Hedefleriniz Hakkında Her Şeyi Bilmediğinize ve Daha Fazlasını Öğrenmeniz Gerektiğine İnanın
Hedefiniz hakkında kapsamlı araştırmalar yapmış olsanız bile, lütfen her şeyi bilemeyeceğinizi anlayın. Her zaman bir kör nokta olacaktır. İyileştirme için her zaman bir neden olacaktır.
Çoğu insan bununla başa çıkabilir. Ancak sorun şu ki, yaşlandıkça, daha fazla varsayıyorsunuz.
Hedefleriniz hakkında her şeyi bildiğinizi düşünmek çok kolaydır, bu yüzden bunu çözdüğünüzü varsayarsınız. Resmin tamamını tam olarak görmediğinizi kabul ediyorsunuz, ancak bulmacanın parçalarından yeterince görürseniz iyi olacağınızı varsayıyorsunuz.
Bu bir problemdir çünkü varsayımlar kısa devre yapar ve öğrenmeyi baltalar. Problem setinize tamamen açık bir zihinle bakmıyorsunuz
Bunun yerine, belirli kalıpları görürseniz, geçmişte yaptığınız çözümleri kullanacağınızı düşünürsünüz, çünkü bu size yeterince tanıdık gelir. Bunu yapamazsınız.
Bir Büyüme Zihniyeti Varsayın
Bir büyüme zihniyetini varsaydığınızda, her şeyi bilmediğiniz ilk önermeden başladığınızı bilirsiniz. Bunu daha önce bir seviyede yapmış olabilirsiniz, ancak bu projeyi daha önce tam olarak yapmadınız.
Bilginizde sınırlamalar olduğunu varsaydığınızda, büyümeniz daha olasıdır. Yardım isteme olasılığınız daha yüksektir. İlerleme kaydetmeniz için gereken bilgileri size verecek kaynaklara erişme olasılığınız daha yüksektir.
Bu nasıl çalışır? Büyüme zihniyetiyle çalışırken, öncelikle temel yetkinliğinize odaklanırsınız.
Biz her işte uzman değiliz. Hepimizin belirli temel yetkinlikleri var. Seninkini bul. Bunları belirledikten sonra, onlar üzerinde çalışın.
İşte bunu nasıl yapacağım. Hedefime bakarım ve onu temel yetkinliğime göre parçalara ayırırım. Bildiğim şeyleri avucumun içi gibi listeliyorum, sonra geri kalan her şeyi. Bunlara çekirdek olmayan öğeler denir.
Bunlarla ne yapıyorsunuz? Bunları bilen kişilere paslayabilir veya dış kaynak kullanabilir, erteleyebilir, yok sayabilir veya unutabilirsiniz. Her şey ne kadar önemli olduklarına, nihai hedefiniz üzerindeki etkilerinin ne olduğuna ve ne kadar acil olduklarına bağlıdır.
Ne olursa olsun, temel yetkinliğinizin dışında kalırlarsa, işi bilene yönlendirmenizden, dış kaynak kullanmaktan, ertelemekten, görmezden gelmekten veya unutmaktan çekinmeyin.
Bunu yaparak, projeniz üzerindeki ustalığınızı arttırırsınız. Önemli olana odaklanırsınız ve daha az önemli şeyleri deneyimli uzmanların, birlikte çalıştığınız insanların, saygı duyduğunuz insanların ellerine bırakırsınız veya sadece ertelediğiniz, görmezden geldiğiniz veya unuttuğunuz kişilerdir. Bu sizi daha etkili bir hedef yöneticisi olmaya yönlendirir. O yüzden bilmediğiniz konularda nasıl yapılacağını düşünmekten çok bu işi kim yapabilir bunu araştırabilirsiniz.
Herhangi Bir Problemden Her Zaman Bir Yol Varmış Gibi İnanın ve Hareket Edin
İnsanlar aptal ya da şanssız oldukları için değil, sorunların üstesinden gelirler. Bu basit bir IQ meselesi değildir.
Çoğu zaman, sadece hazırlıklı değillerdir. Mevcut bir sistemleri yoktur. Beklenmedik bir şey olduğunda veya bir aksilik ortaya çıktığında, zor zamanlar geçirmeleri şaşırtıcı değildir.
Şimdi, bu, gelecekte ne olacağını tam olarak bilmeniz gerektiği anlamına gelmez. Bu, hedefinize bakmanız ve her potansiyel aksiliği en ince ayrıntısına kadar tahmin etmeniz gerektiği anlamına gelmez.
Bunu yapmak zorunda değilsiniz. O kadar ileri gitmek zorunda değilsiniz. Bunun yerine, sadece aşağıdaki sistemi izlemeniz yeterlidir.
