Engellerin Üstesinden Nasıl Gelinir ve Başarıya Nasıl Dönüştürülür?
Sosyal medyada gezinirken, muhtemelen kendinizinkiyle eşleşmeyen bir düzine mükemmel resim hayatı görürsünüz. Kaydırma yaparken, muhtemelen hayatınızın başkalarının hayatıyla eşleşmediğini hissedersiniz, özellikle de bir zorluk veya zorluk yolunuza çıktığında.
Yine de küçük bir sır vermeme izin ver. Herkes engellerle karşılaşır. Bu engelleri diğer insanların görmesi için paylaşmayı seçip seçmemeleri onlara kalmış. Engellerinizi başkalarıyla karşılaştırmak yerine, kendinize odaklanmak, zihniyetinizi engelin üstesinden gelmek ve başarıya dönüştürmek için donatmak en yararlı olanıdır.
Ama kişi bunu nasıl yapar? Birçok engel göz korkutucu ve yenilmesi imkânsız hissediyor. Sonuç olarak, hayal kırıklığına uğramak veya engelden tamamen vazgeçmek kolaydır. Veya bazı insanlar gibi, herhangi bir engelin üstesinden gelen ve kolaylıkla başarıya dönüştüren başkalarına kırgın olabilirsiniz.
Hem vazgeçmek hem de kızgınlık işe yaramaz. Zihniyetinizi değiştirerek, engelleri başarıya dönüştüren biri olabilirsiniz. Beni yanlış anlamayın, çok sıkı çalışma, kararlılık ve kan, ter ve gözyaşı gerektirecek, ancak siz de herhangi bir engelin üstesinden gelebilir ve onları başarıya dönüştürebilirsiniz.
Bu yazımızda, size nasıl yapılacağını anlatacağız. Engellerin ne olduğuna ve onları nasıl algılamanız gerektiğine bakarak başlıyoruz.
Oradan, algının neden önemli olduğu ve engeller üzerinde sahip olduğunuz kontrol seviyesi gibi önemli noktalara bakıyoruz.
Bu ilk birkaç bölüm, engellerin üstesinden gelmek için sağlam bir temel oluşturmak için çok önemlidir.
Daha sonra, engellerinizi tanımlamak ve doğrudan eylem için hedefler belirlemek de dahil olmak üzere engellerinizi aktif olarak aşmak için en önemli iki adımı veriyoruz. Son olarak, kendinize odaklanmanın, duygusal esnekliğin ve sürekli uygulamanın önemini tartışarak bitiriyoruz.
Birlikte, bu bölümler size hayatınızdaki sadece bir engelin üstesinden gelmek için değil, aynı zamanda karşılaştığınız herhangi bir zorluğu başarıya dönüştürebilmeniz için engellerinizden nasıl öğreneceğiniz konusunda da önemli bir plan sunar.
Şu anda büyük bir engelle karşı karşıya olsanız da veya hayatınızı daha iyi hale getirmek istiyorsanız, bu yazımızı herhangi bir zorluğu başarıya dönüştürmek için bir rehber olarak kullanın. Haydi başlayalım.
ENGELLER HAKKINDAKİ GERÇEKLER
Engellerin nasıl aşılacağına atlamadan önce, onların gerçekliğini bilmemiz gerekir.
Herkes bir engelin ne olduğunu bilir, ancak çoğunun bu konuda gerçekçi olmayan ve çarpık bir fikri vardır. Engelleri büyüme fırsatları olarak görmek yerine, insanlar onları kendilerine karşı çalışan olaylar olarak görürler. Bu gerçekçi olmayan fikir, engelinizin üstesinden gelmeyi ve onu başarıya dönüştürmeyi çok daha zorlaştırır.
Bunu akılda tutarak, engeller hakkındaki gerçeği bilmeniz gerekir: engellerin hepsi kötü değildir. Bu fikrin kulağa biraz radikal gelebileceğini biliyorum, ama doğru. Hayattaki her şey gibi, engeller de hem olumlu hem de olumsuz yanlarla birlikte gelir. Her iki tarafı da tanımak, engeli hızlı ve verimli bir şekilde aşmanıza yardımcı olacaktır
Bakın Yukarıdaki resme iyi bakmanızı istiyorum. Hepimizin içinde sınırsız bir potansiyel vardır ve bu potansiyelimizi ortaya çıkarabilmemiz için de bizlerin aksiyon almamız yani harekete geçmemiz gerekir. Hareketimizin sonucunda da bir sonuç elde ediyoruz ve bu sonuca göre de bizler bir “KARAR” veriyoruz. Eğer sonuç istediğimiz gibiyse aksiyon almaya devam ediyor ve daha fazla potansiyel gösteriyoruz ve daha fazla sonuç almaya başlıyoruz.
Ama Aldığımız sonuç istediğimiz gibi çıkmazsa O zaman bu sonuca bağlı kararımız olumsuz “Bu iş olmuyor” derseniz, bir inanç geliştirmiş olacağız bu olumlu da olumsuz da fark etmez. Sonuçta bizler sonuçlara bakarak bir karar veriyor ve bu karar sonucuna göre aksiyon alıyor ya da almıyoruz. Verdiğiniz karar olumsuz ise “Bu iş olmuyor” derseniz potansiyeliniz de çok açığa çıkaramıyor ve aksiyonlarınız da azalmaya başlıyor ve elde ettiğiniz sonuçlarda ona göre olup bu döngü bu şekilde devam ederse sizin gerçekliğiniz verdiğiniz kararlarla değişecektir. İşte buna başarı döngüsü denir. İşte sizin de başarıya bakış açınız veya inandığınız kararlar belirleyecektir.
Hem Negatiflere Hem de Pozitiflere Bakmak Neden Önemlidir?
Ne zaman bir engel karşınıza çıksa, bu gerçeği hatırlamak önemlidir. Çoğu insanın yaptığı gibi sadece olumsuzluklara odaklanırsanız, durumdan dolayı perişan olmak, bunalmak ve depresyona girmek çok daha kolaydır. Bu, engelin üstesinden gelmeyi ve başarıya dönüştürmeyi daha zor hale getirecektir.
Ancak, negatiflere ve pozitiflere bakarsanız, engeli çok daha gerçekçi bir ışıkta görürsünüz. Engellerin bu gerçekçi anlayışı, eldeki görev hakkında rasyonel ve net bir şekilde düşünmenizi sağlar. Oradan, engeliniz tarafından boğulmak yerine üstesinden gelmeye başlayabilirsiniz.
Bahsetmiyorum bile, pozitifleri her gördüğünüzde engellerin negatiflerinin çoğunu ortadan kaldırıyorsunuz. Bu, istediğiniz kadar çabuk başarılı olmasanız bile, engellerinizle savaşmayı çok daha kolay ve eğlenceli hale getirecektir.
Engellerin olası olumsuzlukları
Açıkçası, engeller birkaç olumsuzlukla birlikte gelir. Olumsuzluklara yakalanmamanız gerekse de, durumunuzu en iyi şekilde nasıl ele alacağınızı ve engeli nasıl aşacağınızı bilmeniz için onların farkında olmalısınız. Ne zaman olumsuzlukların farkında olursanız, gücün daha fazlası size geri verilir.
Sonuç olarak, engelin üstesinden gelmeye başlayabilirsiniz çünkü negatifler size aittir. Onları kabul etmek, onları daha az korkutucu hale getirir.
Engelin kesin olumsuzlukları zorluğa bağlı olacaktır. Örneğin, engeliniz yeni bir iş bulmak olabilir. Bu durumda, olumsuzluklar finansal stres altında olmanız, hareket etmeniz veya gerçek işle ilgili başka bir şey olabilir. Bu olumsuzluklar, ilişki sorunları gibi farklı bir engelin olumsuzluklarından farklıdır.
Engel merkezli negatiflere ek olarak, bazı negatifler tüm engellerde ortaktır. En önemlisi, engeller çalışmanızı gerektirir. Zaten tam zamanlı bir işiniz ve diğer sorumluluklarınız varsa, engelin üstesinden gelme sorumluluğu, en çalışkan insanlar için bile çok fazla zaman ve enerjinizi alabilir.
