Dijital Pazarlama

İyi Bir İnternet Sitesi Kurmak İçin Yedi Adım

İnternet Sitesi Kur

 

Öncelikle bu konuya devam etmeden önce, daha önce yazmış olduğum makaleleri de takip etmenizde fayda vardır. Çünkü sizin bilgi temelli bir dijital ürün geliştirdiğinizi ve internette kendinizi duyurmanız için de bir web sayfasına ihityaç duyabilirsiniz.

 

İllaki web sayfası olması gerekmiyor. Facebook, Instegram’da işinizi görür. Ama bir blog sayfası açıp orada uzmanlığınızı göstermeniz de markanıza destek çıkabilir.

Önceki makalelerimi sırasıyla aşağıdaki gibi takip ettiğinizi varsayarak bu konudan devam ediyorum…

 

1. Makale: İnternet Üzerinden Başarıya Ulaşmanızın Önündeki 10 Engel

2. Makale: Parasal Başarının Önünde 6 Gerçek Tehlike

3. Makale: Online’da Hızlı ve Karlı Ürünler Geliştirmek

4. Makale: Dijital Ürününüzü Kolay ve Düşük Maliyetle Satmak

5. Makale: Bilgi Temelli Dijital Ürün Fikirleri

 

Sizi aksine inandırmak isteyenler olsa da bir internet sitesi kurmak aslında sandığınızdan daha basit bir şeydir. Piyasadaki pek çok firma, bir internet sitesi kurmanın karşılığında her ay yüzlerce dolar ödemeniz gerektiğini iddia eder. Bazı firmalar ise bir internet sitesinin işe yarayabilmesi için çok yaratıcı bir şekilde, sıfırdan tasarlanması gerektiğini iddia ederek, bu işi birkaç bin dolar karşılığında yapabileceklerini söylerler.

 

Belki de bu yazıyıı okumadan önce aklınızda internetten bir şeyler satma fikri zaten vardı, fakat bu işi yapabilmek için çok fazla şey gerektiği söylendiğinden gözünüz korktu ve adım atmaktan çekindiniz. Eğer durum buysa, bu bölümü çok seveceksiniz, çünkü bu bölümde size çok ucuza güzel bir internet sitesi kurmanın yollarını anlatacağım.

 

Bunu yaparken, internet sitesi kurma konusundaki pek çok yanlış kanıyı yıkıp doğrudan işinize odaklanmanızı sağlayacağız. Kitabın diğer bölümlerinde olduğu gibi burada anlatacaklarım da teorik şeyler değil. Aksine, benim kullandığım ve sayesinde milyonlarca dolar kazandığım yöntemler.

 

Domain Name

İyi Bir İnternet Sitesi Kurmak İçin Yedi Adım

Birinci Adım: İyi Bir Alan Adınız Olmalı.

Bir internet sitesi kurmadan önce gerçekten iyi bir web adresine, diğer bir deyişle iyi bir alan adına ihtiyacınız var. Bu konuda ise karşımıza yanlış bir deyiş çıkıyor.

 

Yanlış deyiş: “Bütün iyi alan adları zaten alınmış.”

 

Girmek istediğiniz piyasa ne kadar rekabetçi olursa olsun, bu iddia boş bir laftan ibarettir. Bu iddiayı ortaya atanlar ya rekabetten korkan potansiyel rakiplerinizdir ya da hiç hayal gücü ve yaratıcılığı olmayan insanlardır.

 

Aracım.com gibi en bariz alan adları gerçekten de sizden önce başkaları tarafından alınmıştır. Ama bu hiç de sorun değil. Bu tip alan adlarının sorunu, çok geniş bir kitleyi çekmesi ve alan adının, içeriği tam olarak ifade edememesidir.

 

Aracım.com sitesi hakkında hiçbir şey bilmiyorsan ve ilk kez bu sitenin adresini bilgisayarına yazıyorsan ne görmeyi beklerim? Bir Volkswagen bayii? Bir araba satış sitesi? İkinci el araba galerisi? Araba parçalarını internet üzerinden satan bir site? Sürücü güvenliği sitesi? Arabasıyla ilgili yazılar yazan birinin özel blogu? Sonsuz sayıda olasılık var ve genel alan adlarının ortak sorunu da bu.

 

ParaKâr İlkesi

Yalnızca ne var ne yok diye bakınmak için internette gezen insanlar genelde bir veya iki kelimelik genel ifadelerle arama yaparlar. Ancak bir ürün almak veya bir sorunun çözümünü bulmak için internette dolaşanlar çok daha özel terimler ve uzun ifadelerle arama yaparlar.

 

Örneğin internette aracım.com gibi bir adrese giren kişi, ya o sitenin içeriğini önceden biliyordur veya sadece internette sörf yapmaktadır. Ancak sizce arama motoruna Toyota Auris Life metalik gece mavisi yazan biri internette amaçsızca geziniyor olabilir mi? Muhtemelen bu kişi zaten ciddi araştırmalar yapmıştır ve fiyat olarak daha avantajlı bir fırsat veya stoklarda istediği aracın bulunduğu bir yer arıyordur. Bu örnek, daha açıklayıcı bir alan adı almanız, konusuna size yol göstermelidir.

