Herkes zengin olabilir — tabii püf noktasını bilmek şartıyla
Bu yazımızda ve ilerleyen zamanlarda çok az zamanınızı alacak bir ek işle ciddi bir ek gelir elde etmenin yolunu keşfedeceksiniz.
Bunun için hayatınızda büyük değişiklikler yaratmak, hayata bakışınızı değiştirmek, mevcut işinizi bırakmak veya bir pazarlama sistemine ya da herhangi bir kulübe dahil olmak zorunda değilsiniz. Tek yapmanız gereken benim el yordamıyla elde ettiğim yöntemleri izleyerek, hedeflediğiniz parasal kazanca ulaşana dek bazı küçük adımlar atmak.
Bu söylediğimin gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu düşünüyorsanız, haklısınız. Gerçekten de bu işin çok önemli püf noktası var: İnternet üzerinden yapılacak başarılı bir iş kurmak istiyorsanız, kulaktan dolma bilgilere kulak tıkamanız gerekiyor. İster eskiden beri bildikleriniz olsun ister birilerinin size önerdikleri olsun, internette başarı hikâyeleri hakkındaki bu beylik lafların çoğu, yalanların ve artık miadı dolmuş bilgilerin bir karışımıdır.
İnternette o kadar çok bilgi kirliliği var ki, bu hatalı bilgilerin bir kısmı, yıllar boyunca beyninizde şekillenen kuşkulardan ve düşüncelerden oluşurken, bir kısmı da iyi niyetli yakınlarınız tarafından kulağınıza küpe olsun diye söylenir.
Her iki durumda da bunlar zararlıdır. Dolayısıyla kayda değer bir gelir elde etmek için beyninizi bu zararlı ve yanlış kanılardan temizlemek önceliğiniz olmalıdır
Bu yanlış inançları, sizinle para arasına örülmüş duvarlar olarak görebiliriz. Peki bu örülmüş duvarlar yani inançlar nelermiş bir bakalım:
Yanlış İnanç 1- “Daha Gencim / Çok Yaşlıyım”
İnternetten alışveriş yapan insanlar sizin yaşınızla değil, onlara sunabildiğiniz imkânlarla ilgilenirler. Bu biraz bencilce olabilir, ancak sizin yararınıza işler. Örneğin udemy.com da yaşları 15’ten 50 yaşına kadar eğitim verip para kazananlar var. Hiç kimse bu çok gençmiş ya da yaşlıymış o zaman bunun eğitimini almayım demiyor. Eğitim alanlar sizin onlara ne değer katacağınıza bakıyor.
Web siteleri başarı vaat eden nihai serbest pazarlardır. İhtiyaç duyulan şeyi sunarsanız, müşteri de bulursunuz.
Yanlış İnanç 2- “Param Yok”
Bir web sitesi oluşturmak için binlerce dolar isteyen uzmanları ve sunucu ücreti olarak yıllık 250 TL ve daha fazla para talep eden servis sağlayıcılarını unutun. Domain yıllık almak istediğinizde ise 150 TL bir ödeme alınır. Size yıllık 450-500 TL gibi meblağ pahalı olmayacaktır. Gerçek şu ki,kafamızda bu gibi şeyleri çok büyütüyoruz.
Bu arada, eğer bir ürün tasarlayıp üretmek için çok masraf yapmanız gerektiğini düşünüyorsanız, bu konuda da yanılıyorsunuz. İster inanın ister inanmayın, size bu yazımızın devamında neredeyse çok az para harcayarak, kısa zaman içerisinde satılabilir bir ürün ortaya koymanın yollarını da dile getirecem.
Yanlış İnanç 3- “Zamanım Yok”
Büyük ek gelir elde etmek için çok büyük zaman dilimlerine ihtiyacınız yok. Vaktinizi ara sıra bu işe ayırmanız yeterli olacaktır.
Eskiden ek iş, günlük işinizden yorgun argın çıkıp, eve gelip akşam yemeği yedikten sonra tekrar dışarı çıkıp yapılan iş olarak görülüyordu. Tabii istediğiniz buysa, hâlâ böyle bir ek iş bulabilirsiniz. Ancak günümüz dünyasında ek işiniz bu şekilde yürümek zorunda değil.
