK ve MERAK UYANDIRARAK; MERAK İFADE EDEN CÜMLERLE İLGİYİ YÜKSELTEBİLİRSİNİZ.
Aslında Facebook, Instagram gibi sosyal medyada dolaşırken veya Youtube gibi platformlarda gezinirken “Sergenin Attığı GOL” deyip tıkladığında bir anda başka bir kişinin reklamı karşınıza çıkıyor ve müşteriyi çekebilmek o kadar kısa bir süre var ki ilgisini çekecek bir şey dememiz gerekir: İlgi uyandıran söz: “500 Business dergisinde yayınlanan girişimcilerin en çok karlı ve prestijli mesleği Dijital Danışmanlık” seçilmiş. Neden acaba en karlı ve prestijli meslek seçilmiş.
Veya şöyle bir başlık ya da konuşma da yapabiliriz: “Sermayesiz bir şekilde başlanabilecek, lokasyondan bağımsız finansal özgürlük elde edilebilecek bir meslek arıyorsanız dijital danışmanlık tam size göre” deyip hedef kitlenizin ilgisini çekebilirsiniz. Müşteri şöyle düşünüyor: “Sermayeden bağımsız, finansal ve lokasyondan özgürlük; Ne ki La bu Dijital danışmanlık” diye merak eder. Merak uyandıracak bir oltanız olmalıdır.
6) Enerji:
-
- Fizyoloji: Vücudunuzu yönetin. Bu NLP konusu. Mesela, omuzlarınızı geriye ittiğinizde, zıpladığınızda fizyolojik durum, beyni de etkiler. Zihin ve beden bir bütündür. Bilerek ve isteyerek; ay benim enerjim düşük arkadaş ben bu enerjiyi yükseltmek için ROL mü yapacağım şimdi yok omuzları kaldır, yok gülümse falan filan düşünmeyin gerçekten öyle olmayacağını düşünmeyin, mutlu olduğunuz anları düşünüyorsunuz, omuzları kaldırıyorsunuz ve geriliyorsunuz ve sonrasında enerjinizin yükseldiğini hissediyorsunuz. Gün içinde modunuz düştüğünde fiziksel durumunuzu değiştirin.
-
- Verici Ol. Mevzu sen değilsin, karşındaki kişiler. Enerjini yükseltmek istiyorsan, sorun onlar, sen değilsin. Sen konuna odaklan, ne verebilirsin. Karşınızdakiler senin kaşına gözüne gelmiyor. Eğer kamera karşısına geçip; acaba şöyle diyecekler mi, beni beğenecekler mi, dilim sürterse komik duruma düşersem, birisi bir şey sorup ya cevap veremezsem gibi kendinizle ilgili şeyler düşünüyorsunuz; mevzu sizinle değil karşı tarafla ilgilidir.
Farz edin bir web semineri yapıyoruz ve şöyle başlıyoruz: “Merhaba arkadaşlar bu toplantının amacı ne biliyor musunuz? Sizi finansal ve kariyer anlamında büyütmek. Bu nasıl olacak? Önce kazandığınız parayı arttırmamız gerekecek. Yani maaşlarınızın artması gerekiyor. Kariyer olarak nasıl büyüyebilirsiniz? Daha fazla tecrübe sahibi olmanız, daha fazla kitap okumanız, daha fazla eğitimlere katılmanız gerekiyor. Hem kariyer olarak hem de finansal olarak katkıda bulunacağım. Ve bunun içinde şirket içerisinde şöyle bir strateji deniyorum şu anda.”
Buna ne derseniz deyin, herkes gözlerini faltaşı gibi açar ve o komuyla alakalı şöyle yapsak daha iyi olur, böyle yapsak daha iyi olur veya Ahmet bey şu konuya dikkat ettiniz mi, rakiplerimizden birileri şöyle bir şey yapmış yanıyor ortalık deyip ilgiyi arttırırız. Heme şöyle yaklaşsak,
Ama bir de şöyle başlasak konuşmamıza: “Şirketin bu ayki ciroları çok kötü, ciroyu arttırmamız gerekir, siz ne işe yarıyorsunuz, Facebook reklamlarındaki bu hal ne, bunları kim yönetiyor Allah belasını versin. Niye böyle batıyoruz?” desem sanırım herkes şunu derdi: “Şu toplantı bitse de gitsek, öğlen yemeğinde ne yiyecektik.” şeklinde o toplantıdan bir an önce kaçmaya çalışırlar. Aslında mevzunun onlar olduğunu sen olmadığını gösterdiğin anda konu değişiyor enerji yükseliyor.
-
- Kelimelerin Hakkını Verin: Söylediği kelimeyle, davranışın ve ses tonun bir olduğunda sana inanırlar. Bunu müşteri hizmetlerinde çok görüyorum. Nedir o? Telefonu açıyor müşteri hizmetlerindeki kişi: Kısık ve cansız bir sesle “Merhabalar Vodafone müşteri hizmetleriyle size yardımcı olacağız” dedik ama ses tonun hiç öyle gelmiyor. Ses kısık ama yardım etmek istiyorsun. Sesinizde zayıf bir sesle, “Harika bir haberim var” diyor ama isteksiz söylüyor. Söylediğinle hareketlerin bir olmalıdır.