 

Okumakta olduğunuz bu yazımızın amacı web sitenize olabildiğince çok sayıda ziyaretçi çekmek değildir. Eğer istediğiniz buysa, “Bedava Tişört!” ilanını sitenize koymanız bunun için yeterlidir. İstemediğiniz kadar çok sayıda ziyaretçi sitenize gelecektir. Bu yazının amacı, sitenizin belirli bir hedef kitle tarafından ziyaret edilmesi ve böylece ciddi satış rakamlarına ulaşmanızdır.

 

En iyi potansiyel müşteriler internette çok daha spesifik terim ve tanımlarla arama yaptıkları için, bütün iyi alan adlarının alınmış olduğu doğru değildir. Basit ve sistematik bir düşünce tarzıyla pek çok iyi alan adı üretebilirsiniz. Bu bölümde ben de size tam olarak böyle bir sistemi anlatacağım. Ancak bundan önce, alan adı seçerken dikkat etmeniz gereken bazı kurallara göz atalım.

 

Kural Bir: “.com” Uzantılı Alan Adlarından Şaşmayın.

Bunu nedenini anlamak için, otoyolda arabanızı sürerken gördüğünüz bir reklam bordu düşünün. 120 km. hızla gidiyorsunuz ve reklam bordu ancak iki saniyeliğine görebiliyorsunuz. Üzerinde yeni açılan bir sigorta şirketinin adı var, altında da telefon numarası yazıyor: 442.

 

“Eve gider gitmez bu adamları arayıp ev sigortası için fiyat alayım” diyorsunuz. Numarayı unutmamak için kendi kendinize birkaç kez yüksek sesle tekrarlıyorsunuz. Ardından eve gelip üstünüzü çıkardıktan sonra telefonun başına oturup numarayı arıyorsunuz: 444.

 

Evet, bir firma yetkilisi çıkıyor karşınıza, ancak bu sizin yolda gördüğünüz sigorta firmasının yetkilisi değil. Çünkü özel servis numaralarının hep 444 ‘le başladığına dair bir genel kanı yer etmiş durumda.

 

Alan adlarında da durum farklı değildir. Eğer araclar.net diye bir site olduğunu öğrenirseniz, muhtemelen eve gelip bu siteye girmek istediğinizde adres çubuğuna araclar.com yazarsınız. Sonu”.com” olmayan web siteniz için harcadığınız onca çabanın meyvesini, sonu biten bir rakibinizle paylaşmayı gerçekten istiyor musunuz? Bu onlar için bedava reklam, sizin için ise düşen satışlar anlamına gelecektir.

 

Kural İki: Yazım Hatalı Alan Adlarından Uzak Durun.

”.com” kullanılmadığında ortaya çıkan sorunların bir benzeri, kasti olarak yazım hatası yapılan alan adlarında da yaşanıyor. Yaratıcılığı pek fazla olmayan biri” ankaradakonut.com” alan adını almak istiyorsa ama bu alan adı alınmışsa,” ankaradakonnut.com” gibi bir alan adı seçip “Ne önemi var ki? ” diye düşünebilir. “İnsanlara web sitemden bahsederken nasıl yazmaları gerektiğini söylerim. Ayrıca internette bu şekilde alınmış pek çok adres var.”

 

Böyle bir alan adı almak internette kurduğunuz işte daha baştan başarısız olmanızı garantilemeniz demektir. Müşterileriniz bu saçmalığı hatırlamayıp sitenizin adının doğru yazılışıyla aramaya çalışacaklardır.

 

Kimileri size bu farklı alan adlarının çok da önemi olmadığını, çünkü günümüzde insanların artık alan adlarının adres çubuklarına yazmak yerine sadece üzerlerine tıkladığını söyleyebilir. Bu elbette doğru, ancak neden boş yere kendinize bir engel çıkarasınız? Eğer web siteniz popülerleşiyorsa ve insanlar arkadaşlarına sizin sitenizden bahsediyorlarsa, neden siteniz yeni bir müşterinin kulağına gittiğinde” bulunamama” tehlikesini göze alasınız?

 

Kural Üç: Alternatif Yazımları Tahmin Etmeye Çalışın ve Bunları Satın Alın.

Diyelim ki” ankaradakonut.com” gibi bir site adına karar verdiniz. Size önerim bu alan adının en yaygın alternatifleri üzerine düşünmeniz ve olası alternatifler satın alınmamışsa bunları da satın almanızdır.

 

Mesela sitenizin adresini duyan biri, evine gidip adresi yanlışlıkla” ankaradaev.com” veya ”ankaradaemlak.com” olarak da girebilir. Bu gibi alternatifler boştaysa, bu alan adlarını satın alarak, bu adreslere girenleri otomatik olarak asıl adresinize yönlendirebilirsiniz.

 

Kural Dört: Alan Adlarında Tire ”-“ Kullanmaktan Kaçının.

Bu aslında ilk iki kural kadar kesin bir kural değildir. Çünkü Google ve diğer tüm arama motorları tire işaretini bir boşluk olarak değerlendirirler. Dolayısıyla bir başkası” ankaradakonut.com” adresini almışsa, siz de ”ankarada-konut.com” alan adını alabilirsiniz.

