Alışkanlıkların çıkış sebebi bilim insanlarına göre, beynin enerjiden tasarruf etmek için durmaksızın yeni yollar aramakta olmasıdır.
Beyin kendi haline bırakıldığı taktirde hemen her rutini alışkanlığa çevirmeye çalışacaktır. Çünkü alışkanlıklar zihnimizin daha az efor harcamasını mümkün kılar. Enerji tasarrufu sağlayan bu içgüdü muazzam bir avantajdır.
Etkin bir beyin, yürümek ve ne yiyeceğini seçmek gibi temel davranışlar hakkında durmaksızın düşünmekten vazgeçmesini de sağlar, böylelikle (ODAKLANMAYI ARTTIRIR) zihinsel enerjimizi mızraklar ve nihayetinde uçaklar ve arabaları da icat etmiş oluruz.
Ama zihinsel enerji tasarrufu çok nazik bir iştir, çünkü beynimiz yanlış zamanda devreden çıkacak olursa, önemli bir şeyi mesala çalılıkların arkasına saklanmış yırtıcı bir hayvan veya caddeye çıktığımız zaman süratle bize yaklaşan bir arabayı fark edemeyebiliriz. İşte bu yüzden “Bazal Gangliyamız” ALIŞKANLIKLARIN YÖNETİMİ NE ZAMAN ELE ELE ALACAĞINI belirleyen akıllı bir sistem geliştirmiştir. Bu alışkanlık istifinin her başlayışında ve bitişinde meydana gelen bir şeydir bu.
Bu yükselişler, beynin kontrolünü alışkanlığa ne zaman devredeceğini ve hangi alışkanlığı kullanacağını belirlediği sıralarda oluşur. Örneğin paravanın arkasında duran bir farenin, tanıdık bir labirentte mi, yoksa kapısında bir kedinin pusu kurduğu yabancı bir dolabın içinde mi olduğu bilmesi zordur. Beyin bu belirsizlikle başa çıkabilmesi için alışkanlığın başında çok fazla efor sarfederek hangi paterni (davranış kalıbını) kullanacağı konusunda ipucu veren bir işaret arar. Fare paravanın ardında bir çıt sesi geldiğini duyarsa farklı bir patern(davranış kalıbı) seçer.
Beyinlerimiz içinde oluşan bu süreç üç aşamalı bir döngüdür. Beyninize otomatik moda geçmesini ve hangi alışkanlığa kullanacağını gösteren bir tetikleyici belirir. Sonra fiziksel, zihinsel veya duygusal olabilen bu rutin oluşur. Son olarak bu döngünün gelecekte kullanılmak üzere Hatırlamaya Değer Olup Olmadığına Karar Vermesinde Beynimize Yardımcı Olan Bir Ödül Ortaya Çıkar.
ZAMAN İÇİNDE BU DÖNGÜ GİDEREK OTOMATİKLEŞİR. İŞARET VE ÖDÜL İÇ İÇE GEÇEREK SONUNDA GÜÇLÜ BİR BEKLENTİ VE ŞİDDETLİ BİR ARZU DOĞURUR.
Alışkanlıklar kader değildir. Alışkanlıklar döngüsünün bu kadar önemli olmasının sebebi basit bir gerçeği su yüzüne çıkarmasıdır. Bir alışkanlık ortaya çıktığı zaman, beyin KARA VERME SÜRECİNİ TAM ANLAMIYLA BIRAKIYOR. Çok çalışmayı bırakır ya da Odağı Başka İşlere Kaydırır. Demek ki bir alışkanlıkla bilinçli olarak savaşmadığımız ve Yerine Yeni Rutinler Koymadığımız Sürece Davranış Kalıbı Otomatikman Devam Edecektir.
Bir alışkanlığın öğelerine ayırabildiğiniz an, onu istediğiniz an yönlendirmeniz mümkündür.
ALIŞKANLIKLAR ASLINDA HİÇBİR ZAMAN YOK OLMAZ.
