Şemalar, inanç kodları veya şablonlar uzun vadeli döngülerdir. Derin bir şekilde kökleşmişlerdir ve bağımlılık veya kötü alışkanlıklar gibi değiştirilmesi zordur.
Değişim, acıyı deneyimleme istekliliğini gerektirir.
Şema ile direkt olarak yüz yüzleşmeli ve onu anlamalısınız. Değişim ayrıca disiplin gerektirir. Her gün sistematik bir şekilde davranışlarınızı gözlemlemeli ve değiştirmelisiniz.
Değişim rastgele olamaz. Sürekli bir pratik gerektirir.
İNANÇ KODLARIN DEĞİŞİMİNDE GENEL ADIMLAR
Bir danışanı örnek alarak değişimin adımları üzerinden sizinle birlikte ilerleyeceğiz. Bu danışımızın adı Deren olsun. Deren’in “Terk Edilme” inanç kodu vardır. Otuz beş yaşındadır. Fatih adında bir adamla birliktedir ve Fatih ona bağlılık sözü vermez. On bir yıldır birliktedirler ve Deren evlenme konusunda Fatih’e birçok kez sormuş olmasına rağmen Fatih evlenmeye yanaşmamaktadır.
Arada bir Fatih Deren’den ayrılır. Bu olduğu zaman Deren çöker. Deren terapiye bu ayrılmaların birinde başlamıştır. Şimdi gelin terapistle nasıl bir iletişim kurmuştur;
DEREN: Bu şekilde hissetmekten vazgeçmek istiyorum. Daha fazla kaldıramıyorum. Düşünebildiğim tek şey Fatih. Ona bağımlı durumdayım. Onu geri almalıyım.
Bu takıntılı olma durumu “Terk Edilme” şemasının karakteristik bir özelliğidir. Ayrı oldukları sırada Deren ara sıra başka adamlarla çıkar ama hiçbir zaman Fatih dışında birine ilgi duymaz. Sabit ve durağan tipler onu sıkar. Deren’in kendi şablonunu (inanç kodunu) değiştirmek için izlediği ve terapistinin de önerdiği adımlar şu şekildedir:
1. ADIM: İNANÇ KODLARINIZI-ŞEMANIZI- ADLANDIRIN ve TANIMLAYIN
İlk adım inanç kodlarınızın ne olduğunu fark etmektir. Bunun için önceki makalemiz olan “Hayatını Yeniden Keşfet” İnanç Kodları Şema Ölçeği kullanılarak yapılabilir. Şemanızı tanımlayıp, bu şemanın hayatınıza etkisini gördükten sonra değiştirmek için daha İyi bir pozisyonda olursunuz.
Şemanız için bir ad bulup “Kusurluluk veya Bağımlılık” gibi, bu yazımızın ikinci yarısında inanç kodunuz hakkında yazılanları okuduktan sonra kendinizi daha iyi anlayacaksınız. Hayatınız hakkında bir netlik kazanacaksınız. – Bu içgörü ilk adımdır.
Deren “Terk Edilme” şemasını birkaç farklı şekilde fark etmiştir. Terapiye başladığı zaman ona Şema Ölçeği verilmiştir. Terk Edilme bölümündeki maddelerden yüksek puan almıştır.
“DEREN: Sanırım bir noktada insanların beni terk etmesi ile ilgili bir sorunum olduğunun farkındaydım. Bundan her zaman korkmuşumdur. Bunun mutlaka olacağını düşünerek her zaman endişelenmişimdir. “
Hastalar, bir şemayı tanımladıkları zaman genellikle bu duyarlılığı yaşamışlardır. En başından beri belli belirsiz bildikleri bir şeyin netlik kazanmasının algılanmasıdır. Deren terk edilmenin onun o dönemdeki hayatına etkisini kolaylıkla görmüştür. Terk edilmenin ana tema olduğu uzun süreli bir ilişki içindeydi. Kendi şemasını ayrıca geçmişi görselleştirerek de öğrenmiştir.
Gözlerini kapayıp, çocukluğuyla ilgili görselleri gözünün önüne getirerek, terk edilme durumu baskın temasıydı.