Sadece bu değil, engeller sizi fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak zorlar. Kendinizi her yeni bir engelin içinde bulduğunuzda, bir insan olarak büyümek için kendinize meydan okumak zorunda kalırsınız. Bu süreç, bir kez daha, çok fazla enerji alır ve duruma bağlı olarak birçok olumsuz duyguyu ortaya çıkarabilir
Çoğu engelle birlikte gelen gerekli çaba ve duygusal kargaşa, engelleri bu kadar korkunç yapan şeydir. Çoğu insan fazladan çalışmaktan hoşlanmaz. Böylece, engellerden nefret etmek için büyürler.
Engellerin Garantili Pozitifliği
Olumsuzluklara ek olarak, engellerin birçok olumlu yanı vardır. Çoğu insan bu pozitifleri göremez ve bunun yerine negatiflere odaklanır. Bunu yapmak inanılmaz derecede cazip gelse de, pozitifleri aklınızda tutmak için elinizden gelenin en iyisini yapmalısınız. Olumlular, engellerin üstesinden gelmenize, motive olmanıza ve sürecin tadını çıkarmanıza yardımcı olacaktır.
Sizi Büyümeye Zorlar
Herhangi bir engelin en büyük olumlusu, sizi büyümeye zorlamasıdır. Zorluklar çok sıkı çalışma ve çaba ile gelse de, olmak istediğiniz kişi olmanın tek yolu budur. Başka bir deyişle, zorluklar sizi daha iyi bir insan yapar.
Bazı engeller, benzeri görülmemiş bir sağlık korkusu gibi sizi fiziksel olarak daha iyi hale getirebilirken, diğerleri sizi duygusal olarak daha esnek hale getirecektir. Engelin sizi nasıl büyüttüğü önemli değil. Önemli olan, her şeyin sonunda büyümeniz ve daha iyi bir insan olmanızdır.
Kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olur
Engellerden kurtulmanın bir diğer yararı da kendinizi daha iyi tanımanızdır. Genellikle iş arkadaşlarımızı, aile üyelerimizi ve arkadaşlarımızı tanımak için eğitiliriz, ancak genellikle kendimizi tanımayı unuturuz. Bu, kendi düşüncelerimize güvenmemizi ve hayattan ne istediğimizi bilmemizi zorlaştırır.
Engeller bizi kendimiz ve dünya üzerinde düşünmeye zorlar. Bize güçlü yönlerimizi, zayıf yönlerimizi ve sınırlarımızı öğretir. Bu, kendimizi engeller olmadan mümkün olmayacak şekilde tanımamızı sağlar.
Benlik saygısını geliştirir
Büyüdükçe ve kendimizi daha iyi tanıdıkça, benlik saygımız da artar. Bu nedenle, engeller üçüncü faydaları olan benlik saygısının artmasına neden olur. Benlik saygısı, başarılarımızın ve yeteneklerimizin dışındaki değerimizi bilmemize yardımcı olan şeydir. Mutlu ve işleyen bir yaşam için gereklidir.
İlişkileri Geliştirir
Engellerin son yararı, ilişkilerimizi geliştirebilmeleridir. Muhtemelen, paylaşılan zorlukları olan insanların en güçlü ve en güvenilir ilişkilerinizden bazıları olma eğiliminde olduklarını fark etmişsinizdir. Engellerden geçtikçe, daha empatik hale gelir ve benzer durumlarda diğer insanlarla iletişim kurabilirsiniz.
Sonuç olarak, engeller tamamen kötü bir şey değildir. Çok fazla iş yapmalarına ve hayatınıza baskı yapabilmelerine rağmen, sizi büyümeye zorlarlar, kendinizi tanımanıza, benlik saygınızı artırmanıza ve ilişkilerinizi geliştirmenize yardımcı olurlar. Bu olumluları ve olumsuzlukları hatırlamak, gerçekçi ve rasyonel zihniyetiniz nedeniyle engeli aşmanıza yardımcı olacaktır.
ALGI (İNANÇ_KARARLAR) ÖNEMLİDİR
Son bölümde değindiğimiz ancak açıkça tartışmadığımız bir şey algı meselesidir. Algılarımız, duyusal deneyimlerimize dayanarak olayları veya insanları nasıl yorumladığımızdır. Algılarımız bildiğimiz tek şey olsa da bir olayı nasıl algıladığımız, gerçek hayatta nasıl ortaya çıktığı konusunda doğru olmayabilir.
Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, algılarımızdan asla kaçamayız. Aslında, algılar günlük hayatımızın her yönünü değiştirir. Dünyayı nasıl algıladığımız nihayetinde durumlarımızın ve duygularımızın çoğunu belirler
Algının hayatımızda ne kadar önemli olduğu nedeniyle, engel algınız büyük ölçüde onu nasıl ele aldığınızı ve üstesinden gelip gelemeyeceğinizi belirleyecektir. Herhangi bir engeli başarıya dönüştürmenize yardımcı olmak için engel algınızı geliştirin.
Psikoloji Algı Hakkında Ne Diyor?
Psikoloji algı üzerine birçok araştırma yapmıştır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, psikoloji, algımızın dünyayla olan duyusal deneyimimizi, yani görme, koklama, dokunma ve daha fazlası ile belirlendiğini belirler. (6. hins ve ötesi de vardır…)
Dahası, psikoloji, engellerimize nasıl tepki vereceğimizi belirlediğini bulmuştur. Örneğin, engelleri olumsuz görürsek, pes etme ve onlar tarafından mağlup edilmiş hissetme olasılığımız daha yüksektir. Buna karşılık, engel hakkında iyimser bir zihniyete sahip olmak, engelin üstesinden gelmemizi ve başarılı olmamızı daha olası kılar.
Psikolojinin algı hakkında bize söylediği en yararlı şey, biraz kontrolümüz olduğudur. Tam bir kontrole sahip olmak imkânsız olsa da dikkat ederek, kasıtlı olarak algımızı anlamlı hale getirerek, buna göre hareket ederek ve yeni zihniyetimizle pratik yaparak algılarımızı biraz değiştirebiliriz.
- Dikkat et!: Bir olay hakkındaki algınız nedir? Gerçeklikten farkı nedir? Nereden biliyorsun?
- Algınıza anlam verin: Bu sizin için ne anlama geliyor? Bu anlama katılıyor musunuz? Anlamı değiştirmeli misiniz?
- Buna göre hareket edin: Eylemlerim durum hakkındaki görüşümü nasıl yansıtıyor?
- Uygulamak: Bu yeni zihniyeti günlük hayatıma dahil etmenin yolları nelerdir?
Bunun engeller için anlamı, olumsuz algınızı veya zihniyetinizi olumlu bir algıya dönüştürebilmenizdir. Sadece kasıtlı ve adanmış eylemlerle, zihniyetinizi değiştirerek başarılı olma olasılığınızı daha yüksek bulabilirsiniz.
Zihniyetinizi aktif olarak değiştirmeye çalışırken, ilerlemenizi not alarak veya bazı uygulamaları kullanarak ölçmek en iyisidir. Bu yeni zihniyete uygun olarak hareket etmeye devam edin ve ilerlemenizi takip edin. Zor olduğunda bile iyimser kalın ve zihniyetinizin değiştiğini görmeye başlayacaksınız.
Popüler Zihniyetler
Algı önemli olduğundan, muhtemelen ne tür bir zihniyete sahip olmanız gerektiğini merak ediyorsunuzdur. Üç popüler zihniyet vardır, ancak yalnızca biri uzun vadeli başarıya yol açacaktır. Sabit zihniyet, karışık zihniyet ve büyüme zihniyeti, insanların bilmeden sahip oldukları üç popüler zihniyettir.
- Sabit Zihniyet: Sabit zihniyet bize yetenek ve becerilerle doğduğumuzu söyler. Yeteneklerimizi gerçekten geliştiremeyiz, yani başarımız tamamen genetiğimize bağlıdır. Örneğin, sabit bir zihniyet size akıllı olmadığınız için okulda asla iyi bir not alamayacağınızı söyleyecektir.