Beynimizin yapılarına şifrelenmiş halde beklerler. Aslında bu bizim için çok büyük bir avantaj oluşturur. Her tatilden sonra bir araba kullanmayı yeniden öğrenmemiz gerekseydi ne kötü olurdu değil mi? Sorun BEYNİMİZİN İYİ ALIŞKANLIĞI, KÖTÜ ALIŞKANLIKTAN AYIRT EDEMEMESİDİR. Dolayısıyla her zaman orada pusuya yatmış, DOĞRU İŞARET VE ÖDÜLLERİ BEKLİYOR OLACAKTIR.
Alışkanlık döngüleri olmasaydı, beynimiz günlük hayatın ufak ayrıntılarından bunalıp kendini devre dışı bırakırdı. Nitekim yaralanma ve hastalık nedeniyle bazal gangliyaları hasar görmüş kişiler çoğunlukla zihinsel felce uğrarlar. Bir kapıyı açmak ya da ne yiyeceğine kara vermek gibi basit aktivitilerede bile zorlanırlar. ÖNEMSİZ DETAYLARI GÖRMEZDEN GELME YETİSİNİ KAYBEDERLER.
Bazal Gangliyamız olmasaydı, hergün işimizi kolaylaştıran yüzlerce alışkanlığa erişimimizi kaybederdik. Bu sabah önce sağ ayakkabımızı mı yoksa sol ayakkabımızı giyeceğiniz konusunda hiç durakladınız mı? Elbette hayır. Bu kararlar çaba gerektirmeyen, alışkanlıksal kararlardır. BAZAL GANGLİYA SAĞLIKLI OLUĞU ve İŞARETLER SABİT KALDIĞI SÜRECE DAVRANIŞALARI DÜŞÜNMEDEN GERÇEKLEŞTİRİRSİNİZ.
Alışkanlıkların şaşırtıcı ölçüde hassas olduğunu ortaya çıkardılar bazı bilim adamları. İŞARETLERDE UFACIK BİR DEĞİŞİKLİK OLSA, ENRİQUE alışkanlıkları dağılıp gidiyordu. Kızı evden ayrılmadan önce yanına gidip on saniyeliğine onunla konuşacak olsa, sinirlenme alışkanlığı hiç ortaya çıkmazdı. Enriquyla gerçekleşen deneyler, alınan dersler hakkında veya “KARA VERME SÜRECİ HAKKINDA” hiçbir şey hatırlamaksızın da ÖĞRENMENİN VE BİLİNÇ DIŞI SEÇİMLER YAPMANIN mümkün olduğunu kesinkes kanıtlayarak bilim camiasında beynin işleyişine yönelik anlayışları kökünden değiştirdi. EUGENE, DAVRANIŞ TARZIMIZIN TEMELİNDE BELLEK VE MANTIK KADAR ALIŞKANLIKLARIMIZINDA YATTIĞINI GÖSTERDİ. Alışkanlıklarımızı yaratan deneyimleri hatırlamıyor olabiliriz, ama onlar beynimize yerleşir yerleşmez davranışımızı etkilemeye başlarlar ve çoğu zaman biz bunun farkında bile olmayız.
ALIŞKANLIKLAR , ÇOĞU ZAMAN BİZİM İZNİMİZ OLMAKSIZIN OLUŞUR.
Örneğin Fast-Food mağazaları, işaretleri aynı yani kasıtlı olarak sunumları standartlaştırırlar. Böylece her şey yeme rutinlerini tetikleyen istikrarlı birer işaret vazifesi görecektir. Bazı zincirlerde yiyecekler, tüketiciyi derhal ödüllendirmek üzere özel olarak tasarlanmıştır. Örneğin patates kızartması dilinize değdiği an dağılmaya başlayacak şekilde hazırlanır ve böylece keskin bir tuz ve yağ tadını size mümkün olduğunca çabuk ileterek haz merkezinin uyarılmasına kilitlenmesine sebep olur. Buda alışkanlık döngüsünün yerleşmesini kolaylaştırır.
BEYNİN ARZULARI (Hopkins-Febreze)
YENİ ALIŞKANLIKLAR NASIL OLUŞUR?
1) Basit ve Açık bir işaret bul
2 ) Ödülleri net bir şekilde tanımla.
Febrezeyi insanların utanç verici kokulardan kurtulmalarını sağlayacak bir ürün olarak tanıtmaları gerekiyordu.