 

Öte yandan insanlar muhtemelen arasında tire olmayan adresi hatırlayıp o siteye gireceklerdir. Tire kullanmanın bir başka zorluğu da, site adresinin doğru yazılışını insanlara anlatmakta sorun yaşayacak olmanızdır:” Sitenin adı, ankarada tire konut.com. Arada normal tire var…”

 

Kural Beş: Kendinizin Değil, Kullanıcının Yararını Düşünün.

Okul sıralarında yıllarca dirsek çürütmüş ve bunun sayesinde pek çok unvan almış olabilirsiniz, ancak bu unvanları alan adınızda kullanarak her şeyi mahvetmeyin.

 

Bu yazımızın daha sonraki kısımlarında da anlatacağım gibi, insanların çoğu “İşime yarıyor mu? ” diye sorar. Örneğin dişi ağrıyan birinin tek isteği, bu ağrıdan bir an önce kurtulmaktır. Siz yıllarca çalışarak diş hekimi olmuş, uluslararası kongrelere katılmış, çeşitli uzmanlık dereceleri almış olabilirsiniz ancak web siteniz için www.selamiokuyandishekimitabipodasiuyesi.com alan adını alarak insanların işini zorlaştırmayın.

 

Ayrıca, alan adınızda ürününüzün ana özelliğini belirtebilir, mesela organikdomatessirlari.com gibi bir isim alabilirsiniz. Veya bu alan adı alınmışsa, coğrafi bölgeleri de alan adı olarak kullanabilir ve ayasdomatesisirlari.com gibi bir alan adına yönelebilirsiniz.

 

Alan adı tekniği

 

Eğer iyi bir alan adı arıyorsanız ve yukarıdaki kurallara uyan iyi bir alan adı bulamadıysanız, size alternatif alan adları bulmanızı sağlayacak bir yöntem önerebilirim.

 

Öncelikle, alan adınız üç parçalı bir yapı olarak düşünün: bir başlangıç, bir orta, bir de son.

 

Bu arada bu tekniğe dönmeden önce size, alan adının baş harflerini büyük harflerle yazmanızı öneriyorum. İnternette büyük harfleriniz otomatik olarak küçük harfe çevrilecektir, ancak büyük harflerle yazmak adreslerin okunabilirliğini artırır.

 

Şimdi OrganikDomatesSirlari.com adresine geri dönelim ve onu parçalarına ayıralım:

 

Birinci kısım bir örnektir: Organik.

Ortadaki kısım ise ana konuyu ifade ediyor: Domates.

Üçüncü kısımda ise son bir ek var: Sırları.

 

Şimdi bu bölümlemeyi tablo şeklinde yazalım:

Alan Adı Sıralaması

Adresin sonundaki”.com” kısmını yazmıyorum, çünkü artık .com kullanılması gerektiğini biliyorsunuz.

 

Şimdi diyelim ki OrganikDomatesSirlari.com alınmış durumda ve biz kendi bilgi temelli ürünümüz için gerçekten iyi bir alan adı bulmalıyız. Bu durumda, işinize yarayabilecek başka ön sözcükler üzerine düşünmeye başlayın.

 

  • Süper organik
  • Sağlıklı
  • Doğal
  • Katkısız

 

Buna benzer alternatifleri bulmak için yakın anlamlılar sözlüğünden de yararlanabilirsiniz. Ardından bulduğunuz bu alternatifleri, yukarıda yaptığımız üçlü tablodaki ilk sütunda,” organik” kelimesinin altına alt alta yazın.

 

Ortadaki öğe sizin ana konunuz olduğu için burada yaratıcılığa daha az yer vardır. Yine de elinizdeki bilgi temelli ürünün özgün niteliklerine bağlı olarak burada da bir miktar esnek olabilir ve alternatifler geliştirebilirsiniz:

 

DomatesFidesi

SalkımDomates

 

Bu iki alternatifi de yukarıdaki tabloda” domates” kelimesinin altına yazabilirsiniz. Peki, aynı şekilde Sırları kelimesinin alternatifleri neler olabilir? Mesela şunlar olmaz mı?

 

Yetiştirmek

Hakkında

Yetiştiriciliği

Üzerine

 

Bu alternatifleri de son sütunun altına yazdığınızda, hazırladığınız tablo şu şekilde görünecektir:

Alan Adları Sıralaması

Bu tabloyu oluşturduktan sonra, yukarıdaki kavramların tüm olası kombinasyonlarını oluşturabilirsiniz. Bir başka deyişle her alternatif önekin, her alternatif ana konu ve sonekle tüm olası birleşimlerini oluşturabilirsiniz. Elbette burada da genel üçlü sıralamayı korumak durumundayız. Yani bir ön sözcük, ana konunun veya son sözcüğün yerine gelmemeli. Bu sınırlama dışında tüm olasılıkları deneyebilirsiniz.

 

Soru: Piyasaya sunacağım ürünüm için harika bir alan adı buldum. Bu alan adının” .net”, ”.tv”, ”.info” ve bunun gibi başka uzantılı versiyonlarım da satın almalı mıyım?