DEREN: Kendimi gölrüyorum. Oturma odasındaki koltuğun yanında ayakta duruyorum. Annemin bana ilgi göstermesine çalışıyorum ama o sarhoş. Onun ilgisini çekemiyorum.
Deren’in annesi, Derin’in hatırladığı kadarıyla hep alkolikti. Deren yedi yaşındayken babası ailesini başka bir kadınla evlenmek için bırakmıştı. Yeni eşinden çocukları oldukça ailesinden yavaş yavaş daha da uzaklaştı. Deren ve kız kardeşini onların duygusal bakımlarını yeterli bir şekilde karşılayamayan bir anne ile bıraktı.
Deren, ebeveyni tarafından da terk edilmiştir. Annesi onu alkoliklik yüzünden ve babası da onu gerçek anlamda aileyi terk ederek, kendi başına bırakmıştır. Onların Deren’i terk etmeleri çocukluğunun en merkezi gerçeğiydi. Sonunda Deren terk edilme temasının geçmişten bugüne hayatı boyunca dalgalandığını görmüştür. Şema yaklaşımı, deneyimlerini net olarak anlayabileceği bir şekilde düzenlemiştir. Şemanız, yani kendinizce inandığınız inanç kodlarınız sizin düşmanınızdır. Biz, düşmanınızı bilmenizi istiyoruz.
2. ADIM: ŞEMANIZIN ÇOCUKLUKTAKİ KÖKENİNİ ANLAYIN. İÇİNİZDEKİ YARALI ÇOCUĞU HİSSEDİN
İkinci adım ise şemanızı hissetmenizdir. Derin bir acıyı, ilk önce rahatlatmadan değiştirmenin çok zor olduğu terapistlerce bilinir. Bu acıyı engellemek için hepimizin bazı mekanizmaları vardır. Ne yazık ki, acıyı engelleyerek şemanız ile tam olarak temasa geçemeyiz.
Şemanızı hissetmeniz için çocukluğunuzu hatırlamanız gerekir. Gözlerinizi kapamanızı ve görsellerin gelmesine İzin vermenizi daha sağlıklıdır. Gözünüzün önüne gelen imgeleri, resimleri zorlamayın. Sadece bir tanesinin zihninizde yükselmesine izin verin.
Her birinin içine olabildiğince derin bir şekilde girin. Bu erken anıları olabildiğince canlı imgelemeye çalışın. Bunu birkaç kez yaparsanız çocukken ne hissettiğinizi hatırlayacaksınız. Şemanızla bağlantılı olan acıyı veya duyguyu hissedeceksiniz.
Böyle bir görselleştirme acı verir. Bu deneyim eğer sizi çok yorduysa ve korkuttuysa bu, sizin terapiye ihtiyacınızın olduğunun bir göstergesidir. Çocukluğunuz tek başınıza hatırlayamayacağınız kadar acı vericidir. Bir rehbere, yardımcı güce ihtiyacınız vardır.
Çocukluk kendiliğiniz ile yeniden bir bağ kurduğunuz zaman, bu çocuk ile bir diyaloga geçmenizi gerekir. İçinizdeki çocuk donmuştur. Büyümenin ve değişimin mümkün olduğu yerde onu hayata getirmeniz gerekir. Bu çocuğun iyileşmesini istiyoruz değil mi?
İçinizdeki çocukla konuşmanızı isteyeceğiz. Bunu gerçekten sesli konuşarak veya yazma yolu ile yapabilirsiniz. Baskın olan elinizle (yazmak için kullandığınız el) o çocuğa bir mektup yazabilirsiniz ve diğer elinizle o çocuktan bir yanıt yazabilirsiniz. Çocuk kendiliğinizin baskın olmayan elinizin yazısı ile dışarıya çıktığını bulduk.
İçinizdeki çocukla konuşma fikri ilk başta garip gelebilir. Yazımızda ilerledikçe bunu daha çok anlayacaksınız. Deren’in kendi içindeki çocuğu ile konuşmasından bir örnek aşağıda verilmiştir. Bu konuşma yukarıda bahsettiğimiz, Deren’in sarhoş annesinin ilgisini kendi üzerine çekmeye çalıştığı sırada geçiyor.
TERAPİST: İçindeki çocukla konuşmanı istiyorum. Ona yardım et.