Tanımlayın (Engel Değil Fırsat Olarak Bak)
Bir sorunla veya aksilikle karşılaştığınızda yapmanız gereken ilk şey, o durumda fırsatı tanımlamaktır. Çoğu zaman, fırsatlar zorluklar olarak gizlenir.
Öyleyse kendinize sorun, bu durumda fırsat nerede? Bu durumdan ne öğrenebilirim? Bu durum beni nasıl daha iyi hale getirebilir?
Orada bir fırsat olduğu gerçeğini, ne kadar küçük olursa olsun, bir çözüm bulmak için motivasyon veya ilham kaynağı olarak kullanın.
Bir şey varsa, bu bir öğrenme deneyimidir. Bir sorunu çözmek ve sizi yenmesine veya hayal kırıklığına uğratmasına izin vermek yerine zirveye çıkmak için başka bir fırsattır.
Optimize Edin (En İyi Çözüm için Bol Bol Testler Yapın)
Artık bir çözüm bulduğunuza göre, tekrar tekrar deneyin. Daha verimli hale getirip getiremeyeceğinize bakın.
Daha hızlı sonuç almanın yollarını bulun. Daha kapsamlı hale getirmeye bakın. Test üstüne testler deneyin. Özel durumunuz için bulabileceğiniz en iyi çözümü bulun. Bu testler 100 defa da olsa en uygun çözümü bulun.
Hâkim Olun (Sorun Değil Çözüm Olmalısın)
Çözümünüzü optimize ettikten sonra, sorunun üstesinden gelin. Sadece burada, şu anda değil, geleceğe doğru.
Çözümünüzün farklı zorluk türlerine uygulandığını görüyor musunuz? Gelecekte daha fazla çözüme yol açacağını düşünüyor musunuz?
Durum ne olursa olsun, sorunu ortadan kaldırın, siz ondan değil o sizden korksun. Bu sefer ciddi bir tehlikeyi atlattığınız için sadece rahatlama hissetmeyin. Meydan okuyarak gözlerinin içine bakmalı ve hükmetmelisiniz.
Bu sadece basit bir hack veya hızlı bir çözüm bulma meselesi değildir. Hayır. Soruna hükmetmek istiyorsun.
Ölçeği Büyütme (Sistem Kur)
Artık optimize edilmiş bir çözüm kullanarak soruna hâkim olduğunuza göre, kapsamlı bir şekilde kullanın. Mümkün olduğunca sık kullanmaya çalışın veya bu çözümün daha büyük bir versiyonunu bulun.
Örneğin, son teslim tarihlerini karşılamakta her zaman zorlandıysanız, son teslim tarihlerini karşılamanıza yardımcı olan çözümü optimize edebilirsiniz. Daha sonra, zamanında teslimatınızın her zaman en iyi kaliteyi ürettiği bir sistem kurarak duruma hâkim olursunuz.
Daha sonra bu çözümü ilişkiniz gibi hayatınızın diğer alanlarına uygulayabilirsiniz. Bu, bir randevuya asla geç kalmadığınız veya yıldönümlerini veya diğer önemli olayları asla unutmadığınız anlamına gelir.
Kayıplarınızı Ne Zaman Azaltacağınızı Bilin
Nasıl tanımlanacağını, optimize edileceğini, hükmedileceğini ve ölçeklendirileceğini öğrenmek önemli olsa da aşılmaz olan bazı problemler vardır. Durumunuz buysa, kayıplarınızı ne zaman azaltacağınızı bilin.
Bir duvara çarptınız ve bu imkânsız, en azından zamanın bu noktasında, bu yüzden kayıplarınızı azaltın ve geri adım atın.
Başarılı İnsanlar Hesaplanan Risklerin Tadını Çıkarır
İzlediğim en ilginç finans programlarından biri, finans yöneticileriyle yapılan röportajları içeriyor. Bu insanlar milyarlarca dolarlık hedge fonlarını, yatırım fonlarını ve diğer finansal araçları yönetirler.
Belirli bir fon yöneticisi aklımı başımdan aldı. Görüşmeci ona “Riskten kaçınmak için ne yaparsın?” diye sordu. Fon yöneticisi, “Riskten kaçmıyorum. Bunun yerine, aradığım ödülü karşılayan riske koşuyorum” dedi.
Bu görüşmeciyi yere serdi. “Gerçekten risk mi alıyorsun?” dedi.
Pekâlâ, bu biraz ironik bir andı çünkü bu mali tavsiye programı sunucusu işini gerçekten bilseydi, hiç şaşırmazdı diye düşündüm.
Finans dünyasının uzun süredir devam eden kurallarından biri şudur: risk yok, ödül yok demektir. Başka bir deyişle, yüksek bir ödül arıyorsanız, çok fazla risk almanız gerekir.