Seminer verirken heyecanlı mısın; Heyecanlıysan karşı tarafa hissettir bunu. Değişim zaman ister, değişim zaman değil, uygulama ister. Çoğu kişi, değişim için zaman olması gerektiğine inanıyor ama ben katılmıyorum. Değişim PRATİK İSTİYOR. Değişim istiyorsanız, zamana bırakmamanız gerekiyor. Çevremde çok gördüm bunu. Şunu yapmalısın diyorsun birilerine: “Tamamdır yaa anladık yapacağız, zaman bırak bir sürü işimiz var ya zamanla ben anladım bu işin doğru olduğunu bunu yapacağıma bunu bir zamana bırakalım.” çoğu böyle der. Yok zamana bırakmıyorsun. Onu hemen UYGULAMAYA GEÇİRMEN GEREKİYOR ve UYGULADIKÇA O DEĞİŞİM OLACAK. YANİ ZAMANLA O DEĞİŞİM ORTAYA ÇIKMAYACAK BİLGİNİZ OLSUN.
Daha önce ne dedik;
Önce ilham veren hedefi belirlememiz gerekiyor, altının çok dolu olması gerekiyor.
Sonrasında zamanla o hedefe ulaşabilmemiz için Nedenin gerçekten GÜÇLÜYSE,
NASILI UYGULAMAYLA İNŞA EDEBİLİRSİN.
6) Ton
-
- Sesindeki duygu, vurgu video çekerken sesindeki ton çok önemli.
- Ritim nerelerde durman nerelerde devam etmen veya hızlanman nerede susman gerekiyor. Ben seminerlerimde bazen bir an susarım. O an birçok kişi tv izlerken hayırdır niye sustu deyip dikkatlerini tekrar kendime toplarım. Çünkü hep aynı ritimde konuşup bir anda durduğumda o anı hatırlarsınız.
- Duruş (seslik)
- Hız
7) İçsel Diyalog (Kafanın içindeki ses).
Seminer vereceğimiz zaman “Ya bir şey söylerken unutursam ya bu kıyafet uygun değilse ya şimdi bana soru sorsalar cevap veremezsem, ya benim web sitem var mı derseler, ya Instagram’da niye az takipçim az derlerse ne diyeceğim” gibi kaygılı şeyler düşünüyoruz.
Hâlbuki ki olay sen değilsin
Hayatın merkezi sen değilsin.
Herkes kendi derdine odaklanmış.
Umurlarında değilsin.
Etkili bir şekilde iletişim kurmak istiyorsanız kaliteli, öncelikle bu durumu kabul etmeniz gerekiyor.
SEN, MÜŞTERİN İÇİN ÖNEMLİ OLAN ŞEYLER İÇİN KONSANTRE OL (EMPATİ)’ VERMEYE ODAKLAN KARŞIDAKİ KİŞİ SİZDEN, BENİM DERDİME NASIL POZİF KATKI SAĞLAYACAK; TEK DERDİ O.
Öncelikle kaliteli iletişim kurmak istiyorsanız, hatalarınızı kabul etmek zorundasınız çünkü oraya gelen senin hatalarını değil, kendi derdine deva bulmak için gelmiş. Sen müşterin için önemli olan şeye KONSANTRE OL. Karşıdaki kişi, senin onun hayatında nasıl pozitif bir katkı yapacaksın tek derdi o. Sen değilsin. Birisi sana “Web siteniz var mı, niye yok?” diyorsa muhtemelen kendisiyle alakalı o tarz bir problemi vardır; o problemi sizin onu çözüp çözemeyeceğinizi anlamak istemiyor. Sadece orayı anlayamadı. Onu o zaman açıklarsınız. Diğer türlü böyle bir şey açıklama gereğiniz yok zaten. Buna endişelenmenize gerek yok.
Sormadan, ya bizim web sitemiz yapılıyor şu an, çalışma esnasında arkadaşlar çalışıyor, web sitemiz çöktü, WordPress den yapmayalım dedik, kendimiz kopyalayalım dedik, kendimiz yok dedik. Orda SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) olmuyor dedin. Ne anlatıyorsun sen. Adam size bunu sordu mu? Dikkat edin! Kafanızın içindeki sorularla boğuşmayın. Kendinizi yargılamayı bırakın ve sürecin keyfini çıkarın.
İş dünyası bence çok keyifli. Ekibi inşa etmek; mesela ekibi inşa ederken kafanızın içerisinde sürekli sorular dolanıyor olabilir. Bence acaba yeterli miyim? Şirkette çalışanlar acaba sorguluyorlar mıdır? Bu ne artis baba parasıyla gelmiş bize artistlik yapıyor.” gibi söylüyorlar mı diye düşünmek yerine şunu düşünün: Bu işi yaparken ben zevk alıyor muyum? Eğer alıyorsan ekibi kurmak, yeni reklam stratejileri geliştirmek, yeni pazarlama yeni seminer, yeni ürün, yeni yatırım, ben bu tarafa konsantre oluyorum.
Ne demişler ne derlermiş, nasıl görürlermiş, dilim sürtermiş, düşermişim, işte Instagram’da story atarken yanlış bir şey söylemişim, Hiçbiri umurumda değil. Yanlış bir şey söylemişsem çıkarım söylerim şunu yanlış demişim doğrusu bu derim bitti. Kendimi yargılamam onun için.
8) CTA (Harekete Davet) CALL TO ACTİON:
Bakın en başta neyi konuşmuştum: Amacımız Ne?
Bu görüşmenin sonucunda ne olacak onu planlayarak başladığım için burada işim rahat.
Önce planladık yani bu konuşma bittiğinde hedef kitlem neyi anlamalı ne düşünmeli ne hissetmeli ne yapmaları gerekiyor bütün planları uyguladım en son ne yapmaları gerektiğini söyledim ve bitirdim konuşmayı. Konu kapandı. Bu sayede bu formülerle seminerde harika sonuçlar alınıyor.
Artık onlara doğru bir iletişimle yanaşarak istediğiniz yöne gitmeleri konusunda yönlendirebilirsiniz.
Özet:
Kaynak: KMM Mentorluk- Fatih Çoban