Emek ve Çabasız Bir Çalışma Boş Bir Zaferdir
KENDİNİZE “AKIŞ TESTİ” UYGULAYIN
Akış testi, bir işle uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız veya yapmaktan büyük bir keyif aldığınız zamanlardır bunlar. Bu üretken akışınızı anlayabilmeniz için aşağıdaki birkaç soruya dikkatinizi çekmek istiyorum:
- Akış” duygusunu hangi anlar üretti?
- Neredeydiniz?
- Ne üstünde çalışıyordunuz?
- Yanınızda kim vardı?
- Günün bazı zamanlarında daha fazla “akış dostu” oluyor musunuz? Bulgularınızdan yola çıkarsanız gününüzü nasıl yeniden yapılandırırdınız?
- Kendinizi dünyadan kopuk, kafanız karışmış hissettiğiniz anları nasıl azaltır, optimal deneyimlerin sayısını nasıl artırabilirsiniz?
- İşinizle veya mesleğinizle ilgili şüpheleriniz varsa, bu egzersiz size gerçek içsel motivasyon kaynaklarınız hakkında ne söyleyebilir?
- ÖNCE, BÜYÜK SORUYU SORUN… (İlham Alacağınız Bir Kişinin Sözü) mesela, Robin Sharma’nın bir sözü beni hep etkilemiştir: “Sıfır Beklenti, Sonsuz Mutluluk!” der.
- Amacınızı düşünürken büyük soruyla başlayın: Sizin cümleniz hangisi? (“Ben öldüğümde arkamda kayda değer bir miras bırakacağım
- …SONRA KENDİNİZE KÜÇÜK SORUYU SORUN: Her günün finalinde kendinize dünkünden daha iyi olup olmadığınızı sorun.
- Her gece yatmadan önce şu küçük soruyu sorun kendinize: Dünden daha iyi miydim bugün? Neyi daha iyi yaptınız? Yapacağınız şey bir fark yaratıyor mu?
Tatile çıkın
- Kendinizi keşfetmeye ayıracağınız, hafızanıza kazınacak, TEKRARI OLMAYAN BİR YIL GEÇİRMEK için büyük ekran televizyonunuzu evde bırakmak çok da büyük bir bedel olmasa gerek. Tatile çıkmak, zihnimizi farklı yerleri görmemizi, daha doğrusu özgür ve dingin bir zihnin, fikirlere daha açık geldiği doğrudur.
KENDİNİZE PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ YAPIN
Maalesef kimse sevmez performans değerlendirmelerini ne değerlendirmeyi yapan ne de değerlendirmeye tabi tutulan. Ustalaşmamıza katkıda bulunmazlar, çünkü bir işi bitirdikten altı ay sonra geribildirimi gelir.
- Kendi performans değerlendirmelerimizi belki de kendimiz yapmalıyız. Nasıl mı? İşte şöyle: Hedeflerinizi, ağırlıklı olarak da EĞİTİM (Öğrenmek istediğiniz tam olarak neyse?) HEHEDEFLERİNİZİ BİRKAÇERFORMANS HEHEDEFİ belirlemeyie ihmal etmeyin. Sonra her ay, kendinizi ofise çağırıp kendi kendinizi değerlendirmeye tabi tutun.
- Başardığınızı Nasıl Anlayacaksınız?
- İşler nasıl gidiyor?
- Nerelerde yetişemiyorsunuz?
- Daha iyi çalışmak için hangi araçlara, hangi bilgilere veya ne tür desteklere gereksinim duyuyorsunuz?
Hem küçük hem de büyük hedefler belirleyin ki kendinizi değerlendirme vakti geldiğinde bazı işleri tam anlamıyla başarmış olasınız.
- İşinizin her boyutunun büyük hedeflerinize sizi nasıl ulaştıracağını anladığınızdan emin olun.
- Kendinize karşı acımasızca dürüst olun. Bu egzersiz, performansınızı artırmak ve ustalığa ulaşmanızı sağlamak amacını taşıyor. Ders almak yerine başarısızlıklarınızı haklı görmeye, onların ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIRSANIZ ZAMANINIZI HEBA EDİYORSUNUZ DEMEKTİR.