Febreze, araştırmacıların ziyaret ettiği pis kokulu onlarca evde sergilendi. İnsanlar hayatlarındaki kötü kokuların çoğunu fark etmiyorlardı. Dokuz kediyle yaşıyorsanız, onların kokusuna duyarsızlaşırsınız. Febreze dokuz kedisi olan kadına da satamıyorsa kime satabilirdi. Kullanımını tetikleyen hiçbir işaret yoksa ve ürüne en çok ihtiyacı olan tüketiciler ödülü taktir etmiyorlarsa yeni bir alışkanlık nasıl oluşturulabilirdi.
Cambridge Üniversitesinden Nörobilim profesörlerinden Schultz’ın labaratuvarı hoş bir yer değildir. Schultz, nadiren de olsa bir şey temizlemesi gerektiğinde sprey veya sabun kullanmaz. Bir parça kâğıt havluyu suyla ıslatıp sertçe siler Giysileri sigara dumanı veya kedi tüyü koksa farkına varmaz ya da umursamaz.
Gelgelelim, Schultz’ın son yirmi yıldır gerçekleştirmiş olduğu deneyler, işaretlerin, ödüllerin ve alışkanlıkların nasıl etkileştiğine yönelik anlayışımızı kökünden değiştirmiştir. Schultz, bazı “işaret ve ödüllerin” neden diğerlerinden daha güçlü olduğuna açıklama getirmiştir.
Bununla ilgili yeni bir araştırma yapıldı. Amaç yeni edimlerin beynin hangi bölümlerin sorumlu olduğunu anlamaktı.
Bu arzular üzerimizde tam bir otoriteye sahip değildir. Alışkanlığın HAKKINDAN GELMEK İÇİN, DAVRANIŞI HANGİ ARZUNUN HAREKETE GEÇİRDİĞİNİN FARKINDA OLMAMIZ GEREKİR.
Beklentinin bilincinde değilsek alışveriş merkezlerinde görülmez bir güç tarafından çekilircesine Cinnabon dükkanlarındaki tarçınlı rulolara doğru ilerleyen alışverişçilere benzeriz.
Arzuların, alışkanlık oluşumu üzerindeki gücünü anlamak için egzersiz alışkanlıklarının nasıl ortaya çıktığına bakalım. Bazı araştırmacılar bazı insanların egzersizi neden alışkanlık haline getirdiklerini anlamak istediler. Çoğu hafta en az üç defa idman yapan 266 bireyi incelediler. Birçoğunun koşmaya veya ağırlık kaldırmaya neredeyse geçici bir hevesle ansızın boş zaman bulduğu ya da yaşamın beklenmedik sıkıntılarla başa çıkmak istediği için başladığını keşfettiler. Ama buna devam etmelerinin, bunu bir alışkanlık haline getirmelerinin sebebi, ŞİDDETLE ARZULAMAYA BAŞLADIKLARI SPESİFİK BİR ÖDÜLDÜ.
Gruplardan birinde, kişilerin %92’si kendisini iyi hissetmesini sağladığı için düzenli olarak egzersiz yaptığını söylediler. Zamanla egzersizle salgılanan endorfinleri BEKLEMEYE, ONLARA ARZU DUYMAYA başlamışlardı. KENDİ KENDİLERİNE verdikleri BU ÖDÜL, fiziksel aktiviteyi bir alışkanlığa dönüştürmelerine yetmişti. Eğer sabahları koşmak istiyorsanız, (koşu ayakkabılarınızı yatağınızın baş ucuna koymak gibi) BASİT BİR İŞARET ve (Güzel bir öğlen yemeği, kat ettiğiniz km’leri kaydederek tadacağınız başarma duygusu, koştuktan sonra yaşayacağınız endorfin patlaması gibi) Net bir ödül (ARZUYU DOYURACAK; HİS) seçmeniz şarttır. Ama sayısız araştırmalar göstermiştir ki, bir işaret ve bir ödül Yeni Edinilmiş Bir Alışkanlığın Sürdürülebilmesi İçin Yanlız Başına Yeterli Olmayacaktır. Her sabah koşu ayakkabılarınızı giymek, ANCAK BEYNİNİZ ÖDÜLÜ BEKLEMEYE, ENDORFİNLERİ veya BAŞARMA DUYGUSUNU ARZULAMAYA BAŞLADIĞI ZAMAN OTOMOTİKLEŞİR.