Bu zihniyet inanılmaz derecede popüler, ancak zararlı. Kendi koşullarımız üzerindeki her türlü gücü elimizden alır ve doğal yeteneklerimizi suçlar. Sadece bu da değil, sabit zihniyet de doğru değildir.
Son paragrafta bahsedilen örnekte, bir öğrenci akıllı olmadığı için asla iyi bir not alamayacağını varsayar. Ciddi öğrenme güçlüğü dışında, çoğu öğrenci, doğal olarak en zeki olmasalar bile, sıkı çalışma ve çaba ile iyi bir not alabilirler. Bu, sabit zihniyetin yanlış olduğunu kanıtlar.
- Büyüme Zihniyeti: Sabit zihniyetin tam tersi büyüme zihniyetidir. Büyüme zihniyeti size belirli doğal yetenekleriniz ve güçlü yönleriniz olduğunu söyler, ancak zayıf yönlerinizi besleyebilir ve bir insan olarak büyüyebilirsiniz. Örneğin, bir büyüme zihniyeti size matematikte en güçlü olmadığınızı söyleyebilir, ancak özveri ve sıkı çalışma ile gelişebilirsiniz.
Büyüme zihniyeti, engellerin üstesinden gelmek ve başarılı olmak için açık ara en iyi zihniyettir. Yeni bir zorlukla karşılaştığınızda bunalmanızı ve pes etmenizi önler. Bunun yerine, kendinizi geliştirmek için odaklanmış ve motive kalmanıza yardımcı olur.
Herhangi bir engelin üstesinden gelmek istiyorsanız, zihniyetinizi sabit bir durumdan büyüme versiyonuna kaydırmaya başlamanız gerekir.
- Karışık Zihniyet: Sabit bir zihniyetten büyüme zihniyetine geçiş sürecinde, muhtemelen kendinizi karışık bir zihniyetle bulacaksınız. Karışık bir zihniyet, sabit ve büyüyen bir zihniyet arasında kalan bir zihniyettir. Bazen, kendinizi sabit terimlerle düşünürken bulacaksınız, ancak diğer zamanlarda kendinizi büyüme terimleriyle düşünürken bulacaksınız.
Kendinizi karışık bir zihniyetle bulduğunuzda olmak istediğiniz yerde olmasanız da, bu öncekinden bir gelişmedir. İlerleme kaydettiğiniz ve sıkı çalışmaya devam ettiğiniz için heyecanlı olmalısınız. İlerlemenizi izlemeye devam edin ve sabit düşünme biçiminizden tamamen uzaklaşmak için kasıtlı olarak bir büyüme zihniyetine sahip olun.
Engeller söz konusu olduğunda, algı sizi ya batıracak ya da çıkaracak. Sabit bir zihniyete sahip olmak kolay olsa da, bir büyüme zihniyeti herhangi bir engelin üstesinden gelmenize ve onu başarıya dönüştürmenize yardımcı olacaktır. İlerlemenizi takip edin, vizyonunuzda bir büyüme zihniyetiyle hareket edin ve sabit düşüncenizi büyüme fırsatlarına dönüştürmek için iyimser kalın.
HER ŞEY KONTROLÜNÜZDE OLAMAZ
Zihniyet ve algıya ek olarak, kontrolü nasıl gördüğünüz, engelinizin üstesinden gelip gelmediğinizi büyük ölçüde belirleyecektir. Kontrolün bizde olduğu yanılsaması, kendimizi karşı karşıya bulduğumuz zorlukların çoğundan büyük ölçüde sorumludur, ancak engel yanılsamadır.
Her şeyden önce, istediğimiz kadar kontrolde olmadığımızı kabul etmeliyiz. İnsanlar olarak, doğal olarak tüm yaşamlarımız üzerinde kontrol sahibi olmak istiyoruz. Kontrol altında olmak için bu güçlü dürtüye rağmen, sadece çok azının kontrolündeyiz.
Tamamen kontrol alanımızın dışında olan şeyleri kontrol etmeye çalışarak, birçok engel ezici ve göz korkutucu görebiliriz. Çünkü öyleler. Kendimizi kontrol altında görmek, üstesinden gelmenin hiçbir yolu olmayan sayısız uydurma engel yaratır. Engellerin üstesinden gelmek istiyorsanız bu dersi öğrenmek çok önemlidir.
Ne Zaman Bırakacağınızı Bilmek
Bu kontrol sorunu nedeniyle, çoğumuz hiçbir işimizin olmadığı engellere tutunuyoruz. Bunlar üstesinden gelme şansımızın olmadığı engeller olacak.
Ne zaman yenemeyeceğimiz engellerin üstesinden gelmeye çalışsak, bunalırız ve kendimizi suçlarız. Büyük olasılıkla, bir engelin üstesinden gelememenizin sizinle hiçbir ilgisi yoktur, ancak konunun gerçeklerine bakmamız gerekir.
Bunu akılda tutarak, kontrolünüzde olmayan şeylere yakalanmamanız gerektiğini hatırlamak önemlidir. Kontrolünüz dışındaki şeylere odaklanmak zamanınızı ve enerjinizi boşa harcar ve benlik saygınıza zarar verebilir. Sadece en azından kısmi kontrole sahip olduğunuz konulara odaklanın.
Kendinizi kontrol etmeniz gerekip gerekmediğinden emin olmadığınız bir engelle karşı karşıya bulduğunuzda, onu değerlendirmek isteyebilirsiniz. Engel sonucunu herhangi bir şekilde kontrol edemiyorsanız, bırakın. Bırakmanız gerekip gerekmediğini bilmek zor olabilir, ancak dikkate alınması gereken iki şey vardır:
- Gerçekler (Gerçekten üstesinden gelinir mi? Evet ya da hayır)
- Duygularınız (Buna değip değmeyeceğini belirler)
Engelin gerçekleri ve duygularınız, sonucun kontrolünde olup olmadığınızı ve onu bırakmanız gerekip gerekmediğini belirleyecektir. Engelin gerçekleri, engelin üstesinden gelinmesi için bir gereklilik olan her şeyi içerir.
Örneğin, engelinizin kovulduğunuz ve paraya ihtiyacınız olduğu anlamına geldiğini varsayalım. Gerçekler, bir gelir olmadan ne kadar süre gidebileceğinizi, size güvenen insan sayısını ve nesnel olarak belirlenebilecek diğer her şeyi içerecektir.
Gerçeklere ek olarak, duygularınızı da göz önünde bulundurmanız gerekir. Duygularınız, engelin sizin için buna değip değmeyeceğini büyük ölçüde belirleyecektir. Bazen, engel sizin kontrolünüzdedir ve gerçekler bunun üstesinden gelmenize izin verir. Bununla birlikte, duygularınız size engelin buna değmeyeceğini söyleyebilir.
Bir örneğe bakalım. Eşinizin yeni bir iş bulduğunu ve ülke genelinde taşınması gerektiğini varsayalım. Önünüzdeki engel, uzun vadeli bir ilişki içinde olmanız veya hareket etmeniz gerekip gerekmediğidir.
Bu seçeneklerin her ikisi de yapılabilir, ancak duygularınız size hareket etmek istemediğinizi ve uzun mesafeli bir ilişkiye tahammül edemeyeceğinizi söyleyebilir. Bu durumda, duygularınız size bu engelin buna değmeyeceğini ve potansiyel olarak ayrılmanız gerektiğini söyler.
Gerçeklere ve duygularınıza bakarak, bir engelin buna değip değmeyeceğini belirleyebilmelisiniz. Engel değilse, ondan vazgeçin ve hayatınıza devam edin. Bu çok fazla güç ve esneklik gerektirse de, hayatınızı çok daha kolay hale getirecektir
Kontrolden Nasıl Vazgeçilir?
Devam etmek için, kontrolü tanımalı ve bırakmalısınız. Çoğu insan için bu kolay olmayabilir. İşte kontrolü bırakmanıza ve zevk aldığınız bir hayatı yaşamaya geri dönmenize yardımcı olacak bazı yararlı eylem adımları.