KARTI ÇEKİN, DERTTEN KURTULUN
- Peter Schmidt, bir işin acilen tamamlanması gerektiği durumlarda ortaya çıkan stres ve baskıyı yenmelerini sağlayan stratejilerin üzerine yazılı olduğu yüz adet karttan meydana gelen bir paket hazırladı. Her kartta, sizi zihinsel bir çıkmadan kurtaracak, tek cümlelik, çok zaman esrarlı bir soru ya da ifade bulunuyordu. (Örnek: En yakın arkadaşınız ne yapardı? Hatanız aslında gizli niyetinizdi. En basit çözüm nedir? Tekrar, aslında bir tür değişimdir. Kolay olandan sakınma kendini.) Diyelim ki bir proje üzerinde çalışıyorsunuz ve engellendiğinizi düşünüyorsunuz. Desteden bir Oblique kartı çekin. Kontrol edemediğiniz kısıtlamalara karşı bu beyin bombaları, zihninizi açık tutmanın harika bir yolunu sunuyor. Örneğin kartın üzerinde şöyle yazılar olabilir: Sevgili Geçmiş Tüm Öğretilerin İçin Sana Teşekkür Ederim. Sevgili Gelecek Şimdi Hazırım!
USTALIĞA BEŞ ADIM YAKLAŞIN
- Florida Eyalet Üniversitesi psikoloji profesörü Anders Ericsson’a göre ustalığın anahtarlarından biri “istemli pratik” yani “belli bir alanda performansı artırmak için ömür boyu çaba harcamak” tır. İstemli pratik, her gün birkaç kilometre koşmakla veya her sabah piyanonun tuşlarına yirmi dakika vurmakla alakalı bir şey değildir. Daha net bir amacı vardır ve evet, acı vericidir, zahmetlidir. Şu adımları on yıl boyunca tekrarlamaya devam ederseniz sonunda usta olabilirsiniz:
- İstemli pratiğin tek amacı performansı artırmaktır. Ericsson, “Yıllar boyunca her hafta bir kere tenis oynayan kişiler her seferinde aynı şeyleri yaparlarsa bir adım yol alamazlar” diyor. “İstemli pratik, performansınızı değiştirmekle, yeni hedefler belirlemekle ve her seferinde biraz daha yükseğe çıkabilmekle ilgili bir şeydir” diye de ekliyor.
- Bir daha, bir daha, bir daha… Tekrar yapmak önemlidir. Basketbol yıldızları her antrenmandan sonra on serbest atış yapmazlar; beş yüz atış yaparlar.
- Daimî ve ciddi geribildirim arayın. Neyi nasıl yaptığınızı bilmiyorsanız, hangi özelliklerinizi geliştirmeniz gerektiğini asla öğrenemezsiniz.
- Acımasızca hangi noktada yardıma ihtiyacınız olduğu konusuna yoğunlaşın. Ericsson, çoğumuzun iyi olduğu konularda çalıştığını, yükselenlerin ise zayıflıkları üstünde çalışanlar olduğunu söylüyor.
- Fiziksel ve ruhsal yorgunluğa hazırlıklı olun. Çok az sayıda insanın bu işe kalkışmasının sebebi ve başarıya ulaşmanın yolu budur.
KENDİ MOTİVASYON POSTERİNİZİ KENDİNİZ HAZIRLAYIN
- Bizi motive etmeye çalışan ofis posterlerinin sevimsiz bir ünü vardır. Nükteli birinin de ifade ettiği gibi “Son yirmi yılda motivasyon amaçlı ofis posterleri dünyanın dört bir yanındaki iş yerlerinde akıllara zarar bir zulüm yaptılar”. Ama kim bilir belki de ilk poster güzel bir şeydi. Fransa’nın Lascaux bölgesindeki yontma taş devrinden kalan mağara resimleri o çağın çalışanına “Nereye gittiğini biliyorsan asla yanlış sapaktan sapmazsın” demenin o çağa has yoluydu. Artık baş kaldırabileceğiniz bir çağdasınız. Kendi motivasyon posterlerinizi, bulabileceğiniz çok sayıda web sitesi sayesinde rahatlıkla hazırlayabilirsiniz. Mesela ben, ilham alacağım kişiler yukarıdaki resimdeki kişilerdir.