İşaret rutini tetiklediği gibi, alınacak ödülü, arzulamayı da tetikliyor olmalıdır. Schlutz diyorki “Alışkanlıklara minnet borçluyum.” Çok çalışıyorum çünkü bir şey keşfetmeyi ve bundan gurur duymayı bekliyorum. Egzersiz yapıyorum çünkü sonrasında kendimi iyi hissetmeyi bekliyorum. Ama keşke sadece iyi alışkanlıkları seçebilseydim.
Febreze koku giderme ürünü konusunda araştırmacılar reklamlarının neden işe yaramadığını ve satış yapamadıklarını araştırmaya başladılar. Çünkü daha önce reklamlarda evinde birçok kedi-köpek besleyen bir kadının reklamı verilmişti ve bu reklamda kötü kokuların giderilmesine odaklanılmıştı. Ve şimdi de bu reklamın işe yaramadığını keşfedecek bazı adımlar attılar; kapı kapı ev hanımlarını ziyaret ettiler.
İçlerinden biri bu ürünü çok kullandığını söyledi. Febrezeyi koku gidermek için kullanmıyorum aslında normal temizlik için kullanıyorum. Yani odada işim bitince biraz febreze sıkıp öylece çıkıyorum. Bir odada işim bittiği zaman sprey sıkmak küçük bir kutlamaymış gibi geliyor bana dedi. Kadınlar herbir temizliği bitirdiği zaman RAHATLADIĞINI veya MUTLU OLDUĞUNU gösteren bir şey yapıyor dedi. Ya Febreze temizlik yapma rutinin başında değil de sonunda kullanılan bir şeyse? Temizlik yapmanın eğlenceli olan kısmıysa?
Ürünün önceki reklamları kötü kokuların giderilmesine odaklanılmıştı. Şirket açılmış pencereden içeriye dolan temiz havanın resimlendiği yeni etiketler bastırdı. Febrezenin kokuları etkisiz hale getirmekle kalmayıp, kendine özgü kokuya da sahip olması için formüle parfüm katıldı. Kadınların yeni toplanmış yataklara ve yıkanıp ütülenmiş giysilere sprey sıkıldığı tv reklamlarında gösterildi.
İşaret: Odayı Temizlemek, Yatağı Toplamak, Halıyı Süpürmek
Herbirinde febreze ödül konumundaydı. TEMİZLİK RUTİNİN SONUNDA OLUŞAN GÜZEL KOKU. Buradaki temel arzu, eğer odayı güzel bir koku sıkmazsam TEMİZLENMİŞ GİBİ HİSSEDİLMEMESİDİR. Duruma tamamen yanlış taraftan bakılmıştı. KİMSE KOKUSUZLUĞA ARZU DUYMAZ. Halbuki birçok insan otuz dakikasını temizlik yaparak geçirdikten sonra güzel bir kokuya arzu duyar.
Herkes kendi alışkanlıklarını yaratmak için bu temel formulü kullanabilir. Daha fazla egzersiz yapmak mı istiyorsunuz? Kendinize bir işaret mesala uyanır uyanmaz spor salonuna gitmek veya başınızın ucuna eşofmanınızı bırakmak gibi ve bir ödül bir idmandan sonra buzlu bir meyve kokteyli içmek gibi. Sonra içeceğiniz o meyve kokteyini veya yaşayacağınız endorfin patlamasını göz önüne getirin. Bırakın beyniniz ÖDÜLÜ BEKLESİN. Sonunda bu arzu kendinizi her gün spor salonunun kapısında içeri sokmanızı kolaylaştıracaktır.
Yeni bir beslenme alışkanlığı mı geliştirmek istiyorsunuz? Başarılı diyetçilerin alışkanlıklarına bakıldıkları zaman gördükleri bunların %80’i her sabah kahvaltı yapıyorlardı. Ama başarılı diyetçilerin çoğu ayrıca, diyetlerine sadık kaldıkları taktirde alacakları SPESİFİK BİR ÖDÜLÜNDE HAYALİNİ KURUYORLARDI. Bu ödül giymek istediği bir bikini veya her gün tartıya çıkacakları zaman duyacakları GURUR gibi dikkatle seçtikleri, gerçekten istedikleri şeyler oluyordu.