DEREN: Yani… (duraksar) görüntüye giriyorum ve küçük Deren’i kucağıma oturtuyorum. Diyorum ki, “Bu senin başına geldiği için çok üzgünüm, Annen baban senin onlara ihtiyaç duyduğun şekilde senin yanında olamadılar. Ama ben senin için burada olacağım. Bunu atlatmana yardım edeceğim ve burudan iyi çıktığından emin olacağım.”
İçinizdeki çocuğu rahatlatmak, yönlendirmeyi önermek tavsiyelerde bulunmak ve o çocuğun neler hissettiği konusunda empati kurmak yapmanız gereken şeylerden birkaçıdır. Bu alıştırma ilk başlarda aptalca ve rahatsız edici gelse de, birçok insanın bundan çok iyi bir şekilde yararlandığını görülmüştür.
3. ÜÇÜNCÜ ADIM: ŞEMANIZA KARŞI BİR DAVA OLUŞTURMAKTIR. ONUN GEÇERLİLİĞİNİ MANTIKLI BİR DÜZEYDE ÇÜRÜTÜN
Hayatınız şemanızın yani sizi rahatsız eden inançlarınız doğruluğuna dair sizi tamamıyla ikna etmiştir. Deren’in sevdiği herkesin onu terk edeceğine bütün varlığı ile inanmıştır. Kendi şemasını duygusal ve zihinsel olarak kabul eder.
Bu değişim adımı şemanıza zihinsel bir düzeyde saldırmanızı içerir. Bunu yapmak için şemanızın doğru olmadığını en azından değiştirebileceğinizi kanıtlamalısınız. Şemanızın geçerliliği hakkında kuşkularınız olmalı. Şemanızın geçerli olduğuna inandığınız sürece bunu değiştiremeyeceksiniz.
Şemanızı çürütmek için önce, bütün hayatınızı düşünerek şemanız hakkındaki kanıt ve karşıt kanıtların listesini yapacaksınız. Örnek olarak eğer kendinizi Sosyal Olarak İstenmeyen biri gibi hissediyorsanız,
Birinci olarak
Bu şemanızı destekleyen kanıtları listelemeniz gerekecektir — istenmeyen biri olduğunuza dair kanıtları ortaya koyacaksınız
İkinci Olarak
Ondan sonra şemanıza karşıt olan kanıtların ayrı bir listesini yapacaksınız — sosyal olarak istenilen biri olduğunuza dair kanıtları,
Birçok durumda, kanıtlar şemanızın yanlış olduğunu gösterecektir. Siz aslında kusurlu, yetersiz, başarısız, istismar edilmeye mahkum biri değilsiniz. Ama bazen şema doğrudur. Örnek olarak, hayatınız boyunca o kadar reddedilmiş ve çekinmişsinizdir ki sosyal becerileriniz gelişmemiştir ve bu yüzden bazı yönlerden sosyal olarak istenmeyebilirsiniz. Veya o kadar fazla okul ve kariyer zorluklarından kaçınmışsın ki seçtiğiniz alanda başarısız olmuşsunuzdur.
Kanıtlar listenize bakın. O şemayı destekleyen kanıtlardan herhangi birisi özünde sizin için geçerli midir veya çocukluğunuzda aileniz veya akranlarınız tarafından bu şekilde düşünmek için beyniniz mi yıkandı? Örnek olarak, yetersiz mi doğduğunuz veya sizin yetersizliğiniz eleştirel ebeveyninizin tarafından o kadar vurgulandı ki sizde bunun doğruluğuna inanmaya mı başladınız (Bağımlılık Şeması)?
Çocukken gerçekten özel miydiniz yoksa ebeveyniniz mi sizi şımarttı ve pohpohladı ve herkesten daha fazla haklı olduğunuzu hissetmeyi mi öğretti (Haklılık Şeması)? Ve kendinize sorun, şemanızı destekleyen kanıtlardan hangisi hâlâ sizin için geçerli? Veya sadece çocukluğunuzda mı geçerliydi?
Eğer, bütün bu analizden sonra da şemanızın doğru olduğunu hissediyorsanız, kendinize şunu sorun: “Kendimin bu özelliğini nasıl değiştirebilirim?” Bu durumu düzeltmek için neler yapabileceğinizi keşfedin.