 

Yanıt: Ürününüzün tanıtımına yeni başladığınız ilk dönemde bunu yapmanızı tavsiye etmem. Unutmayın ki ürününüzü geliştirme ve pazarlama sürecinin ilk aşamalarında ürüne olabildiğince az zaman ve para yatırımı yapmalısınız.

 

Tabii ikinci sınıf bir iş çıkarmanız ve kalitesiz ürünler ortaya koymanız gerektiğini söylemiyorum. Yalnızca, henüz ilk adımda muhteşem ve kusursuz bir ürün yaratmanız gerekmediğini söylüyorum. Öncelikle ürününüzün ne kadar ilgi çektiğine bir bakın. İyi bir satışı olacağına dair ilk işaretleri alır almaz, bahsettiğiniz diğer alan adlarını da satın alabilirsiniz.

 

Tüm alan adlarını ilk anda alırsanız, maliyetlerin birkaç kat artması tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız. Bir ”.com” alan adını bir yıllığına almak için yaklaşık 3 ila 10 dolarlık bir maliyetiniz olur. Aynı adın farklı uzantılardaki tüm versiyonlarını satın almanız ise size yıllık yaklaşık elli dolar arasında bir maliyet yükleyecektir. Bu nispeten gereksiz bir maliyettir ve bu işe harcayacağınız 50 doları, ileride alacağınız alan adları için kullanabilirsiniz.

 

Soru: Özel kayıtlı alan adları nedir? Benim de alan adımı özel şekilde kaydettirmem gerekir mi?

 

Yanıt: Alan adını size satan GoDaddy ve Network Solutions gibi şirketler alan adınızı özel olarak kaydettirmenizi tavsiye edeceklerdir. Bu kayıt şekli, alan adının ait olduğu kişinin kimliğini biraz daha gizli tutmaya yarar ve söz konusu şirketler bu kayıt yolunun sizi korumak için daha yararlı olduğunu söylerler. Unutun gitsin. Bu, kayıt hizmeti veren şirketlerin bütçelerinde yeni bir gelir kalemi yaratmaktan başka bir işe yaramaz ve size gerçekten bir ek güvenlik sağlamaz. Ben daha önce denedim.

 

Maliyetleri artırıp işleri karmaşıklaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.

 

Soru: Alan Adı Kaydımı Yaptırmak İçin Hangi Şirketi Kullanmalıyım?

 

Yanıt: Benim tercihim GoDaddy.com’dan yana. Müşteri hizmetleri ve yardım ekipleri çok iyi, ancak sistemleri o kadar basit ki çoğu zaman buna ihtiyaç olmuyor. Ayrıca kaydettirdiğiniz alan adlarının yenileme tarihleri geldiğinde de sizi uyarmayı ihmal etmiyorlar.

 

Web Hosting

İkinci Adım: Web Hosting Hizmeti Almalısınız

İnternet bir bakıma dünyanın farklı noktalarındaki farklı boyutlarda ve tiplerde olan ve belli ihtiyaçları karşılayan milyonlarca bilgisayarın birbirine bağlandığı bir ağdan başka bir şey değildir. Bu sistemi otoyol sistemleri gibi de düşünebilirsiniz.

 

Sizin yaşadığınız evin önündeki sokak az çok size aittir. O yolu her gün kullanan insanlar olarak yola şeklini siz verirsiniz. Bu yol toprak veya stabilize olacağı gibi, temiz ve modern asfalt bir yol da olabilir. Ancak bu ara yollardan çıkıp daha büyük yollara geldikçe, yolların da standartlaştığını görürsünüz.

 

Şehrin arterleri birbirlerine benzeyen geniş yollardır. Şehirlerarası yollar ise bu standartlaşmanın ve genişlemenin en uç noktasını oluştururlar.

 

Evinizdeki veya ofisinizdeki bilgisayarlar da apartmanınızın önündeki yollar gibidir. Ancak yeni web sitenizin bu yollara değil, şehirlerarası yol sisteminin, yani internetin bir parçası olan daha özel bilgisayarlara ihtiyacı vardır. Web hosting hizmeti sunan bilgisayarları diğerlerinden ayıran bir özellik, bu bilgisayarların 24 saat açık tutulmasıdır. İnterneti yöneten kurum, alan adlarının belirli kurallara ve yükümlülüklere uymalarını şart koşmaktadır ve bu yükümlülüklerden biri de alan adınızın yalnızca siz istediğinizde değil, haftanın yedi günü ve yirmi dört saat ulaşılabilir olmasıdır.

 

Diğer bir deyişle kendi internet siteniz üzerinde fazlasıyla kontrol sahibiyken, alan adınız söz konusu olduğunda durum bir miktar değişmektedir. İşin detayına inmeden söylemek gerekirse, evinizde kaç bilgisayarınız olursa olsun ve bilgisayar kullanmayı ne kadar iyi biliyorsanız bilin, bir web hosting hizmeti satın almak zorundasınız.

 

Bununla ilgili iyi haber ise şu: Size aylık 39 dolar, 89 dolar veya daha fazla fatura çıkaran ve web hosting işinin çok masraflı olduğuna sizi inandırmaya çalışan firmaları boş verin. İşinizi başlatmak için natro.com’dan aylık 1 dolar ödeyerek son derece yeterli bir web hosting hizmeti alabilirsiniz.