Telefonun icat edildiği ve iletişim alanında gerçek bir devrim yarattığı o ilk yıllarda, bu yeni teknolojiden haberi olan bir oğul ile telefonun ne olduğu konusunda en ufak fikri olmayan bir babanın arasında geçen bir sohbeti hayal edin:
“Şimdi hasat zamanı ve tarlalarda bir dolu iş var. Çiftliği bırakıp Salih Amca’yı ziyaret etmek üzere şehre inmem mümkün değil. ” “Ama baba, yan evdeki Mehmetlere gidip onların yeni telefonlarını kullanabilirsin.”
“Onların neyini?”
“Telefonlarım. Telefonla Salih Amca’yı ararsan ikiniz de birbirinizin sesini duyabilirsiniz.”
“Hadi be sende! Ne bu, şeytan işi bir alet mi?”
“Hayır baba, bu ne şeytan ne de büyücü işi. Elektrikli bir alet. Bilim adamları bir şekilde, sesi teller üzerinden uzak mesafelere iletmenin yolunu bulmuşlar.”
“Bilemiyorum. Şimdiye kadar böyle yaşadık, şimdi neden değiştirelim ki?” Gerçekten de telefonun ortaya çıkmasıyla birlikte iletişimde yaşanan devrimi insanların kabullenmesi mutlaka zor olmuştur. Gerçek şu ki, şimdi de bir başka büyük dönüşümün tam ortasındayız: Artık insanların bir ek iş ve ek gelir için her gün saatlerce çalışmasına gerek yok. Ama sabırla ve tutarlılıkla ilerlemesine gerek var.
Bu bazıları için iyi, bazıları için ise kötü haber. Kimileri iş hayatımda kesin sınırlara ve kurallara ihtiyaç duyar. Her gün belirli bir saatte işyerine gelmekten ve kendilerine söylenen işleri yapmaktan zevk duyarlar. Zamanlarını para karşılığında feda etme konusunda son derece rahat ve cömertlerdir.
Kimileriyse neyi ne zaman yapmaları gerektiğinin söylenmesine ihtiyaç duymadan işlerini halledebilirler. Siz de bu ikinci gruptaki insanlardan mısınız? Umarım öyledir, zira gün içinde kısa bir süre ayırarak internetten tatmin edici para kazanabilenler genelde bu ikinci gruptaki insanlar oluyor.
Bu işte en önemli noktalardan biri, bir sonraki adımınızı ne zaman atacağınızı bilmeniz ve düzenli olarak ufak adımlarla ilerlemeniz. Bu yazımızda söz konusu adımların neler olduğu göreceksiniz, ancak bunu uygulamak size düşüyor.
Yanlış İnanç 4- “Ekonomik Kriz Var”
Gazetelerin, televizyonların ve internetin korkutucu haberlerle dolu olduğunu biliyoruz. Ancak bu, ekonominin her alanda kötü olduğu anlamına gelmiyor.
General Motors bir kentte insanları işten çıkarırken, bir başka kentte bir temiz enerji firmasının yeni istihdam imkânları yarattığım görebiliyorsunuz. Diyelim ki bir ülkede işsizlik oranı yüzde 15. Yüzde 15’lik bir kesimin de artık iş bulma ümidi kalmamış insanlardan oluştuğunu düşünelim. Yine de insanların yüzde 80′ inin bir iş sahibi olduğunu, dolayısıyla potansiyel müşteriler olduğunu söyleyebiliriz.
Burada kötü giden bir ekonomik yapının iyi yüzünü göstermeye çalışmıyorum. Yalnızca, her ulusal ekonomi içerisinde bir sürü mikroekonomi olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Eğer sipariş üzerine yapılan, bir örnek motosiklet kasları veya çiçek satıyorsanız veya köpek eğitimleri konulu bir kitapçık pazarlıyorsanız bu ürünleri hemen şimdi müşteriler de bulursunuz. Burada önemli olan, bu istekli müşterilere ulaşmanın yolunu bulmaktır ki, bunu nasıl yapacağınızı da size ileriki konularımızda anlatacağım.
