Küçük fakat akıllı işini başlatmanın bilgeliği, dünyaca zenginler arasında sayılan ve birçok kitabı “Zengin Baba, Yoksul Baba” gibi yayınlanan yazar “Rober Kiyosiki” ve benim de favoriler arasında olan bu kişinin kısa bir makalesini sizinle paylaşmak istiyorum. Hayatınızda kendi ilgi alanınızı veya hobilerinizi paraya nasıl çevirebileceğini anlatıyor. Bakalım nelerden bahsetmiş.
Kitabında, işinden ayrılmadan önce, tam zamanlı bir girişimci olmak için işinden ayrıldığı günde nasıl hissettiğini paylaşmış. Ve şöyle diyor:
Hayatımın en korkutucu günlerinden biriydi. O gün artık güveneceğim bir maaşım, sağlık sigortam ve emeklilik planlarımın olmadığını biliyordum. O gün benim için artık tatile gidecek paramın ve hasta olmamak için lüks bir gündü benim için. O gün parasal anlamda gelirim sıfıra düştü. Güvenli bir maaşa sahip olamama dehşeti, yaşadıklarım tecrübelerim içinde en korkutucu olanı olmuştu. Hepsinden en kötüsü ise, başka güveneceğim param olana kadar, bu durumun ne kadar süreceğini bilmemekti. Çoğu kez, çoğu insana bir işe girişmesini engelleyecek güvenilir bir gelirin olmaması çok korkutucu gelir. Belki de siz bu korkuyla karşılaştınız. Gençken, eski internetin olduğu zamanlarda, başka bir işte iş sahibi olmak için neredeyse hiçbir çare görmüyordum. Genelinde ya hep, ya hiç girişimi vardı. Bugün buna karşın, teknoloji kendi işinizi kurma fırsatı veriyor. Küçük ve akıllı adımlardan çok daha kolay iş kurma fırsatları sağlıyor.
İşinizden çıkmadan bir işe başlamanın sekiz adımını sizlere sunuyorum:
-
Hobinizi İşe Dönüştürün
Küçük fakat akıllı işini başlatmanın bilgeliği olarak bir işe başlamak çok zaman alacaktır. Buna karşın, size keyif verecek şeylerden olabildiğince en iyisini yapabilirsiniz. Serbest olduğunuz zamanlarda en çok neyle zaman geçirdiğinizin farkına varın. Gerçek tutkunuz neyle ilgili? Belki bu yemek pişirme sanatı olabilir.
Şimdi, bunu paraya dönüştürecek bir yol bulun.
Bir blok başlatabilir misin? Yaratıcılığın yöntemlerini belgelendir ve pişirdiğin yemeklerle ilgili bir şeyler yaz. Her neyse bunu yap. Çünkü becerilerini dünyayla paylaşmak keyif vermeli. Ve muhtemelen senin tutkunu paylaştığın başka kişilerle tanışmış da olacaksın. Daha iyisi, bir tarif kitabı satabilir misin? En iyi 100 tarif kitabı derle ve bu e-kitabı 5$’a sat. Pişirmek senin tutkunla ilgili değilse, başka bir tutkunu keşfet ve bunu paraya çevirecek yollar bul. Bu iş gibi hissetmeyecek bir şey olacak.
-
Ürününe Odaklan, hizmete değil
Çalışanların ilk düşündüğü şeylerden bir tanesi iş dünyasında kullandıkları becerilerini kazanmak, kısa sürede bir danışman gibi bunları sunmak ve bir hizmet işi kurmaktır. Hizmet işindeki problem -özellikle bu ikinci bir işse – sizin kendinize ait bir iş sahibi olmamanız basitçe bir şeye sahip olmamanızdır. Çünkü siz zaman satmak zorundasınız. Eğer çalışmazsa, para kazanamazsınız.
Hizmet satmaktansa, bir ürün yaratma yolunu bulun. Eğer bu bir danışmanlıksa, satabileceğiniz bir kurs oluşturun. Birçok yazar kitaplarını Amazon’da bir kopyasını e-book olarak 1$’a satıyor ve uyusalar bile, pasif gelir elde ediyorlar. Buradaki trik, ne hizmeti verdiğiniz ve ürüne bakış açınızda yatıyor. Eğer bunu yapabilirseniz, çalışmasanız bile para kazanıyor olacaksınız.
-
Nasıl yatırım yapacağını öğren
Büyük, başka bir iş kurmanın yolu da, bir yatırım işi kurmaktır. Gayrimenkul tutkusu olan bir çift tanıyorum. Birlikte, odalarını paylaşmaya açacak mükemmel tek aileli evleri nasıl bulacaklarını öğrenmişler. Tüm zamanlı çalışarak her şey yolunda gitmiş ve 6 tane evleri var şu an. Finansal eğitime yatırım yapmak biraz zaman ve çaba gerektirir. Siz sabırlı olun, para arkanızdan gelecektir.
- İşinde çalış içinde değil
Bir işte çalıştırılacak kişileri bulman, tüm işi kendi başlarına yapmalarını sağlamaktır. Fakat daha iyi bir yolu kaliteli bir kişi veya işte çalışabilecek bir çalışan da olabilir. Böylece zamanını onları yöneterek ve işini kurarak geçirebilirsin. Örneğin çoğunlukla serbest çalışanları işe alan bir yazar tanıyorum. Yazdığı şeyleri kurduğu takıma verip gözden geçirmelerini istiyordu. Bu yolla kendi yapamayacağı birçok işi yapabilir hale geldi. Başkalarını çalıştırarak, ayrıntılar içinde boğulmadan işinize resmin bütününe bakma fırsatı verecektir.