 

Dikkat: Ücretsiz Hosting Hizmetinden Uzak Durun.

 

Hayatta bedava olan pek çok güzel şey vardır ancak hosting bunlardan biri değildir. İnternette bu hizmeti ücretsiz olarak sunan pek çok firma vardır, ancak bunların hemen hepsinde, sundukları hizmeti sizin için değersizleştiren bazı uygulamalar vardır. Bu uygulamaların en kötüsü de sizin sitenizi kendi reklamları için kullanmalarıdır. Sitenizde yalnızca sizin ürünleriniz olmalı, başkalarının zorla koydukları reklamlar değil.

 

Bu firmaların bir başka dolandırıcılık yöntemleri de size şu ”müjdeyi” verir: ”Durun, dahası var! Bedava verdiğimiz yalnızca hosting hizmeti değil, aynı zamanda alan adını da ücretsiz sağlıyoruz! Ne kadar harika değil mi?”

 

Hiç de harika değil. Öncelikle bu firmalar, sizin seçtiğiniz alan adının önüne veya sonuna kendi isimlerini de koyarak alan adınızı tamamen anlaşılmaz bir şekle sokabilirler. Örneğin alan adınız şöyle bir şey olabilir: www.OrganikDomatesSixlari.abc– xyzhostingservices.com.

 

Daha da kötüsü, size istediğiniz alan adını verebilirler ancak o alan adını kendileri satın almış olabilirler. Böyle bir durumda, işinizi biraz büyütüp daha kaliteli bir şeylere ihtiyaç duyduğunuzda, alan adınızı onlardan istemeye kalktığınızda muhtemelen size şunu söyleyeceklerdir:” Ücretsiz hosting hizmetimizi kullanabilmek için kabul ettiğiniz Kullanım Şartları Sözleşmesi’nde alan adınızın mülkiyetinin firmamıza ait olduğu belirtiliyordu. Tabii biz makul insanlarız. Bu alan adını bizden satın almak isterseniz yapmanız gereken tek şey hesabımıza şu kadar para yatırmaktır. ”

 

Bu ücretsiz hosting hizmetlerinin işe yaramazlığı konusunda aklıma gelen tek istisna ise Google’ın bir hizmeti. Burada Google tarafından ücretsiz biçimde sunulan bir hosting hizmetinden yararlanıyorsunuz. Görsel anlamda çok tatmin edici bir site olmuyor ama ne demişler, bedava sirke baldan tatlıdır! Belli durumlarda tüm ihtiyacınız, böylesi basit bir site olabilir gerçekten.

 

Soru: Web Hosting Hizmeti ile Benim Web Sitem Arasındaki İlişki Ne? Web Sitem Gerçekte Nerede Duruyor?

 

Yanıt: Sizin web siteniz aslında hosting hizmeti veren kuruluştaki hesaplardan-serverlarda- biridir. Bir hosting firmasında hesap açarsınız, ardından da firma yöneticileri kendi bilgisayarlarında web sitenizi nasıl açacağınıza dair sizi bilgilendirirler. Evinizdeki bilgisayarda web sitenizin bir kopyasını tutmak isteyebilirsiniz ancak resmi kopya hosting firmasının bilgisayarındaki kopyadır.

 

Soru: Birileri bir keresinde bana, hosting hizmeti için ücret ödemem gerekmediğini, istediğim web sitelerini evindeki bilgisayarında ücretsiz olarak açabileceğini söylemişti.

 

Yanıt: İyi bir hosting hizmetinin bedeli ayda yalnızca 1-2 dolardır. Birileri bu işi iddia ettiği kadar iyi bilmiyorsa risk almış olursunuz. Ayrıca hemen her gün hosting hizmeti veren bilgisayarlara dünyanın dört bir yanından siber saldırılar gerçekleştiriliyor ve hacker’lar büyük firmaların güvenlik duvarlarında açıklar buluyorlar.

 

Hacker’ lar gerçekten ciddi bir sorun teşkil ediyor. Bu nedenle görevleri hacker’ ların saldırılarını engellemek olan güvenlik elemanlarıyla çalışan hosting firmalarına yönelmelisiniz. Bu gibi saldırılar karşısında ücretsiz hizmet sunan yerler size yeterli koruma sağlayamazlar.

 

Sorunlardan bahsetmişken, size bir tavsiyede daha bulunayım: Birkaç web sitesi kurduktan ve düzenli bir gelir akışı sağlamaya başladıktan sonra kendinize özel bir IP almayı düşünebilirsiniz.

 

Her bilgisayarın bir internet protokol adresi, diğer bir deyişle IP adresi bulunur. Hosting hizmeti veren firmaların hemen hepsi, yüzlerce müşterinin internet sitesini tek bir güçlü bilgisayarda toplar ve sonuçta tüm bu siteler ortak bir IP’yi paylaşırlar.

 

Diyelim ki sizin hosting şirketiniz 300 müşterisinin web sitelerini tek bir bilgisayarında topladı. Ve yine farz edelim ki bu müşterilerden biri, firmanın politikasına aykırı olarak, kendi internet sitesinden pornografik yayınlar yapmaya veya spam atmaya başladı.