Neleri Kontrol Edebileceğinize Odaklanın
Kontrolü bırakmanın ilk adımı, neyi kontrol edebileceğinize odaklanmak ve neyi yapamayacağınızı anlamaktır. Kontrol edebildikleriniz yalnızca sizinle ilgilidir ve liste çok küçüktür. Görünüşünüz, farkındalığınız, sağlığınızın yönleri ve üretkenliğiniz, kontrolünüz altındaki şeylerin örnekleridir.
Başka bir kişiyi içeren herhangi bir durum tamamen sizin kontrolünüzde değildir. Diğer kişiye nasıl tepki vereceğinizi kontrol edebilirsiniz, ancak nasıl davrandıklarını veya durumu kontrol edemezsiniz.
Tepki Modelinizi Fark Edin
Tepki kalıbınız, başka bir kişiye veya duruma nasıl tepki verdiğinizdir. Çoğu zaman, duygularımız tepkilerimize yol açar. Bu mutlaka kötü değildir, ancak kötü tepki verdiğiniz anlamına gelebilir, bu da engelin üstesinden gelme yeteneğinizi incitir.
Sonucu değiştirmek için reaksiyon şeklinize dikkat edin. Tepki modeliniz tetikleyiciyi, stres reaksiyonunu, olumsuz düşünceyi, olumsuz duyguyu, reaktif davranışı ve sonucu içerecektir. Bu reaksiyon kalıbı üzerinde düşünmek için bir saniyenizi ayırın, böylece nasıl tepki verdiğinizi bilirsiniz.
Tepkinizin zayıf olduğunu ve kötü sonuçlara yol açtığını düşünüyorsanız, kalıbı kırmanız gerekir. Bu, tetikleyiciyi fark etmeyi, nefes almayı ve süreç boyunca kendinize ve başkalarına karşı şefkatli olmayı içerir. Ek olarak, olumsuz düşüncenizi daha gerçekçi bir düşünceye dönüştürün.
Reaksiyon şeklinizi değiştirmek, kendiniz üzerinde çok daha fazla kontrol sahibi olmanızı sağlayacaktır. Yine de senaryoyu tamamen değiştirmeyecek, ancak ona ve duygularınıza nasıl tepki vereceğinize yardımcı olacaktır.
Mantra
İçinizdeki kontrol ucubesini bırakmaya yardımcı olmak için mantraları da kullanabilirsiniz. Mantralar, gün boyunca kendinize okuduğunuz hızlı ve yararlı sözlerdir. Çalışmalar, mantraların kendinize sık sık tekrarladığınızda işe yaradığını göstermiştir.
Düşünme şeklinizi değiştirirler ve bu nedenle tepki verme şeklinizi değiştirirler. İşte kontrolü bırakmak için yararlı mantraların bir listesi:
- Başkalarını kontrol etme ihtiyacını bıraktım.
- Kontrolüm dışındaki her şeyi bıraktım.
- Kendimi ve mutluluğumu kontrol ediyorum.
- Sadece kendimi ve tepkilerimi kontrol ediyorum.
Kontrol ihtiyacımız, bırakmamız gereken şeyleri engellere dönüştürür. Engellerin ne zaman zaman ayırmaya değmeyeceğini nasıl belirleyeceğinizi öğrenin. Ardından, hayatınıza geri dönmek için her şeyi kontrol etme ihtiyacınızı bırakmaya çalışın ve yalnızca zaman ayırmaya değer engellerle yüzleşin.
ENGELLERİN BELİRLENMESİ
Artık engellerin üstesinden gelmek için sahneyi hazırladığımıza göre, onları başarıya nasıl dönüştüreceğimizi araştırabiliriz. Yolunuza çıkabilecek diğer zorluklarda olduğu gibi, engelinizin üstesinden gelmenin ilk adımı onu tanımlamaktır. Başka bir deyişle, engelin ne olduğunu bilmeniz ve sınıflandırmanız gerekir.
Engeli tanımlamak, olumlu, olumsuz, kendi önyargılarınız ve bunun üstesinden gelmek için ne yapmanız gerektiği konusunda daha fazla bilgi sahibi olmanızı sağlayacaktır. Engelinizi tanımlamazsanız, izlenecek eylem adımlarını bulmak imkânsız olacaktır. Sayısız engel olmasına rağmen, birçoğu bilinmeyen veya sınırlı finansmanla yüzleşmek gibi daha büyük gruplara ayrılabilir.
Bu yazımızda, engeller için en yaygın sınıflandırmalara bir göz atacağız. Önünüzdeki engelin birden fazla kategorinin karışımı olduğunu fark edebilirsiniz. Bu tamamen normaldir. Bu yaygın engel türlerinin neler olduğuna bir göz atalım.
Yaygın Engel Türleri
Bilinmeyenle Yüzleşmek
En genel engel türlerinden biri bilinmeyenle yüzleşmektir. Bilinmeyenle yüzleşmek, kendinizi yabancı bir bölgede bulmak gibidir. Ne zaman taşınırsanız, yeni bir iş bulursanız veya yeni bir insanla konuşursanız, kendinizi bilinmeyenle karşı karşıya bulabilirsiniz.
Bu engel, kaygı eğilimi fazla olan, içe dönük kişilikleri ve düşük benlik saygısı olanlar için inanılmaz derecede zor olacaktır. Bunun nedeni, bu engelin üstesinden gelmek ve yabancı olanı tanıdık hale getirmek için çok fazla cesaret ve güven gerektirmesidir.
Bu engelin üstesinden gelmenin en iyi yolu, kendinize herkesin daha önce benzer bir durumda olduğunu ve çoğu insanın sizi yargılamayacağını hatırlatmaktır. Ek olarak, kendinize ve bilinmeyende hareket etme yeteneğinize daha fazla güvenmek için benlik saygınız üzerinde çalışın.
Kendinizden Başka Biri Olma Baskısı
Karşılaşabileceğiniz bir diğer engel de kendinizden başka biri olma baskısıdır. Bu baskı aileden, arkadaşlardan veya toplumdan gelebilir. Bazı insanlar bu engelle diğerlerinden daha fazla mücadele eder. Özellikle kadınlar bu engelle karşı karşıyadır, ancak erkekler de bunu yapmaktadır.
Bu engelin üstesinden gelmek için, kendiniz ve başkaları arasındaki çizgiyi nerede çizeceğinizi bilmeniz gerekir. Değerleriniz nelerdir? Kendiniz hakkında ne düşünüyorsunuz? Hayattan ne istiyorsunuz? Bu tür soruları sormak, nerede bittiğinizi ve diğer insanların nerede başladığını netleştirecektir.
Bu engelle yüzleşmek için sınır ayarı üzerinde çalışmanız gerekir. Çizgiyi çizdikten ve kendiniz ve başkaları arasında sert bir sınır oluşturduktan sonra, takip etme cesaretine ve istekliliğine sahip olmalısınız. Sınırları korumak için özgüveniniz ve benlik saygınız üzerinde çalışmanız gerekebilir.
Sınırlı Finansman
Sınırlı finansman, inanılmaz derecede zor bir engeldir. Birçok durumda, sınırlı finansman, kontrolünüz dışındaki bir şeyden kaynaklanmaktadır. Bir işi kaybetmek, aileye yeni bir üyeyi kabul etmek, beklenmedik bir kaza ve daha fazlası sınırlı bir finansal engele yol açabilir.
Son iki engelin aksine, bu çok daha somut ve kesin eylem adımları gerektirecektir. Bu, bir bütçe oluşturmayı, ne kadar para kazanmanız gerektiğini bilmeyi ve daha fazlasını içerir. Ayrıca yeni bir iş aramanızı veya bir eşten finansal olarak yardım etmenizi istemenizi gerektirebilir.
Bir faturayı ödememek gibi sınırlı finansmanla gelen bariz sorunların yanı sıra, gergin ilişkiler, bilinmeyenle yüzleşmek ve daha fazlası gibi yüzleşmeniz gereken başka engeller de olacaktır.