Yanlış İnanç 5- “Bütün Para Kazandıracak Fikirler Zaten Bulunmuş Durumda”
Şöyle düşünün: Nikola Tesla; “İcatlarımızın sınırına geldik. Bu noktadan sonra daha fazla ilerleyebileceğime dair pek fazla ümidim yok” deseydi inanır mıydınız? Hayır inanmazdık.
Üstelik bizler, yeni ve güzel fikirlerin eskisine oranla daha yavaş değil, çok daha hızlı ortaya çıktığı bir dönemdeyiz.
Hadi diyelim ki bugün kayda değer icatlar son buldu. Bu durumda bile iş yapmak için pek çok fırsatınız vardır. Etrafınıza bir bakın: Çoğu insan koleksiyon yapar. Tek bir kitap değil pek çok kitap alırlar.
Bir değil birkaç kedileri vardır. Tek bir güzel tatlı tarifiyle, bir ayakkabıyla veya tek bir tornavidayla yetinmezler.
Daha da iyisi, insanlar hobileri söz konusu olduğunda gerçekten çok tutkulu olabilirler. Orkideler, muhabbetkuşları, tamir gereçleri veya herhangi bir konuda hobiniz varsa, sadece alışveriş yapmakla yetinmez, sürekli araştırırsınız da. Herkese gösterebilmek için bu gibi şeyleri satın alan ilk kişi olmak istersiniz. Bu tip ürünleri de ilerleyen zamanlarda ayrıntılı biçimde anlatacağım.
Yanlış İnanç 6- “Piyasadaki Büyük Rakiplerle Rekabet Edemem”
1900’lii yılların başlarında olsaydık bu dediğinizde haklı olabilirdiniz. Gerçekten de o zamanlar Henry Ford gibi bir devle rekabet edebilmeniz için, sizin de General Motors veya Chrysler gibi bir dev olmanız gerekirdi.
Piyasaya girebilmek için fabrikalar kurmak, yüzlerce kişi istihdam etmek ve ülke çapında bayilikler açmak gerekliydi. Başka pek çok alanda da bu durum onlarca yıl bu şekilde sürüp gitti. Üç televizyon kanalı, birkaç gazeteden başka bir şey yoktu.
Ancak günümüzde küçük işletmeler ekonominin yeni büyükleri. Artık yüzlerce TV kanalı, internette yayın yapan sayısız haber sitesi ve internet üzerinden satış yapan binlerce satıcı var.
Bugün artık hangi sektöre bakarsanız bakın, her konuda söz söylemeye çalışan hantal ve büyük işletmelerin yerini hızlı, çevik ve tam müşterinin talep ettiği hizmetleri veren firmalara bıraktığını görebilirsiniz. Bu yazıyı okuduktan sonra sizin de bir mikro-üretici ve mikro-pazarlamacı olacağınızı düşünürsek, iyi bir haber sayılır bu.
Yanlış İnanç 7- “Bilgisayardan Pek Anlamam”
Bilgisayarınızı açabilir ve fareyi kullanabilir misiniz? Peki, ekranda karşınıza çıkan yazıları okuyabilir misiniz? Öyleyse sorun yok.
Bill Gates’ in yazılım işleriyle uğraştığı yıllarda bilgisayarla kullanışlı bir iş yapmanın tek yolu programlama dillerini bilmekten geçiyordu. Bugün, gayet güzel ve işlevsel bir internet sitesi kurmak ve işletmek için hiçbir programlama bilgisine ihtiyacınız yok. Tek yapmanız gereken, insanlara ne vaat ettiğiniz konusunda açık ve net olmak.
Yanlış İnanç 8- “Bu Sektörde Çok Fazla Rekabet Var”
Neden bir iş kurmak istiyorsunuz? İnsanlar sizin heykelinizi diksinler diye mi, yoksa iyi bir gelir elde etmek için mi? Eğer heykeliniz dikilsin istiyorsanız, öncü olmanız gerekir. Sırtına saplanmış oklarla yere yapışmış birine öncü diyebilirsiniz. Bu, pek de özenilecek bir şey değildir. İlk olmayı unutun. Az çok oturmuş bir sektöre girmek hem daha kolaydır hem de daha kârlıdır.