 

Böyle bir durumda Google ve diğer arama motorları, bu faaliyetlerin kaynağı olan IP adresini kara listeye alacaklardır. Böylece bu yayınları yapan site ve onunla diğer 300 müşterinin sitesi de yasaklanacak ve Google sıralamasında gözükmeyecek. Böylece tamamen sizin dışınızdaki bir sorun nedeniyle sizin tanınırlığınız da ciddi bir darbe yemiş olacak.

 

Hosting firmaları bu tür faaliyetleri fark etmekte giderek daha başarılı oluyorlar ve diğer masum sitelerin sahipleri de yardım istemek için Google’a başvurabiliyor. Ancak bu başvuruların kısa sürede yanıtlanması pek olası değil. Bu nedenle özel bir IP alırsanız, o IP adresini kullanan tek site sizin siteniz olacaktır. İsterseniz tüm sitelerinizi bu tek IP üzerinden çalıştırabilirsiniz. Siteleriniz spam ve benzeri aktiviteler için kullanılmayacağından bunda bir sorun olmayacaktır.

 

Özel IP hizmetinin ücreti biraz daha fazladır. Çoğunlukla ilk siteniz için 2-3 dolar, sonraki her site için de bir dolar gibi bir ücret ödersiniz.

 

Soru: Eğer Bu Özel IP Hizmeti Daha İyi İse, Neden En Baştan Bu Hizmeti Almak Yerine Bir Süre Bekliyorum?

 

Yanıt: Ben, kontrol edilebilir bir risk oranıyla ve en ucuz şekilde iyi bir internet sitesine sahip olmanızı istiyorum. Para konusunda çok sıkışıksanız, bilgi temelli ürünlerinizden düzenli bir gelir gelmeye başlayana dek aylık maliyeti üç dolar olan hizmeti seçin. Hosting hizmetine daha fazla para ödeyip, bu işe ayırdığınız tüm parayı tüketmenizi ve size altı haneli bir ek gelir getirebilecek bir işi henüz olgunlaşmadan bırakmak zorunda kalmanızı istemem. Şimdilik, ayağınızı yorganınıza göre uzatın.

 

Web Tasarım

Üçüncü Adım: Web Sitesi Tasarımına İhtiyacınız Var.

Web hosting hizmetiniz gerektiği gibi çalışıyorsa, sitenizin ziyaretçileri varlığını bile fark etmeyeceklerdir. Öyleyse şimdi, insanlar web adresinizi yazıp enter tuşuna bastıklarında karşılarında ne görecekler o konu üzerinde duralım.

 

İnsanları web sitesi kurmaktan alıkoyan en önemli şeylerden biri, bir bilgisayar programcısı veya grafik tasarımcısı olmadıklarını düşünmeleridir. Neyse ki bilgisayar programlama veya grafik tasarım konularında pek az şey bilseniz bile harika web sitelerine sahip olabilirsiniz.

 

Şimdi web sitesi tasarlamak için farklı seçeneklere bakalım:

 

Birinci Seçenek: Sıfırdan Programlamak

Bu gerçekten gereksizdir. Eğer büyük bir firma olsaydınız, mevcut hiçbir paket ihtiyaçlarınızı karşılamayacağı için web sitenizi sıfırdan programlamak isteyebilirdiniz. Bir gün işinizi büyütürseniz, çoğu kez diğer seçeneklerden daha pahalı olan bu seçenek üzerinde durabilirsiniz.

 

Dikkat ettiyseniz çoğu kez dedim çünkü gün geçtikçe kendi web sitenizi sıfırdan yaratmak da ucuzluyor. Bir önceki makalemde tişört tasarımı için kullanabileceğiniz www.99designs.com sitesinden bahsettiğimi hatırlarsınız. Bu site aracılığıyla web sitesi tasarımınızı belli bir paraya yaptırabilirsiniz.

 

Yarışmacılar size yalnızca tasarımları sunacaklar ama alt mönülerin çalışmasını ve tuşların kullanılabilir olmasını sağlayan kodları vermeyecekler. Ancak siz bu tasarımlar içerisinden kazananı belirlediğinizde, kazanan kişi kendi tasarımını tamamlanmış halini, tüm kodlarıyla birlikte size iletecek.

 

Bu gerçekten güzel bir seçenek olsa da aslında gayet güzel ve işlevsel bir siteye diğer seçenekler yoluyla daha ucuza sahip olabilirsiniz. Dolayısıyla bu seçeneği, ancak aklınızda çok istediğiniz bir tasarım varsa ve bu tasarımı diğer seçeneklerle gerçekleştiremiyorsanız seçmeniz daha doğru olacaktır.

 

İkinci Seçenek: Programlamayı Öğrenin ve Sitenizi Kendiniz Tasarlayın.

Eğer bu işlerden hoşlanıyorsanız, sağlam bir site yapmak için gerekli olan HTML, CSS, PHR JavaScript ve diğer programlama dillerini öğrenmeyi deneyebilirsiniz.

 

Tabii bu yolu, yalnızca bu işi yapmaktan zevk alıyorsanız seçmelisiniz. Aksi takdirde bu işlere girerek zamanınızı boş yere harcarsınız. Bu programlama dillerini öğrenmek için harcayacağınız günleri ve haftaları başka bir bilgi temelli ürün yaratmak için de kullanabilirsiniz.