İlişki Sorunları
İlişkiler, engeller için en sık kullanılan alanlardan biridir. İnsanlar olarak, hepimiz düşüncelerimize ve eylemlerimize hakkımız var, ancak çoğu zaman herkesin kendi düşüncelerimize uygun düşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sonuç olarak, çok fazla gerginlik yaratılabilir ve başka bir tamamen özerk kişiyi içerdiğinden bu engellerin üstesinden gelmek daha zordur.
Çoğu zaman, bir ilişkideki bir engel çok özel bir olay veya kalıptır. Engeli tanımlamak için, hikâyenin tarafını belirlemek için diğer kişiyle konuşmanız gerekir. Gelecekte engeli ortadan kaldırmak için eylem adımları oluşturmak için diğer kişiyle birlikte çalışın.
Bazen, engel uzlaşmaz olabilir. Örneğin, eşiniz siz isterken çocuk istemeyebilir. Çoğu zaman, bu engelin üstesinden gelmek için tek strateji, sizinle aynı amaç ve arzuya sahip yeni bir eş bulmak ve ayırılmayı gerektirebilir.
Ayrıca, sadece romantik eşinizle değil, arkadaşlarınızla, ebeveynlerinizle veya çocuklarınızla ilgili sorunlarla ilgili engelleriniz de olabilir. Çözümlerine aynı şekilde yaklaşın.
Engeli belirledikten sonra ne yapmalı
Engeli belirledikten sonra, eldeki sorunla doğrudan ilgili eylem adımları oluşturmak önemlidir. Eylem adımları, engelin üstesinden gelmek için yapmanız gereken somut bir şey verir. Eylem adımlarınız çok yüce olmamalı, bunun yerine daha çok mini hedefler gibi olmalıdır. Bir sonraki bölümde bunun hakkında daha fazla konuşacağız.
Eylem adımlarına ek olarak, kendiniz üzerinde düşünmeniz gerekebilir. Bazı engeller duygusal ve zihinsel refahınız üzerinde büyük bir bedel alacaktır. Kendinizi yansıtın ve duygularınıza dikkat edin. Birçok insan, engeli hızlı bir şekilde aşmak için duygularını bir kenara bırakmaya meyillidir.
Duygularınızı tamamen görmezden gelmek, onlar tarafından süpürülmek kadar tehlikelidir. Duygularınızı düşünün ve bunları öğrenme için yön olarak kullanın. Duygusal olarak nerede durduğunuza bağlı olarak, bir kendi kendine yardım kitabına danışmak veya sorunları çözmek için bir terapist görmek isteyebilirsiniz.
Düşündüğünüzden daha fazla kez, gerçek engel gerçek dünyada değil, kulaklarınızın arasında yatıyor. Nerede durduğunuza dair sağlam bir anlayışa gelmek için kendinizi, hedeflerinizi ve arzularınızı yansıtmak için zaman ayırın.
Engelin üstesinden gelmenin ilk adımı, kesin sorunu tanımlamaktır. Bunu, engeli kategorilere ayırarak yapabilirsiniz, bu da engelin zihninizde daha somut görünmesine yardımcı olacaktır. Oradan, eylem adımları oluşturun ve aktif olarak bir çözüm bulmak için duygularınıza geri dokunun.
HEDEFLER BELİRLEYİN
Son bölümde de belirttiğimiz gibi, hedefler engelleri aşmanın ve onları başarıya dönüştürmenin önemli bir yoludur. Yine de hedefler düşündüğünüzden daha zordur. Birçok insan hedef oluşturma ve takip etme konusunda bilgisizdir, bu da engellerin üstesinden gelmeyi zorlaştırır.
Bu bölümde, engellerinizi aşmak için nasıl hedefler belirlemeniz gerektiğine bakacağız. Bu hedefler SMART hedefleri olarak adlandırılabilir. Bir göz atalım.
SMART Hedefleri
Belirlenecek en iyi hedef türüne SMART hedefleri denir. SMART, spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamanında yapılması gereken bir kısaltmadır. Bu beş yönün tümünü hedeflerinize dahil etmek, yönetilebilir olmalarını ve onlara ulaşabilmenizi sağlar.
Belirli bir hedef, akılda tek bir niyeti olan hedeftir. İnanılmaz derecede odaklanmış olmalıdır, böylece neyi başarmanız gerektiğine dair belirli bir fikriniz olur. Bundan daha fazlası, belirli bir hedefin ölçülebilir olması gerekir. Bu, hedefe ulaşıp ulaşmadığınızı ölçebilmeniz gerektiği anlamına gelir.
Bunun da ötesinde hem ulaşılabilir hem de gerçekçi olması gerekiyor. Başaramayacağınız veya yeteneklerinizin tamamen dışında olan bir hedef belirlemenin bir anlamı yoktur. Son olarak, hedefe ulaşmanız gereken bir zaman dilimi belirleyin. Bu sizi motive edecektir.
Örneğin, önünüzdeki engelin kilo vermeniz gerektiğini söyleyin. Hedef 3 ayda 25 kilo vermek olmalıdır. 25 kiloluk bu kilo verme hedefi spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamanındadır.
Hedefim spesifik mi? Sadece kilo vermeyi hedefliyorum. Genel değil. Karnımın düz olmasını istiyorum.
Hedefim gerçekçi mi? 25 kilo vermek istiyorum. Evet gerçekçi.
Hedefimi ölçebiliyor muyum? 25 kilo ve aylık haftalık olarak ölçebiliyorum: 3 ayda 25 kilo demek ayda 8,33 kilo vermek demek haftada ise 2,08 kilo vermek demektir. Yani ben her hafta 2 kilo verebilir ve bunu da tartıldığımda görebileceğim için ölçebilirim.
Hedefim ulaşılabilir mi? Evet ulaşılabilir. Yediğim yemeklere ve spor yapmam gerekeceği için buna ulaşabilirim. Kendimi kontrol etmeyi ve yönetmeyi de bu süreçte daha iyi öğrenebilirim.
Hedefime ne zaman ulaşacağım? 3 ay için de 25 kilo vermiş olacağım.
Bunları düşünerek hedefinizi belirleyebilirsiniz.
Bir SMART Hedefi Bulamazsam Ne Olur?
Bir SMART hedefi düşündüğünüzü ve hiçbir şey bulamamaya devam ettiğinizi söyleyin. Kendinizi bu durumda bulursanız, yakın bir arkadaşınızdan veya aile üyenizden tavsiye isteyebilirsiniz. Size düşünmediğiniz yeni bir bakış açısı verebilirler.
Hala bir SMART hedefi bulamıyorsanız, o zaman durumun kontrolüne sahip olmama ihtimaliniz vardır. Üzerinde kontrolünüz yoksa, bunu başarmak için bir hedef belirlemenin bir yolu yoktur. Engelin semptomlarını hafifletmek için hedefler belirleyebilirsiniz, ancak başarıyı garanti edemezsiniz.
Engeliniz başka bir kişiyi içeriyorsa bu sorunla karşılaşabilirsiniz. Diyelim ki eşiniz sizi terk etmek istiyor ve boşanmak istemiyorsunuz. Eşit derecede özerk başka bir kişi söz konusu olduğundan, durum üzerinde tam kontrole sahip değilsiniz. Sonuç olarak, bu durumda başarıyı garanti etmek için SMART hedefleri belirleyemeyebilirsiniz.
Bununla birlikte, süreci atlatmanıza veya eşinizle daha iyi ilişki kurmanıza yardımcı olacak SMART hedefleri oluşturabilirsiniz. Aynı sayfada yer almaya çalışmak için eşinizle durum hakkında konuşun. Oradan, darbeyi azaltmak için hedefler belirleyin. Bu, danışmanlık, hobilerinize odaklanma veya üzerinde kontrol sahibi olduğunuz başka bir şeyi içerebilir.