Risk her zaman menfaatlerin bir parçasıdır. Başarılı insanlar bunu bilir. Buna göre, hesaplanmış riskler alırlar çünkü risk ne kadar büyükse, ödülün de o kadar büyük olduğunu bilirler
Ne yazık ki, başarılı insanları kopyalamaya çalışan insanlar çoğu zaman yanlış anlıyorlar. Sonunda kumar oynarlar. Sonunda şanslı olmayı umarak kafasına göre hareket ederler.
Risk almak ve kumar oynamak arasında büyük bir fark vardır. Risk almak, yalnızca ne kazanacağınız ve ne kaybedeceğiniz ve bu kaybın olasılığı hakkında uygun şekilde eğitildiğinizde gerçekleşir.
Kumar oynarken, sadece oranlara odaklanıyorsunuz ve dikkat ettiğiniz tek şey bu. Hesaplanmış riskler aldığınızda, şu anda neler olduğuna, neler olabileceğine bakar ve stratejik kararlar alırsınız.
İyi haber şu ki, yapmak üzere olduğunuz hareket hakkında ne kadar eğitimli olursanız, riskiniz o kadar düşük olur. Tamamen ortadan kaldıramazsınız, ancak riskinizi yönetebilirsiniz.
Başarılı insanlar, riskleri yönetirken her zaman daha fazla risk almanın yollarını bulurlar. Aktif olarak risk ararlar. Ona koşarlar. Bundan kaçmazlar. Sonunda, etkileyici sonuçlar elde etmek için bunu defalarca tekrarlamaya devam ederler ve riski kontrol etmeye başlarlar.
Her zaman bir B planları vardır. Belki de bu sigorta şeklini alır, belki de farklı endüstrilerde farklı türde şirketler satın alarak bahislerini minimize ettiler veya farklı varlık sınıfları satın aldılar.
Örneğin, riskli hisse senetleri satın alıyor olabilirsiniz, ancak devlet tahvili satın alarak veya yerel gayrimenkullere yatırım yaparak bunu dengeleyebilirsiniz. Aynı portföyde, hisse senetleri satın alıyorlarsa, oldukça istikrarlı hisse senetleri olan birinci sınıf hisse senetleri satın alırlar ve daha agresif teknoloji stoklarıyla dengelerler.
Ne olursa olsun, başarılı insanlar hesaplanmış risklerin tadını çıkarırlar. Riskler onları yollarında durdurmaz. Bunun yerine, hesaplanmış riskler ararlar.
Başarı Zihniyetini Benimserken En İyi Uygulamalar
Tebrikler! Bu yazımızın sonuna geldiniz.
Bu yazımızda paylaşılan bilgiler size ne kadar güçlendirici görünse de, harekete geçmezseniz hayatınızı değiştirmeyeceğini veya sizi başarıya götürmeyeceğini lütfen unutmayın.
Ona sadece zihinsel tatlandırıcı gibi davranamazsınız. Bu işe yaramayacak.
Bunu gerçekleştirmek zorundasınız. Bunları uygulamak zorundasınız. Onları değiştirmelisin. Bunları kendi koşullarınıza göre özelleştirmeniz gerekir.
Başka bir deyişle, harekete geçmelisiniz. Bunları gerçekleştirdikten sonra, sonuçlarınızı artırmanıza yardımcı olacak bazı en iyi uygulamaları burada bulabilirsiniz.
Zihniyet Kas Gibi Çalışır
Bu zihniyetleri benimsediğinizde, lütfen onları test etmeniz gerektiğini anlayın. Onları kullanmalı ve onlara meydan okumalısınız. Başka bir deyişle, kaslar gibidirler.
Spor salonuna ilk gittiğiniz zamanı hatırlıyor musunuz ve bench press’te bazı ağırlıkları denediniz mi? Muhtemelen hoş bir manzara değildi. Muhtemelen bir deneyim için o kadar da olumlu değildi.
Ama bunu ne kadar çok yaparsanız, o kadar çok alışırsınız. Daha ağır ve daha ağır ağırlıkları kaldırabiliyordunuz.
Yaptığınız şey, kaslarınıza meydan okumaktır. Ayrıca, onları tekrarlayan kalıplara alıştırıyorsunuz.
Aynı şey zihniyetler için de geçerlidir. Bu zihniyetleri bir veya iki kez kullanmanız yeterli değildir. Onları tekrar tekrar kullanmalısın. Onlar sizin bir parçanız olmak zorundalar.
Ayrıca, onlara meydan okuyarak onları büyütmelisiniz. Bunları farklı durumlarda kullanın. Zorluğun ölçeğini artırın. Durum ne olursa olsun, güçlenmeleri ve daha iyi sonuçlar üretmeleri için onlara baskı uygulamalısınız.