AYARTICI UNSURLARLA KARŞILAŞTIKLARI ZAMAN (Pastanenin önünden geçerken canı tatlı istemesi gibi) ÖDÜLE DUYDUKLARI ARZUYA ODAKLANIYOR, ONU HAFİF BİR TAKINTIYA DÖNÜŞTÜRÜYORLARDI. Araştırmacılar tarafından bulgulandığı üzere, ÖDÜLE DUYDUKLARI ARZULAR, ONLARI DİYETTEN ÇIKMAYA ZORLAYAN AYARTICI UNSURLARA BASKIN ÇIKIYORDU.
ARZU ALIŞKANLIK DÖNGÜSÜNÜ HAREKETE GEÇİRİYORDU. Bundan dolayı kişi bir şey yapmak istediğinde BAŞARDIĞINI NASIL ANLAYACAKTI (ÖDÜLÜ NE OLACAKTI?) ASIL SORU BU.
ARZU İLMİNDEN, ŞİRKETLER İÇİN DEVRİM NİTELİĞİNDE. STURBUCK ORTAMI. KENDİNİ EVDE GİBİ HİSSETTİREN ORTAMLAR YARATMIŞ. Bundan dolayı MÜŞTERİLER ÜRÜN SATIN ALMIYOR HİS SATIN ALIYOR. STEVE JOBS ‘in ürünleri kutulma biçimleri bu hissi yaratıyor.
Bir ürünün köpürüyor olması MUAZZAM BİR ÖDÜLDÜR DEDİ marka yöneticisi Sinclair. Şampuanın köpürmesi gerekmez aslında, ama biz onu köpürtücü kimyasallar ekliyoruz, çünkü insanlar saçlarını her yıkadıklarında BUNU BEKLİYORLAR. Çamaşır deterjanı içinde aynı şey geçerlidir keza diş macunları içinde öyle. Bunun diş temizliğine hiçbir katkısı yok, ama insanlar ağızları köpürdüğünde KENDİLERİNİ DAHA TEMİZ HİSSEDİYORLAR. Müşteri bu köpüklenmeyi beklediği an, ALIŞKANLIK GELİYOR.
Sonuç olarak ALIŞKANLIKLARI, ARZULAR DOĞURUR. (BEKLENTİ İÇİNDE OLMA HALİ) İNSANLARDA ARZU UYANDIRMANIN YOLUNU BULMAK, YENİ BİR ALIŞKANLIK YARATMAYI KOLAYLAŞTIRIR.
Alışkanlıkları Değiştirmenin Altın Kuralı
Dönüşüm Nasıl Gerçekleşir?
Hopkins, Pepsodent’i (Bir diş macunu) satarken yeni bir arzuyu tetikleyerek yeni bir alışkanlık yaratmanın yolunu bulmuştu. Ama eski bir alışkanlığı değiştirmek için ESKİ BİR ARZUYA HİTAP ETMEK ZORUNDASINIZ. İŞARET VE ÖDÜLLERE HİÇ DOKUNMAYIP olduğu gibi tutmalı, ORTAYA ÇIKAN ARZUYU YENİ BİR RUTİNLE DOYURMALISINIZ. YANİ KANDIRMAK GEREKİYOR.
Mandy adındaki bir kız, hayatının büyük bir kısmı boyunca tırnak yeme alışkanlığı göstermişti. Tırnaklarını sonunda kanatana dek kemirirdi. Birçok insan tırnaklarını yer. Ama kronik tırnak yiyiciler için sorun daha farklı bir boyuttadır. Mandy çoğu zaman tırnaklarını alttaki deriden çekip koparana kadar kemirirdi. Parmak uçları minik yara kabuklarıyla kaplıydı. Tırnakların korumasından yoksun kalan parmak uçları hissizleşmişti. Tırnak yeme alışkanlığı Mandy’nin sosyal yaşamına da zara vermişti. Arkadaşlarıyla beraberken tırnaklarından o kadar utanırdı ki ellerini ceplerinden hiç çıkarmazdı.