 

Elbette ki istediğiniz işin ne kadar uzun ve zorlu olduğunu iddia eden bir programcının doğruyu söyleyip söylemediğini anlayacak kadar programları bilmeniz avantajınıza olacaktır. Ancak kısa bir süre sonra müşterilerinizden ve takipçilerinizden oluşacak geniş bir ilişkiler ağma sahip olacağınızı düşünürsek, çevrenizdeki programcı arkadaşlarınızdan da bu konuda yardım alabilirsiniz.

 

Maliyet anlamında ise bu seçenek tamamen ücretsizdir. İnternette program dillerini öğreten pek çok ücretsiz araç bulabilirsiniz. Google’a” web sitesi programlamak” gibi bir ifade yazıp ararsanız, karşınıza pek çok bilgi çıkacaktır.

 

Üçüncü Seçenek: Sihirbaz-Temelli Bir Sistem Kullanın.

Bazı firmalar internet üzerinden çalışan ve bir kumlum sihirbazı gibi çalışıp size ardı ardına sorular sorup çeşitli ekranlar gösteren, böylece en sonunda sizin istekleriniz doğrultusunda kullanıma hazır bir internet sitesini otomatik olarak hazırlayan araçlar sunmaktadır.

 

Eskiden kâğıt üzerinde harika görünen bu araçlar, hazırladığınız internet sitesinde ufak değişiklikler yapabilmek için kendi iç prosedürlerini bilmenizi gerektirecek kadar karmaşıklardı. Ancak her yıl bu araçların yeni nesilleri piyasaya sürülüyor ve en yeni araçların kullanımı giderek daha da kolaylaşıyor.

 

Bu seçeneğin özelleştirmeyle ilgili bir sorunu daha vardır. Eğer portföylerinde bulunan yüzlerce tasarımdan birini seçecekseniz sorun yok. Ancak bir tasarımda ufak bir değişikliğe gitmek istediğinizde, örneğin sayfanın bir yerine ufak bir kutucuk koymak veya en tepedeki fotoğraf alanını yok etmek istediğinizde,” bu işlemin yapılması mümkün değil” benzeri bir mesajla karşılaşabilirsiniz.

 

Bu hizmet genellikle alan adı ve hosting hizmetiyle bir arada sunulur. Bazen alan adının sahipliği konusunda ufak kurnazlıklar yapabilirler ve sonuçta kesinlikle ayda birkaç dolardan fazlasını ödemenizi isterler. Ancak her durumda bu hizmetler göreli olarak ucuz kabul edilebilir.

 

Ben bu sihirbaz-temelli sistemlerdeki güncel gelişmeleri anbean takip edip, özellikle kullanım kolaylığı ve esnek özelleştirme imkânları sunan sistemleri bulmaya çalışıyorum.

 

Dördüncü Seçenek: Hazır Şablonlardan Birini Seçin.

Ben web sitemi oluştururken bu seçeneği kullanırım. Profesyonelce hazırlanmış şablonlar gerekli kodların tamamını içerirler.

 

Şablonlarda metinlerin ve görsellerin yerleştirilecekleri yerler bellidir ve siz sadece fotoğraflarınızı, metinleri, bağlantılarınızı ve diğer istediğiniz şeyleri bu şablonlar üzerine yerleştirirsiniz.

 

Sihirbaz-temelli sistemlerden temel farkı, şablon kullanırken istediğiniz her şeyi değiştirebilmenizdir. Bazı şablonlar, hiç programlama bilmeseniz de yalnızca farenizle sürükleyip bırakarak sayfa üzerindeki öğelerin yerlerini değiştirmenize olanak sağlarlar.

 

Sonuçta kararınızı verirken, sitenizle yapmak istediğiniz şeyin ne olduğuna odaklanmalısınız. Eğer tek yapmak istediğiniz fotoğraflarınızı ve metinlerinizi bir şablona yapıştırmaksa, bunun için sihirbaz-temelli bir sistem de kullanabilirsiniz. Şablon-temelli sistemler biraz programlama bilgisi gerektirir, ancak karşılığında size çok ciddi esneklik imkânları sunar.

 

Şablonlar söz konusu olduğunda bir diğer seçeneğiniz ise, bir şablon üzerinde istediğiniz özelleştirmeleri bir programcıya yaptırmaktır. Bu çözümün maliyeti nispeten düşüktür ve otuz-kırk dolardan başlayıp en fazla birkaç yüz dolara kadar çıkacaktır.

 

Soru: Bu konuda hemen hiç bilgim yok ve internetle ilgili konuları öğrenme konusunda da kendime pek fazla güvenmiyorum. Bir web sitesi oluşturmak için biraz para harcayabilirim, ancak bütçeme de dikkat etmem gerekiyor. Ne önerirsiniz?