Başlamak için Şimdi ‘den Daha İyi Bir Zaman Yok
Her zaman yarın olduğunu düşünerek kendinizi kandırmayın. Şimdi başlamalısın. Çok fazla bir şey yapmanıza gerek yok, ama şimdi harekete geçmelisiniz.
Yarını beklemeyi bırak. İşlerin doğru hissettirmesi için her şeyin doğru olmasını beklemeyi bırakın. Bunu yaptığın zaman kendine bahaneler buluyorsun. Bunun yerine kendinize taahhütte bulunmalısınız. Söz verin, kendinizle önemli bir CEO’yla anlaşma yapar gibi imza atın ve onu belli tarih belirleyerek bitirmeye gayret edin.
Her Aksilik Öğrenmek İçin Bir Fırsattır
Hata yapmayın, bu yazımızda anlattığımız başarı zihniyetlerini benimsemekte sorunlarla karşılaşacaksınız. Sebep ne olursa olsun, bir iki engel olacaktır.
Bir dahaki sefere meydan okuduğunuzda ya da bir aksilik yaşadığınızda bir kese kâğıdı gibi buruşturmak yerine, onlara fırsat olarak bakın.
Duygusal olarak her şeyi karıştırmayın. Bunun yerine, bunu daha önce gördüğünüz hissine odaklanın. Bunun o kadar da beklenmedik olmadığı duygusuna odaklanın.
Çünkü bu duygusal durumda veya zihin çerçevesindeyken, gerilemeye öğrenme fırsatı olarak bakma olasılığınız daha yüksektir. Neyi farklı yapabilirdin? Tavrınız ne olabilirdi? Bu sorunu nasıl öngörebilir ve tekrar olmasını nasıl önleyebilirsiniz? Ne olursa olsun, öğrenmeye hazır olun. Bence en keyifli yanı da budur. Öğrenmek hem keyifli hem de bitmemesi harika. Yoksa hayat can sıkıntısından başka bir şey olmazdı.
Bu zihniyetleri benimsemeye çalışırken üstlenebileceğiniz en iyi tutumlardan biri, bir öğrencinin tutumunu varsaymaktır. Öğrenciyken, hatalar dünyanın sonu değildir. Kesinlikle bir aşağılanma veya utanç kaynağı değiller. Bunun yerine, sık sık kıkırdarsınız veya gülersiniz ve sonra bunu anlarsınız, sonra tekrar tekrar denersiniz ve işler daha pürüzsüz hale gelir.
Bir Sisteminiz Varsa, Başarısız Olmazsınız
Son olarak, bir sistemi çalıştırmalısınız. Aksiliklerle başa çıkmanın olası bir yolunu zaten tartıştım, bu da
Tanımlamak,
Optimize etmek,
Hükmetmek ve
Ölçeklendirmekti.
Kendi varyasyonunuzla gelin. Özel koşullarınıza daha iyi uyan bir şey bulun. Durum ne olursa olsun, gerçekten size ait olan bir sistem bulun.
Lütfen burada sizinle paylaştığım bilgilerin sadece başlangıç noktaları olduğunu unutmayın. Hepsi bu kadar. Temel bir dayanak oluşturuyorlar. Ancak hayatınızdaki en iyi sonuçları vermeleri için bunları değiştirmek, uyarlamak ve yapılandırmak size kalmış.
Bu sizin sorumluluğunuzdadır. Tüm bu süreç üzerinde kontrolü bu şekilde ele alırsınız.
Özetlersek;
Bu yazımızı okuduğunuz için teşekkür ederiz. Bu yazımız hayatınızı değiştirebilir. Hayatta elde ettiğiniz sonuçların doğrudan zihniyetinizden kaynaklandığını anlamalısınız.
Zihniyetinizi değiştirirseniz, sonuçlarınızı da değiştirirsiniz.
Her şey zihniyetinizden kaynaklanır, çünkü zihniyetiniz dünyayı nasıl yorumladığınızı belirler. Aynı zamanda duygusal tepkinizi de etkiler. Zihniyetinizi değiştirin ve elde ettiğiniz sonuçların değiştiğini de göreceksiniz.
Şu anda sahip olduğunuz hayal kırıklıkları, uğraştığınız aksilikler ne olursa olsun, mevcut zihniyetinizden kaynaklanmaktadır. Durumunuzdan memnun değilseniz, hayal kırıklıklarıyla başa çıkmanın en güçlü, etkili ve kalıcı yolu zihniyetinizi değiştirmektir.
Size en büyük başarılardan başka bir şey dilemiyorum.