Bir erkekle çıktığında bütün dikkatini ellerini yumruk yapmaya verirdi. Fakat bunları yapmamak için iradesini oldukça zorlardı. Ama ne zaman ders çalışmaya veya tv izlemeye çalışsa, elleri hemen ağzına gidiyordu. Mandy sonunda bir psikoloğa gitmeye karar verdi. Psikolog Mandy’nin alışkanlığı değiştirmesi için hayatına YENİ BİR RUTİN KOYMASI GEREKTİĞİNİ GAYET İYİ BİLİYORDU.
“TIRNAKLARINI YEMEK İÇİN ELİNE AĞIZINA GÖTÜRMEDEN HEMEN ÖNCE NE HİSSEDİYORSUN?” DİYE SORDU ONA. (YANİ İŞARETİ NEYDİ?)
“Parmaklarımda hafif bir gerilme oluyor” dedi Mandy. Bir şey hissedecek olursam o parmağı hemen ağzıma götürüyorum. Sonra parmakları teker teker kontrol edip bütün pütürlü yerleri kopartıyorum. Bir başladım mı hepsini kopartmak zorundaymışım gibi geliyor.
HASTALARDAN ALIŞKANLIKSAL DAVRANIŞLARINI TETİKLEYEN ŞEYLERİ TARİF ETMELERİNİ İSTEMEYE, FARKINDALIK EĞİTİMİ DENİR. Farkındalık eğitimi, alışkanlığı tersine çevirme eğitiminin BİRİNCİ BASAMAĞINI OLUŞTURUR. Mandy’nin TIRNAKLARINDA HİSSETİĞİ GERİLME, TIRNAK YEME ALIŞKANLIĞI İÇİN İŞARET VAZİFESİ GÖRÜYORDU.
Çoğu insan alışkanlığını o kadar uzun süre sürdürmektedir ki ona neyin sebep olduğuna artık dikkat etmez olmuştur. Kekemelerde HANGİ KELİMELERİN veya DURUMLARIN tetiklediği sorulduğunda bilmezler; çünkü FARK ETMEYİ UZUN ZAMAN ÖNCE BIRAKMIŞLARDIR.
Terapist sonra Mandy’den tırnaklarını neden yediğini anlatmasını istedi. Mandy sebep bulmada önce zorlandı. Ama konuşma ilerledikçe tırnaklarını canı sıkıldığı zaman yediği netlik kazandı. Terapist onu televizyon seyretmek ve ders çalışmaya zorladığında Mandy tırnaklarını kemirmeye başlıyordu. Dediğine göre, bütün tırnakları tek tek kemirip bitirdiği zaman kısa süreli bir tamamlanmışlık hissediyordu. ALIŞKANLIĞIN ÖDÜLÜ BU TAMAMLANMIŞLIK HİSSİYDİ. Yani ARZULAMAYA BAŞLADIĞI FİZİKSEL BİR UYARIM.
Terapist daha sonra Mandy’ye “ALTERNATİF TEPKİ” diye bilinen bir şey öğretti. Parmak uçlarında o gerilmeyi her hissettiğinde Mandy’nin o ellerini hemen ceplerine veya bacaklarının altına sokmasını veya bir kalemi veya parmaklarını ağzına götürmesini imkansızlaştıracak şekilde sıkı sıkı tutması gerekiyordu. Sonra Mandy FİZİKSEL UYARIM SAĞLAYACAK BİR ŞEY ARAYACAKTI. Kolunu Ovuşturmak veya parmak eklemleriyle masaya hafifçe vurmak gibi, FİZİKSEL BİR TEPKİ ÜRETECEK her şey olabilirdi.
İşaretler ve Ödüller aynı kalıyordu. Yalnızca “Rutin” değişiyordu. (EYLEM=DAVRANIŞ KALIBI) Terapistin ofisinde 30 dakika alıştırma yaptıktan sonra Mandy yeni bir ödevle evine gönderildi. Not kartını yanında taşımaya devam edecek, ama parmak uçlarında gerilme hissettiği zaman karta bir tik attığı gibi, alışkanlığı başarıyla yendiği zaman da bir sayı imi (#) koyacaktı.