Takip Et
Hedeflerinizi takip etmezseniz, hiçbir şey işe yaramayacaktır. Hedeflerinizi belirledikten sonra, üzerinde çalışmaya devam etmek için kendinizi motive etmenin bir yolunu bulun. SMART hedefleri, ayak uydurmanın ve motive kalmanın en iyi yoludur. Bununla birlikte, SMART hedefleriyle bile, çalışmaya devam etmeniz gerekir.
SMART hedefini daha küçük hedeflere veya mini hedeflere ayırdıktan sonra kendiniz için ödüller oluşturmak isteyebilirsiniz. Bir mini hedefe her ulaştığınızda, kendinizi ödüllendirirsiniz. Bu sizi heyecanlandırır ve bir sonraki mini hedefe ulaşmaya hazır tutar.
Kendinizi adayın. Birçok insan hedefler koyar, ancak aslında buna bağlı kalmazlar. Kendinize gevşeme şansı vermeyerek takip ettiğinizden emin olun. Tıpkı bir başkasını taahhütlerini yerine getirmekten sorumlu tutacağınız gibi, kendinizi de sorumlu tutun.
Esnek Olun
Hedefler hakkında konuşurken, esneklikten bahsetmemek yanlış olur. Çoğu insan hedefler belirlediğinde, çok katıdır ve bükülmeyi reddederler. Bu, başarısız olmanın ve engelinizin üstesinden gelmemenin neredeyse garantili bir yoludur. Bunun yerine, hedefler söz konusu olduğunda bile esnek olmanız gerekir.
Bazen planlar değişir, engeller değişir veya öncelikleriniz değişir. Bu olduğunda, bu olayı yansıtmak için odağınızı ve hedeflerinizi değiştirebilmeniz gerekir. Aksi takdirde, hedefler hayatta bulunduğunuz yerden kopacaktır. Çok katı hedefler sonunda kırılmaya mahkumdur.
Hedefleri katı bir şey olarak görmek yerine, onları akışkan olarak görün. Hedeflerinizi takip etmede katı olun, ancak gerekirse onları değiştirmeye istekli olun. Planlar ne zaman değişse, esnek hedefler kırılmak yerine baskıyla bükülecektir.
Hedefler engellerinizi aşmanıza yardımcı olur. Sizi motive etmek ve engellerinizi başarıya dönüştürme olasılığınızı artırmak için SMART hedefleri belirleyin. Kendinize bağlı kalmanız ve kendinizi sorumlu tutmanız gerekse de hedefler gerçekten kendi engelleriniz tarafından yok edilmemenin tek yoludur.
KENDİNİZE ODAKLANIN
Kendinize odaklanmanın ve kendinizi başkalarıyla karşılaştırmamanın önemini tartışmadan engellerin üstesinden gelmekten bahsedemeyiz. Günümüzde sosyal medya ve diğer birçok faktör nedeniyle, kendinizi bir başkasıyla karşılaştırmak her zamankinden daha kolay.
Bunu yapmak büyümemize, başarımıza ve refahımıza zararlıdır. Engellerin üstesinden gelmeyi neredeyse imkânsız hale getirir ve kucağımıza yeni engeller koyar.
Engellerin üstesinden gelmek için, bu alışkanlığı derhal kırmanız gerekir. Tüm sağlığınız ve refahınız daha iyiye doğru değişecektir. Bir engelle karşılaştığınızda kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak kolay olsa da bundan kaçınmalısınız.
Neden Kendinizi Başkalarıyla Karşılaştırmamalısınız?
Herhangi bir engelin üstesinden gelirken kendinizi başkalarıyla karşılaştırmamanızın temel nedeni, süreçte daha fazla engel yaratmaktır. Başka bir deyişle, bir köstebek yuvasından bir dağ yapar. Ana engel hakkında zaten stresliyseniz, süreci olması gerekenden daha zor hale getirmek istemezsiniz.
Ek olarak, kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak, istediğiniz hayatı yaşama yeteneğinizi engelleyebilir. Kendinizi bir başkasıyla karşılaştırdığınızda, kendinizi ve onları onların bakış açısıyla görüyorsunuz. Bunu yapmak, fikirlerinize ve düşüncelerinize gerektiği kadar değer vermediğiniz anlamına gelir.
Başka birinin ideallerine kendi ideallerinizden daha fazla değer vermeye devam ederseniz, bir engelin üstesinden gelmek veya istediğiniz hayatı yaratmak imkânsız olabilir. Sadece kendinize odaklanın ve bunun olmasını önlemek için kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakın.
Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak gerçekçi olmayan kavramlar yaratır
Kendinizi karşılaştırmanın sadece kötü değil, aynı zamanda gerçekçi olmamasının birkaç nedeni vardır. En önemlisi, birine dışarıdan bakarken resmin tamamını asla elde edemezsiniz. İnsanlar olduklarından daha iyi görünmeyi severler, bu yüzden sadece iyi taraflarını gösterirler
Kendinizi başkalarıyla karşılaştırdığınızda, kendinizi gerçekçi olmayan bir standartla karşılaştırırsınız. Bulundukları yere ulaşmak için yüzleşmek zorunda kaldıkları zorlukları, engelleri veya zorlukları görmüyorsunuz. Bu sizi nerede olmanız gerektiğine dair gerçekçi olmayan bir anlayışla bırakır.
Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmanın gerçekçi olmamasının bir başka nedeni de, bunun sizinle alakalı olmamasıdır. Tüm resmi elde edebilseniz bile, ki bunu yapamazsınız, bu sizin hayatınız değildir. Enerjinizi kendinizi başkalarıyla karşılaştırarak harcamak tam bir zaman kaybıdır.
Bunun yerine ne yapmalısınız?
Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak yerine, kendi arzu ve istekleriniz üzerinde düşünmelisiniz. Bu size nerede olduğunuz ve nerede olmak istediğiniz hakkında güçlü bir fikir verecektir. Herhangi bir engelin üstesinden gelmenin en kullanışlı ve gerçekçi yoludur.
Kendinizi herhangi biriyle karşılaştırmanız gerekiyorsa, şu anki benliğinizi geçmiş benliğinizle karşılaştırın. Şimdiye kadar büyümüş olmalıydınız ve karşılaştırmalı bağlarınızı kırmak için çok çaba sarf ettiğiniz gerçeği, geliştiğinizi gösteriyor. Daha fazla büyümek için kendinizi geçmiş benliğinizle karşılaştırın.
Tabii ki, diğer insanlarla konuşmak ve tavsiyelerini almak sorun değil. Diğer insanlar da sizinle benzer durumlardan geçti. Durum hakkında ne söylediklerini anlamak için onlarla konuşun. Yine de tavsiyelerini körü körüne almayın. Bunu kendi fikirleriniz ve isteklerinizle karşılaştırın ve oradan gidin.
Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı nasıl durdurabilirsiniz?
İşte kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakmanın bazı yolları:
Tetikleyicilerinizin farkında olun
Sizi yetersiz hissettiren ve kendinizi başkalarıyla karşılaştırmanıza neden olan şeyler olan tetikleyicilerinizin farkında olun. Tetikleyiciler, sosyal medyadaki belirli insanlar veya belirli mağazalara giren kişiler olabilir. Tetikleyicilerinizin farkında olun, böylece kendinizi başkalarıyla ne zaman karşılaştıracağınızı bilirsiniz. Tetikleyicilerinizin nerede olduğunu öğrendikten sonra, onlardan kaçınmak için elinizden gelenin en iyisini yapın. Bu zor olabilir, ancak son derece önemlidir – Kendiniz hakkında kötü hissetmenize neden olan insanları takip etmeyi bırakın veya karşılaştırmanıza neden olan yerlerden kaçının.
Tüm hikâyeyi görmediğini hatırla
Ne zaman kendinizi hata yapıyor bulurken, tüm hikâyeyi görmediğinizi kendinize bir şekilde hatırlatın. İnsanlar kendilerini hissettiklerinden daha iyi göstermek için bir cephe koyacaklar. Sizi daha gerçekçi bir anlayışa geri getirmeye yardımcı olması için kendinize bu gerçeği lütfen hatırlatın. Her zaman daha büyük resmi göremediğinizi hatırlatın.