 

Yanıt: Bu durumda sizin için en iyi seçenek sihirbaz-temelli sistemlerdir. Bu sistem sitenizi en hızlı şekilde açmanızı, dolayısıyla da satışlarınızı hızla yapmanızı sağlar. Bir kez para akışını sağladığınızda, artık arkanıza yaslanıp sitenizi nasıl geliştirebileceğinizi düşünmeye başlayabilirsiniz. Eğer kullandığınız sihirbaz- temelli sistem sonradan yapmak istediğiniz değişikliklere izin veriyorsa sorun yok. Ancak bu sistem içinde istediğiniz değişiklikler yapılamıyorsa, şablon seçeneğine yönelirsiniz, isterseniz de diğer seçenekleri denersiniz.

 

Eğer sihirbaz-temelli bir sistemi seçtiyseniz, bundan sonraki iki adımı atlayarak doğrudan altıncı adıma geçebilirsiniz. İsterseniz, bu iki adımın ne olduğunu öğrenmek için okumaya devam da edebilirsiniz tabii.

HTML Düzenleyici

Dördüncü Adım: Bir HTML Düzenleyicisi Edinin.

Web sitesi kurmak için kullanılan dillerin atası HTML’dir. Bir zamanlar neredeyse tüm web siteleri, metinlerin ve fotoğrafların sayfanın neresinde kullanılacağım ve nasıl görüneceğini belirleyen bu dille yazılıyordu. Diğer programlama dillerinin popüler olduğu günümüzde bile çoğu internet sitesinde bir miktar HTML kodu kullanılmaktadır.

 

Daha önce de dediğim gibi bilgi temelli ürünlerden para kazanmak için programcı olmanıza gerek yok. Hatta bilgi temelli ürünler konusunda uzman olan birçok kişi bilgisayarlarla ilgili hiçbir şey bilmediğini ama çok para kazandığını söylüyor.

 

Bence bu yaklaşım biraz abartılıdır. Bu, kabiliyetsiz birinin” Çamaşır makinesini kullanmayı beceremiyorum. Bu nedenle benim yerime bu makineyi kullanacak birini tutuyorum” diye övünmesine benziyor.

 

Açıkçası ben biraz kendime yeterli olmayı ve web sitesindeki ufak tefek değişiklikler için teknik elemanlara muhtaç olmamayı tercih ediyorum. Örneğin web sitenizdeki bir adresin veya tarihin değiştirilmesini bir başkasından isteyip işin yapılmasını beklemek yerine, bunu sizin yapmanız çok işinize yarayacaktır.

 

Ayrıca ileriki yazılarımızda da okuyacağınız gibi pek çok arama motoru bir web sitesinin içeriğini ve kalitesini algılamak için HTML kodundaki bazı bölümlere bakar. Bu nedenle de biraz HTML bilgisi işinize yarayacaktır.

 

Bu araç kelime işlemcisi programlar gibi çalışmaktadır. Web siteniz için bir şablon satın aldığınızda, bu şablonu HTML düzenleyicinizde açabilirsiniz. Açılan sayfanın yarısında sayfanızın kullanıcılara görüneceği şekli, diğer yarısında ise HTML kodlarıyla karışık bir şekilde sayfanızdaki metinler görünecektir. Bu metinlerdeki tarihi değiştirdiğinizde, yanda görünen web sitenizde tarihlerin de eşzamanlı olarak değiştiğini göreceksiniz. Ardından birkaç tuşa basarak sitenizin bu güncellenmiş halini hosting hizmetini sunan firmanın sunucusuna gönderebilir, böylece sitenizi güncelleyebilirsiniz.

 

HTML ile ilgili en temel bilgileri öğrenmek için hafta sonunda ayıracağınız birkaç saat muhtemelen yeterli olacaktır. Bu sayede hem web siteleri hem de arama motorlarının çalışma prensipleri hakkında derinlemesine bir bilgiye sahip olacaksınız.

FTP aracı

Beşinci Adım: Bir Ftp Aracı Edinin.

FTP terimi File Transfer Protocol (Dosya Transfer Protokolü) ifadesinin kısaltılmışıdır. FTP, evinizdeki bilgisayardan hosting hizmetinizi veren ana bilgisayara web sayfaları, ses dosyaları ve diğer dokümanları iletmenin temel yöntemi olduğu için er ya da geç bu terimi duyacaksınız.

 

Örneğin diyelim ki bir söyleşi gerçekleştirdiniz ve bunu ses dosyası olarak kaydettiniz. Muhtemelen bu ses dosyası fazlasıyla büyük olacak ve onu e-postanın eki olarak iletemeyeceksiniz. Pek çok e-posta sistemi büyük dosyaların ek olarak gönderilmesine izin vermez. Sizin e-posta sisteminiz buna izin verse bile, alıcının kullandığı sistemin buna izin vermeme ihtimali çok yüksek.

 

Oysa bir FTP aracı edinirseniz, bu aracı kullanarak devasa dosyaları bile internet üzerinden farklı bilgisayarlara iletebilirsiniz. Eğer bir şablon kullanarak kendi web sitenizi kurduysanız, bir FTP aracına kesinlikle ihtiyacınız olacak. Bu araçların görece ucuz olduklarını söyleyebilirim. Bir kez 19 dolar civarında bir para ödüyorsunuz. Ardından on dakikalık bir süre içerisinde programın nasıl kullanıldığını öğrendikten sonra yıllarca bu programdan yararlanıyorsunuz.