Aşağıda Deren’in “Terk Edilme” şemasını destekleyen kanıtların listesi yer alıyor.
Deren’in şemasının yanlış olduğuna dair kanıtların bir bölümü:
Bu başa çıkma kartını her gün okuyun. Yanınızda taşıyın. Bir kopyasını yatağınızın yanında veya her gün görebileceğiniz bir yerde tutun. Taa ki içselleştirinceye kadar…
4. ADIM: ŞEMANIZIN OLUŞMASINA YARDIMCI OLAN EBEVEYN, KARDEŞ VEYA AKRANINIZA MEKTUPLAR YAZIN
Size ne olduğu ile ilgili öfkenizi ve üzüntünüzü açığa vurmanız önemlidir. İçinizdeki çocuğu donmuş olarak bırakan bir şey de bütün sizi boğan duygularınızdır. İçinizdeki çocuğa bir ses vermek istiyoruz —içinizdeki çocuğun acısını ifade etmesine izin vermek.
Sizi inciten bütün kişilere bir mektup yazmanızı istiyoruz. Bunu yapmak için, özellikle ebeveyninizle ilgili olarak çok fazla suçluluğun üzerinden gelmeniz gerektiğini farkındayız. Ebeveyninize saldırmak kolay değildir. Kötü niyetli olmayabilirler. İyi niyetli davranmış olabilirler. Fakat bu sefer bütün bu düşünceleri bir kenara bırakın ve doğruyu söyleyin.
Duygularınızı mektupta ifade edin. Onların yaptıklarının İncitici olduğunu ve size nasıl hissettirdiğini söyleyin. O şekilde davranmalarının yanlış olduğunu söyleyin. Onun yerine nasıl olmasını istediğinizi söyleyin.
Büyük bir olasılıkla mektubu yollamamaya karar vereceksiniz. Yazmak ve duygularınızı ifade etmek en önemlisidir. Zaten, genellikle ebeveyninizin hislerini veya davranışlarını değiştirmek mümkün değildir.Bunu en baştan bilmelisiniz. Mektubun amacı ebeveyninizi değiştirmek değildir. Sizi yeniden bütün bir İnsan yapmaktır.
Deren’in annesine yazdığı mektup şöyle:
Sevgili Annem,
Bütün hayatım boyunca sen bir alkoliktin. Bunun bana ne yaptığını hiçbir zaman çocuk olmamışım gibi hissediyorum. Her zaman diğer çocukların hiç hayal bile edemediği şeyler hakkında endişelenmek zorundaydım.
Masada yemeğimizin olacağından emin olamıyordum. Her şeyi kendi başıma yapmalıydım. Diğer çocuklar dışarıda oynarken ve eğlenirken ben akşam yemeğini hazırlayıp evi temizliyordum. Senin yüzünden ne kadar küçük düşürüldüğümü anlatamam. Altı yaşında, diğer çocuklar kırışmış kıyafetlerimle dalga geçmesin diye ütü yaptığımı hatırlıyorum. Ve eve kimseyi getiremiyordum.
Diğer annelerin tersine sen hiç yoktun. Hiçbir zaman beni izlemek için okula gelmedin. Seninle sorunlarımı konuşamıyordum. Onun yerine sen koltukta yatıyordun ve duyarsızca içiyordun. Ayağı kalkıp annem olman için çok uğraştım. Ama hiçbir zaman olmadın.
Kaçırdıklarım için çok üzülüyorum. Benim yanımda olduğun birkaç sefer vardı ve onlar benim için çok özeldi, Lisedeki erkek arkadaşım için üzüldüğüm zaman, kalkıp benimle konuşman gibi, Keşke o zamanlardan daha fazla olsaydı. Ama ben, yerinde bir annenin olması gereken büyük bir boşlukla büyümek zorunda kaldım. Ve hâlâ İçimde o büyük delikle yaşıyorum. Senin, bana bunu yapman doğru değildi. Senin yaptığın yanlıştı.
Böyle bir mektup konuyu açıklığa kavuşturabilir. Hikayenizdeki duygularınızı muhtemelen ilk defa sesli bir şekilde söyleyebilirsiniz..
İsterseniz biraz dinlenelim. Konuya buradan kaldığımız yerden devam edebiliriz. Beni izlemeye devam edin.