Hayatınız için minnettar olun
Son olarak, kendi yaşamınızda kendiniz için daha fazla şükran göstermenin yollarını bulun. Mevcut hayatınız hakkında sevdiğiniz her şeye bakın ve kendinize tekrarlayın. Bir liste yaparken,
muhtemelen başlangıçta düşündüğünüzden çok daha fazla sevecek şey bulacaksınız.
İnsanlar üstesinden geldikleri ne varsa hep küçümseme eğilimindedirler. “Bunda ne var, bunu herkes yapıyor” derler. Ama inanın herkes yapmıyor. Niye biliyor musunuz? Çünkü herkes, sizin o konuda sizin kadar önem veya değer vererek yapmıyor. Yapsa da çok iyi olamıyorlar çünkü sizin güçlü bir nedeniniz vardı ve bunu başardınız. Daha önceki eksi versiyonunuz olan siz; İngilizce bilmiyordunuz, araba sürmeyi bilmiyordunuz, yemek yapmayı, yürümeyi hatta konuşmayı bile bilmiyordunuz. Ama şimdi biliyorsunuz değil mi? Her yapamadığınız bir şey olduğunda başarı listesi oluşturun ve onu göreceğiniz her yere asın. Her zorlandığınızda o başarınız size ilham kaynağı olacaktır. Çünkü siz onu başardıysanız, bunu da başarabileceğinize inanıyorsunuzdur ve bundan dolayı kendinize minnet duymanız gerekir. Ama sadece o an için işin nasıl yapılacağını bilmiyorsunuzdur endişeniz bundan dolayıdır.
Aşırı karşılaştırma mücadele ettiğiniz bir şeyse, sabahınıza başlamak veya gününüzü bu ipucuyla bitirmek isteyebilirsiniz. Yakında kendi hayatınız ve benliğiniz için kendinizi daha minnettar bulacaksınız
Engellerle karşılaştığınızda kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak çok kolaydır, ancak bu dürtüyle savaşmalısınız. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak, engellerin üstesinden gelmek için zararlıdır ve tamamen gerçekçi değildir. Daha fazla başarının kilidini açmak için kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakmak için bilinçli bir çaba gösterin.
BİRAZDA DUYGUSAL ESNEKLİK HAKKINDA KONUŞALIM
Herhangi bir zorlukla karşılaştığınızda, duygularınız tarafından süpürülmek ve umutsuz hissetmek çok kolaydır. Bu olduğunda, eldeki engelin üstesinden gelmek neredeyse imkânsız olabilir. Bu duygulara karşı koymanın bir yolu duygusal esnekliktir
Duygusal Dayanıklılık Nedir?
Duygusal esneklik, kendinizi olumsuz bir deneyimle karşı karşıya bulduğunuzda kendinizi sakinleştirmek için bir yetenektir. Bu olumsuz deneyim kendi duygularınız, bir engel veya zihninizin ve duygularınızın yaygınlaşmasına neden olan başka bir şey olabilir.
Herkes biraz duygusal esneklikle doğar. Hepimiz doğal olarak en azından bazı zor olaylarla bu şekilde başa çıkabiliyoruz. Yaşlandıkça, duygusal esnekliğimiz derinleşir ve daha da zor durumlarla başa çıkmamıza izin verir
Duygusal esnekliğinizi uygulamalar, öz şefkat ve benlik saygısı yoluyla kasıtlı olarak bile geliştirebilirsiniz. Duygusal esnekliğinizi geliştirmek, yolunuza çıkan herhangi bir engelin üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır
Duygusal esnekliği bir kas gibi düşünmek yararlı olabilir. Tüm sağlıklı insanlar kaslarla doğarlar. Büyüdükçe kaslarımız da büyür. Bazı insanlar egzersiz yapmak ve mümkün olduğunca güçlü büyümek için belirli kasları hedeflemek için zaman ayırırlar.
Kendimizi bir şeyi kaldırmaya veya olası bir tarihi etkilemeye ihtiyaç duyduğumuzda, kaslarımızı esnetebiliriz. Başka bir deyişle, kaslarımızı her zaman kullanırız, ancak istediğimiz zaman onları esnetebiliriz.
Duygusal esnekliğimiz de aynı şekildedir. Duygusal esneklik gün boyunca bize yardımcı olur, ancak bireysel olaylar sırasında daha fazla ihtiyaç duyulabilir.
Duygusal Dayanıklılık Engellerin Üstesinden Gelmenize Nasıl Yardımcı Olur?
Duygusal esneklik sadece engellerin üstesinden gelmek için değil, onları başarıya dönüştürmek için de gereklidir. Sadece duygusal esneklik sayesinde, zorlukların üstesinden gelebileceğimizi ve hayatımızı geliştirebileceğimizi hissediyoruz. Bu, görmezden gelemeyeceğiniz engellerin üstesinden gelmenin çok önemli bir yönüdür.
Duygusal esnekliğinizin olmadığı bir hayat hayal edelim. Engel yüzünden çabucak pes edebilir, ağlayabilir ve kendi üzerinize çökebilirsiniz. Zihninizi veya duygularınızı kontrol edemezsiniz, bu da engelin üstesinden gelmenizi engeller.
Bununla birlikte, duygusal esneklik ile zihninizi sakinleştirebilir ve kendinizle rasyonel bir şekilde konuşabilirsiniz. Bu yetenek daha sonra engeli başarıya dönüştürmek için üstesinden gelmek için rasyonel stratejiler düşünmenize yardımcı olacaktır.
Duygusal Dayanıklılığın Unsurları
Duygusal esnekliğin en büyük yanı, onu inşa edebilmenizdir. Duygusal olarak çok esnek olsanız da olmasanız da, her zaman biraz daha fazlasını öğrenebilirsiniz. Genel olarak, duygusal esneklik üç unsur içerir: fiziksel unsurlar, zihinsel unsurlar ve sosyal unsurlar. Duygusal esnekliğinizi geliştirmek için tüm unsurlara odaklanmalısınız.
- Fiziksel unsurlar enerjinizi, sağlığınızı ve canlılığınızı içerir. Hastaysanız ve vücudunuz olması gerektiği gibi çalışmıyorsa, duygusal olarak esnek olmak çok daha zordur. Henüz yapmadıysanız, iyi besleyici yemekler yemeye ve duygusal esnekliğinizi geliştirmeye yardımcı olmak için biraz egzersiz yapmaya odaklanın.
- Zihinsel unsurlar benlik saygınızı, özgüveninizi, ayarlanabilirliğinizi, duygusal farkındalığınızı, odaklanmanızı, kendini ifade etmenizi ve akıl yürütme yeteneklerinizi içerir. Bu unsurlar iyi bir duygusal esnekliğe sahip olmak için çok önemlidir. Tam ihtiyaçlarınıza bağlı olarak, bu öğeyi hedeflemek için birçok kişisel çalışma yapmanız gerekecektir.
Örneğin, benlik saygısı ile mücadele edebilir, ancak akıl yürütme yeteneklerinizde çok iyi olabilirsiniz. Durum buysa, kendiniz hakkında olumsuz hissetmenizin nedenleri hakkında konuşmak için bir terapiste gitmek isteyebilirsiniz.
Diğer insanlar tam tersi bir soruna sahip olabilir. Büyük bir benlik saygısına sahip olabilirler, ancak düşük akıl yürütme yeteneklerine sahip olabilirler. Bu insanlar beyinlerine meydan okumak için daha fazla okumaya başlamak isteyebilirler.
- Sosyal unsurlardır. Bu sizin kişilerarası ilişkileriniz, iletişim yetenekleriniz ve iş birliğinizdir. İnsanlar yalnız yaratıklar olmak için tasarlanmamıştır. Başkalarıyla olan bağlantılarınızı ve iletişim becerilerinizi derinleştirerek duygusal esnekliğinizi artırın. Bir engelle karşılaştığınızda kullanışlı olacaklardır.