-
Büyük bir takım topla
Birçok yarı zamanlı çalışan iş sahipleri daha ucuzdur. Siz tamamıyla işinizin tüm ayrıntılarına odaklanmanız, sizi bayağı yoracaktır. İşte bunda dolayı işinizde sıkıldığınız yanlarını, o işi seven birine devretmenizi öneririm. Neticede, işi yapan şirketler değil, insanlardır.
-
Tutkunuzu Yaşayın
Tutkunuzu yaşayın. Peki bu ne demek? İşe gitmek için kalktığınız her gün, her sabah, mutlu uyanmanız demek. Çünkü sizi dünyada en çok ilgilendiren şey hakkında konuşuyorsunuzdur veya o şeyi kullanarak çalışıyor ya da o şeyi yapıyorsunuzdur. Tatiller için yaşamıyorsunuzdur, çünkü yaptığınız işten uzaklaşmak gibi bir ihtiyacınız yoktur. Çalışmak, oyun oynamak ve dinlenmek sizin için aynı anlama gelir. Kaç saat çalıştığınızı düşünmezsiniz, çünkü yaptığınız şey size iş gibi gelmez. Para kazanırsınız ama aynı şeyi hiç para almadan da rahatlıkla yapabilirsiniz.
-
Sosyal Medyayı Kullanın
Sosyal medya, girişimcilere ve şirketlere, müşterileriyle iletişim kurma ve mesajlarını onlara aktarma konusunda eşi benzeri olmayan fırsatlar sunar. Tutkularını bu araçların inanılmaz kapsam ve güçleriyle birleştirebilenler, dünyanın daha önce hiç görmediği işlere imza atabilirler.
Artık büyük şirketler, gazetelere, radyolara, billboardlara reklam vermeyi azalttı. Reklam artık sosyal ağlarda, hem de bedava. Kullanın burayı. Dünyaya kendi yaratıcılığınızı gösterin.
-
Kişisel Markanızı Geliştirin
Kişisel markanızı geliştirirken atmanız gereken adımları madde madde sıralamak yararlı olabilir diye düşündüm:
- Tutkunuzu belirleyin.
- Tutkunuzla ilgili olarak en az elli blog konusu bulun.
- Şu soruları yanıtlayın:
-
- Tutkumu doğru olarak belirlediğime emin miyim?
- Tutkum hakkında başka herkesten daha iyi konuşabilir miyim?
- Kişisel markanıza isim verin. İçeriğinizde ona gönderme yapmanız şart değil. Ama bu konuda net olmalısınız. Mesela, “saçmalamayan emlak komisyoncusu”, “mutfak malzemeleri üstadı”, “delikanlıların sevecekleri güzel kitaplar rehberi” gibi.
- Adınızı içeren internet adresini .com ve varsa .tv uzantılı olarak com’dan satın alın.
- Mecranızı belirleyin: video, ses, yazı.
- Bir WordPress veya Tumblr hesabı açın.
- Bir web tasarımcısı tutun.
- Facebook Connect linklerini, harekete geçirme simgelerini, paylaşma özelliklerini ve insanları sizinle iş yapmaya davet eden bir simgeyi blogunuzun uygun bir yerine yerleştirin.
- Facebook’ta bir hayran sayfası yaratın.
- Ping.fm ile TubeMogul’a üye olun. İçeriğinizi yayımlamak istediğiniz bütün platformları seçin. Twitter ve Facebook’u ve Instegram’ı mutlaka seçmelisiniz. Diğer platformlar, ihtiyaç ve tercihlerinize kalmış.
- İçeriğinizi yayımlayın.
- Başkalarının bloglarına veya forumlara yorum bırakmak, kendi yorumlarınıza yapılan yorumları yanıtlamak suretiyle bir kitle yaratmaya başlayın.
- Twitter Search veya Twitter’ı kullanarak konunuzdan bahseden herkesi bulmaya çalışın ve onlarla iletişim kurun.
- Google.com’u kullanarak konunuzla alakalı diğer blogları bulun.
- Konunuzla alakalı olabildiğince çok sayıda Facebook hayran sayfasına ve grubuna üye olun.
- On ikinci ve on altıncı maddeleri bıkıp usanmadan tekrar edin.
- Tekrar edin.
- Ve yine tekrar edin.
- Kişisel markanızın yeterli ilgi ve takipçi kitlesi yarattığına inanıyorsanız reklam verenlere ulaşıp para kazanmaya koyulun.
- Bu maceranın zevkini çıkarın.
Bana uymasa da size uyabilecek beş iş fikri bulun.
Küçük fakat akıllı işini başlatmanın bilgeliği açısında geleceğin trendi bana göre canlı web yayını olacak. Herkes kendi ilgi alanını keşfettiğinde, dünya daha iyi bir yer haline geleceğini umuyorum.
Bu güzel tavsiyeler için Robert Kiyosaki’e teşekkürlerimi sunuyorum.
Tekrar görüşmek umuduyla canlar…