Bir hafta sonunda Mandy tırnaklarını 3 defa kemirmişti. Alternatif tepkiyi yedi kere kullanmıştı. Kendini bir manikürle ödüllendirmişti ama not kartlarını kullanmaya da devam etti. Bir ay içinde tırnak yeme alışkanlığı tamamen kaybolmuştu.
ALTERNATİF RUTİNLER OTOMOTİKLEŞMİŞTİ. Bir alışkanlık yerini başka bir alışkanlığa bırakmıştı. Gerçek şu ki BEYİN YENİDEN PROĞRAMLANABİLİYOR. Gerçek değişim kişinin çaba göstermesini davranışı DOĞURAN ARZULARI anlamasını gerektirir. Herhangi bir alışkanlığı değiştirmek KARARLILIK ister. Yeni bir alışkanlık döngüsüyle kimse sigarayı bırakamaz.
Diyelim ki iş yerinizde durmadan bir şeyler atıştırmayı bırakmak istiyorsunuz. Aradığınız ödül arzunuzu doyurmak mı? Yoksa can sıkıntısını dağıtmak? Eğer sıkıntınızı kısa süreliğine de olsa kurtulmak için atıştırıyorsanız, kolaylıkla başka bir rutin bulabilirsiniz: Örneğin kısa bir yürüyüş yapabilir, kendinize 3 dakikalığına internette gezinebilirsiniz. Göbeğinizin büyümesine sebep olmadan aynı sonucu üretecek çözümlerdir bunlar.
Eğer sigarayı bırakmak istiyorsanız kendinize sorun: Nikotini sevdiğiniz için mi sigara içiyorsunuz, yoksa bünyenizi uyardığı, gününüze düzen getirdiği veya sosyalleşme olanağı sağladığı için mi? Eğer uyarıma ihtiyacınız olduğu için sigara içiyorsanız, araştırmalar öyle gösteriyor ki öğleden sonra biraz kafein almak sigarayı bırakma şansınızı artırabilir.
İŞARET VE ÖDÜLLERİ TESPİT EDECEK OLURSANIZ, RUTİNİ DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ.
En azından çoğu zaman. Ama bazı alışkanlıklar için, bir unsur daha gereklidir: o da İnanç’tır. Değişimin bir alışkanlığın değiştiği gibi kalabilmesi için, kişiler değişimin mümkün olduğuna inanmalıdır. Çoğu zaman bu inanç bir gurubun yardımıyla oluşur. Eğer sigarayı bırakmak istiyorsanız, sigaranın doğurduğu arzulara cevap verecek farklı bir rutin bulun. Sonra, bir destek gurubuna, eski sigara tiryakilerden oluşan bir guruba ya da inanmanıza yardımcı olacak bir cemiyete katılın VE SENDELEYECEĞİNİZİ HİSSETTİĞİNİZ ZAMAN ONALARA DAYANIN.
Eğer kilo vermek istiyorsanız, alışkanlıklarınızı inceleyerek, her gün bir şeyler atıştırmak için masanızdan kalkmanızın GERÇEK SEBEBLERİNİ SAPTAYIN. SONRA sizinle yürüyüşe çıkacak, kafeterya yerine kendi masanızda sizinle dedikodu yapacak, kendisi de elinin altında cips yerine bir elma bulundurmak isteyecek birini bulun ya da kilo verme hedeflerini üyeleri adına takip eden bir gruba katılın.
Kanıtlar çok açık:
Bir alışkanlığı değiştirmek istiyorsanız alternatif bir rutin bulmak zorundasınız. Değişmeyi bir grubun üyesi olarak taahhüt ettiğinizde, başarma şansınız çarpıcı ölçüde yükseliyor. İNANIYOR OLMAK ŞART. Ve BU İNANÇ TOPLUMSAL BİR DENEYİMDEN DOĞUYOR, söz konusu toplum iki kişi olsa da.
Sağlıksız bir alışkanlığı değiştirmek istiyorsanız bu makalemize buradan ulaşabilirsiniz…
Kaynak: Alışkanlıkların Gücü -Charless Duhigg