Duygusal Dayanıklılık Oluşturma
Duygusal esnekliğinizi geliştirmek istediğinizde, yukarıdaki üç unsuru ele almak en iyisidir. Bazı insanlar ilişki yönüyle ilgili yardıma ihtiyaç duyabilir, ancak diğer ikisiyle harika olabilirler. Hangi unsurları geliştirmeniz gerekebileceğini bulmak için kendinizi düşünün. Çoğu insanın üçünü de bir dereceye kadar geliştirmesi gerekir.
Oradan, kendi düşünceleriniz ve eylemleriniz hakkında dikkatli olmanız gerekir. Ne zaman kendiniz hakkında kötü hissettiğinizi veya ne zaman kontrolü kaybettiğinizi hissettiğinizi fark edin. Düşüncelerinizi ve eylemlerinizi fark ederken, kendinizi aşağılamamayı ve öz şefkat gösterme pratiği yapın.
Kendiniz hakkında kötü şeyler düşünmeye başlarken bulmak, düşüncelerinizi gözden geçirmeyi gerektirir. Aklınıza gelen herhangi bir çelişki veya mantıksal neden olup olmadığına bakın. Bu düşünceleri çürütmek, çok daha seviyeli bir yere gelmenize yardımcı olacaktır. İnandığınız şey sizi ileri götürmüyorsa burada bir durup neden ileri gitmediğinizi ve inandığınız şeyin gerçekten ama gerçekten doğru olup olmadığını kendinize bunu ispatlamanız gerekir.
Kendinize odaklanmanın yanı sıra, ilişkilerinizi derinleştirmek için zaman ayırın. Bu, ebeveyninizle bir öğle yemeği planlamak kadar basit olabilir, ancak bir arkadaşınızdan yardım istemek kadar yoğun da olabilir.
Sosyal ilişkilerinizi derinleştirirken kendinizi yansıtma arayışınızda bulduklarınız hakkında konuşmak bile isteyebilirsiniz.
Duygusal esnekliğinizi inşa etmenin inanılmaz derecede zor olduğunu düşünüyorsanız, bir terapistle veya lisanslı bir profesyonelle konuşmayı düşünün. Bu profesyoneller, sorunlu düşüncelerinizi tanımlamanıza ve duygusal esnekliğinizi artırmak için bunları çözmenize yardımcı olacaktır.
Duygusal esneklik, herhangi bir engelin üstesinden gelmenin anahtarıdır. Bir kas gibi, duygusal esnekliğiniz kasıtlı düşünceler ve eylemlerle büyütülebilir. Zaten duygusal olarak esnek olsanız bile, herhangi bir engeli başarıya dönüştürmeye yardımcı olmak için bu kası oluşturmaya devam edin.
ZORLUKLARI BAŞARIYA DÖNÜŞTÜRÜN
Son olarak, bu yazımızın son bölümüne ulaştınız sizleri tebrik ederim. Şimdiye kadar, engeller hakkındaki gerçeklerden ve algının ve yanlış kontrol yanılsamasının büyük ölçüde onların üstesinden gelme yeteneğinizi nasıl belirlediğinden bahsettik. Ayrıca engelleri tanımlamak, hedefler belirlemek, kendinize odaklanmak ve engelinizden bir yol bulmanıza yardımcı olacak duygusal esneklik hakkında da konuştuk.
Fakat bir engeli başarıya nasıl dönüştürürsünüz? Sonuçta, sadece engelin üstesinden gelmek, başarılı olmakla aynı şey değildir. Bu bölümde, sadece engelinizin üstesinden gelmek için değil, aynı zamanda hayatınızda güçlü bir başarı sembolüne dönüştürmek için size çok önemli ipuçları vereceğiz.
Uygulama, Uygulama, Uygulama
Eskilerin dediği gibi, pratik yapmak mükemmelleştirir. Yolunuza çıkan herhangi bir engeli yenmek için, bunların üstesinden gelmek için pratik yapmalısınız. Bu, engelleri başarıya dönüştürmenin ilk başta zor olabileceği, ancak ilerledikçe daha kolay olacağı anlamına gelir. Bu, yaşamla ilgili doğal bir gerçektir.
Zorluk ne kadar küçük görünürse görünsün, bir engelle her karşılaştığınızda yukarıdaki tüm ipuçlarını uygulayın. Bunu engel dayanıklılığı eğitimi olarak düşünün. Bu eğitim, kendi içinizde tam olarak ne üzerinde çalışmanız gerektiğini anlamak için engellerin üstesinden gelme alışkanlığı edinmenize yardımcı olacaktır.
Pratik yapmak için herhangi bir engeliniz olduğunu hissetmiyorsanız, muhtemelen yeterince sert bakmıyorsunuzdur. Engeller hayatımızda o kadar yaygındır ki, çoğu fark edilmez. Günlük hayatınıza eleştirel bir bakış atın ve muhtemelen orada saklanan bir veya iki engel bulacaksınız.
Pes Etmeyin-Yolda Kalın
Bazı engeller diğerlerinden daha zor olacaktır. Pes etmediğinizden emin olun. Sıkışmış hissetseniz ve yöntem işe yaramıyormuş gibi hissetseniz bile, sebat etmeye devam edin. Sadece sürekli çaba göstererek engelleri başarıya dönüştürebilirsiniz.
Tabii ki, bunun buna değmediğinde gitmesine izin vermekle aynı şey değildir. Bağırsaklarınız size belirli bir konu üzerinde çok fazla stres yapmamanız gerektiğini söylüyorsa, o zaman dinleyin.
Ama sadece meydan okuma zor olduğu için ya da korktuğunuz için pes etmeyin. Korkudan vazgeçmek sadece size zarar verecektir. Ayrıca, gelecekte muhtemelen pişman olacaksınız ve hayat herhangi bir eylemden pişman olmak için çok kısa
İyimser Kalın
Pes etmediğinizden emin olmanın en iyi yollarından biri iyimser kalmaktır. Daha önce de tartıştığımız gibi, karşılaştığınız herhangi bir engel için her zaman en az bir olumlu şey vardır. İyimser kalmak için bunları zihninizin gözünde olumlu tutun.
Karşılaştığınız engeller hakkında iyimser kalmanın yanı sıra, kendiniz hakkında da iyimser kalın. Özgüven veya öz değer ile mücadele ettiğinizi düşünüyorsanız, doktorunuzla konuşun. Bunlar ele alınması gereken çok önemli konular.
Bir bütün olarak hayatınız hakkında da iyimser olun. Henüz tam olarak olmak istediğiniz yerde olmasanız bile, hedefinize ulaşmaya her zamankinden daha yakın olduğunuzu kabul edin. Bu, nihai hedefinize zaten çok yakın olduğunuz için engellerinizle yüzleşme konusunda heyecanlı kalmanıza yardımcı olacaktır.
Henüz Net Değilsin
Eldeki engeli aştıktan sonra, rahat bir nefes almak ve açıkta olduğunuzu düşünmek cazip gelebilir. Engelinizin üstesinden gelmek için kesinlikle kutlamanız ve heyecanlanmanız gerekse de, henüz net değilsiniz.
Bu yazımız boyunca birçok kez söylediğimiz gibi, engeller her yerdedir. Sadece birinin üstesinden gelmeniz, buradan sonra sorunsuz bir şekilde yelken açacağı anlamına gelmez. Çok yakında, yolunuza başka bir engel çıkacak.
İstemediğinizde bile kendinizi zorlamaya devam ederek yaklaşan engellere hazırlıklı olun. Bu aşırı görünebilir, ancak bu sürekli iyileştirme arayışı, engellerinizi başarıya dönüştürecek olan şeydir. Engel bittiğinde bile kendinize ve gelişiminize odaklanın.
Bir engeli tamamen başarıya dönüştürmenin tek yolu, bu yazımızda öğrendiklerinizi günlük yaşamınıza dahil etmektir. Bir engelle karşılaşıp üstesinden gelirken, pratik yapmaya devam edin ve bu yöntemleri kullanmak için kendinizi zorlayın. Ancak o zaman içsel olarak gerçek bir değişim göreceksiniz, bu da hayatınızın başka bir yerinde başarılı olmanızı sağlayacaktır.
Bol pratikler diliyorum….
