Ya Bu Egzersizi Güdeceksin Ya Bu Diyeti Bırakacaksın
Vücudumuz İçin Sıkı Bir Arınma Egzersize sokmak sabır ve zaman ister ve doğru bir alışkanlık ister. Bunları yapmamak, sadece edindiğiniz bilginizin beyninizde boşuna ağırlık yapmanıza neden olur.
Ruhsal sağlığımız dışında, vücudumuzun da sağlıklı olması için, sağlıklı besinler tüketmemiz artık biliniyor. Sağlıksız beslenmek alışkanlıklarımızın kaderleri haline geliyor. Bunlar için sebat göstermemiz bize fazla gelebilir. Bugün bunları yapacak zamanım yok diyenler yarın sağlık problemlerinden dolayı fazlaca zaman bulacaklardır. Evet olayları sebebi bizleriz, her daim… Sebepleri kontrol edebiliriz, ama sonuçlar kontrolümüz dışındadır.
Vücudumuzu arındırmak için belli başlı yiyecekleri (bazen çoğunu) bırakmamız gerekebilir. Bu uygulamamıza kısa süreli bir (oruç) perhizi diyebiliriz. İnsanlar perhizi zor olarak ele alır ve bundan dolayı da bir yaşam amacımızı oluşturmaz. Ama perhiz tarihimiz boyunca da söylenenleri kanıtlar. Yunan filozofu Plutarch şöyle yazmıştır: “İlaç kullanmak yerine, bir gün oruç tutun.” Belli yiyeceklerimizin konforundan vazgeçmek, fiziksel ve aynı zamanda da ruhsal açıdan bizleri daha sağlıklı yapmıştır.
Hiç perhiz yapmamış olanlar için söylemeliyim ki, kulağa biraz korkutucu gelebilir. Kesinlikle sizi anlıyorum. Sizi rahat hissettiren şeylere engel olmak, özellikle bu yemekse gerçekten zordur.
Arınmanın, bedenimizin dinlenmesi ve toksinlerden arınması için kısa süreli bir tatil yaptığımızı ve yalnızca geçici bir durum olduğunu düşünmenizi isterim. Hiç kimse sizden bir şeyi sonsuza dek bırakmanızı söylemiyor, tabii ki siz istemezseniz. Sadece bu sağlığımız için istekli ve bu yazıların içinize işlemesine izin verin.
Eşim bu uygulamayı çok yapardı ve benim de favorilerim arasında olup bu değişim yolunda hangi süreçleri yaparsak kendimizi daha enerjik ve hafif hissederiz bi bakalım:
-
Not alın ve öğrenin:
Bir ajandanız olsun hep yanınızda.
Perhize başlamadan önce birkaç gün bekleyin ve mevcut yeme alışkanlıklarınızın bilincine varın lütfen. Üç veya dört gün boyunca vücudunuza giren her şeyi bu ajandamıza yazalım. Zamanınızı, ne kadar yediğinizi veya içtiğinizi ve de bunu yaparken ruh halinizin nasıl olduğunu not edin. Yerken nasıl hissettiğimizin farkında olmak çok önemlidir. Mesela, kendinizi üzgün hissettiğinizde karbonhidrat tükettiğinizi veya daha fazla yediğinizi fark edebilirsiniz. Çoğu insan yorgun olduğunda, şeker veya kahveye yönelir. Çünkü enerjileri yoktur. Endişeli hisseden kişiler ise yağlı gıdalara yönelirler.
Türk mutfağında “Köfte ve Patates” zaten vazgeçilmezdir. Farklı yiyecekler her zaman farklı şekilde sindirilir. Nişastalı yiyecekler (pirinç, ekmek, patates gibi) başlangıçta ağızda oluşan ptiyalin enzimiyle sindirilir ki, bu enzim alkalin salgılar. Proteinli yiyecekler de (et, çerez ve süt ürünleri) hidroklorik asit ve pepsinle sindirilirler ki, bunlar asit içerir.
İki zıt karakter madde, yani alkali ve asit, aynı ortamda birbirlerini etkisiz hale getirirler, başka bir değişle nötr-alize ederler. İşte sofradan kalktığımızda bir türlü sindirilmeyen bu iki yiyecek türü; et ve patates bizim ruh halimizi de otomatikman değiştirecektir. Böylece sindirim bozukluğu ve gazın artması da kaçınılmazdır.
Uyumsuz yiyecek bileşimleri enerjimizi çalar ve enerji kaybı da hastalanmamıza sebep olur. Bu durum fazla asidin oluşmasına neden olur. Fazla asit de kanın kalınlaşmasına ve dolayısıyla sistemin daha yavaş çalışmasına neden olduğu için vücudun oksijenini azaltır. Böyle ağır yemekler vücudumuzun enerji vampirleri gibidirler. Bu nedenden dolayı mide düzenleyici ilaçlar en çok satılan ilaçlar arasındadır.
-
Bir Niyette Bulunun:
Tabii ki biz marulumuzu başımıza değil, midemize indirmek isteyeceğiz. Bu istenmeyen yeme ve içme alışkanlıklarınızı değiştirmek için bir amaç ortaya koyabilirsiniz. Belki daha yavaş yemeyi veya günde bir tane akşama doğru bir elma veya bir muz yemek isteyebilirsiniz. Veya üç porsiyon taze organik sebze de yiyebilirsiniz. Size kalmış. Benim için en zor şekeri bırakmak olmuştu. Başta bir çay bardağına iki küp şeker atarken, artık niyetim bir tane azaltmaktı. Ama beceremedim. Sonra çeyrek çeyrek azaltmaya başladım. Ve sonunda yaklaşık 3 veya 4 ay sonra tamamıyle bırakmıştım.
Ve halen de çayı şekersiz ve bol limonlu içerim. Arkadaşlarım bana limonlu çay içtiğim için, “İngiliz Okan” lakabını takmışlardı. Önemli olan bu egzersizleri yapma niyetine girmeniz. Sizden mükemmel olmanızı beklemiyorum. Sadece deneyerek ama yavaş gidelim önemli değil. Yeter ki durmayalım. İyi alışkanlıklarımız beynimize iyice kazınsın ve hep orada kalsın. Zaman ister, sabır ister. Kolay değildir. Bu konuyla bana yorum atabilirsiniz.
-
Eyleme geçin:
Eğer bunu tek başınıza yapamayacaksanız, uzman bir diyetisyenden yardım alamanızı rica ederim. Çünkü çoğumuz bunu başaramayacaktır. Karamsar bir tablo çizmek istemiyorum sadece eylemde bulunun. Emin olun eski alışkanlıkların yerine sağlıklı yeni alışkanlıkları hemen koysaydık, şu an bunu okuyor olmazdık. Bunu 3 ay boyunca devam ettirin. Baktınız iyi gidiyorsunuz, hemen bırakmayın. Hep yavaş yavaş küçük adımlarla ilerleyin. Değişime olan inancınız kolay olacaktır, çünkü inanmaya başlıyoruzdur bana inanın
Canlar Bol meyveli ve sebzeli günler.