Tamamen yeni bir sektöre girdiğinizi bir düşünün: Ortada türünüz için görünür bir talep olmaz. Çapraz bulmacalar, bilgisayar oyunları, hatta bilgisayarlar ilk çıktığında, onları hemen talep eden bir tüketici topluluğu bulunmuyordu.
Bütün bu yeni ürünler için talebin sıfırdan yaratılması gerekti. Oysa yeni ve daha gelişmiş bir köpek tasması tasarlar ve piyasaya sürerseniz, ürününüzün ne kadar iyi olduğuna bağlı olarak milyonlarca potansiyel müşteriye sahip olabilirsiniz.
İyi haber şu ki köpek tasması satışı konusundaki rekabetin çok da çetin olduğu söylenemez. Pet shop’tan veya internetten yaptığınız alışverişleri düşünsenize. Sizce kaç kişi aldığı hizmetten memnun kalıyor? Size çok da yeni bir haber vermiyorum: Pek çok firma asımda vasat ve hatta berbat bir hizmet politikası takip ediyor. Bu da gerçekten iyi olanların aradan sıyrılmasına imkân tanıyor. Ben de size tam olarak bunu yapmayı öğreteceğim.
Pazarlamanın gerçek uzmanlarının bir kuralı vardır: Ciromuzu en hızlı şekilde büyütebilmek için yerleşik müşteri potansiyeli olan sektörleri tercih edin.
Yanlış İnanç 9- “Eğitimim Yeterli Değil”
Tıp ya da hukuk fakültesine başvuracaksanız, bu konuda haklısınız. Bu fakültelere girmek için yüksek not ortalamaları gerekir.
Yüksek puanlı bir fakülteye kaydolmak istemiyor musunuz? Tek istediğiniz, internet üzerinden bir iş kurup para kazanmak mı? O zaman eğitim düzeyinizin bu konuyla ne ilgisi var?
En son ne zaman internet üzerinden bir ürün veya hizmet satın alırken şunu söylediniz: Hımm, asılında bu tam da ihtiyacım olan şey. Ama madem bunu satan kişinin yeterince güçlü bir özgeçmişi yok, bu ürünü satın almayayım.
Gerçek şu ki, internette hiç kimse sizin özgeçmişinizle ilgilenmez. Yıllarca üniversite sıralarında dirsek çürüttüyseniz, bu sizin için iç açıcı bir haber olmayabilir. Ancak eğer üniversite diplomanız yoksa, bunu dert etmenize de gerek yok.
Yanlış İnanç 10- “Birileri Kesin Fikrimi Çalar”
Pek çok insanın iş dünyasında başarılı olmasının önündeki engel işte bu kaygıdır. Şöyle düşünüyorlar: “Çok güzel bir fikrim var ama ne yapacağımı bilemiyoruım. Bu fikri mutlaka pazara sürmem gerek ama bundan birilerine bahsedersem piyasadaki büyük şirketlerin bu fikri çalmalarından korkuyorum. Önce fikrin patentini almalıyım ama bu da ciddi bir masraf gerektiriyor. En iyisi bir süre bekleyeyim ve… ”
Sonunda ne oluyor biliyor musunuz? Fikir kafanızda çürüyor veya daha da kötüsü birileri sizin fikrinizi uyguluyor ve sizin yıllar önce düşündüğünüz şeyi gerçekleştirip para kazanmaya başlıyor.
Aşırı ihtiyatlı davranarak fikrinizi öldürmeyin. Ne kadar ihtiyatlı olursanız olun, eğer olacağı varsa fikirlerinizi ve projenizi evinize girip çalabilirler ve siz yine kazanabileceğiniz paradan mahrum kalırsınız.
Bunun yerine ürününüzü —henüz mükemmel bir hale gelmemişse bile— piyasaya sürmeniz ve para kazanmaya başlamanız daha iyidir.
Size bir soru: Atlantik’i ilk defa uçakla tek başına geçen pilot kimdir? Charles Lindbergh diyorsanız, doğru cevabı verdiniz. Peki, ikinci pilot kimdi? Eğer bunu, hiçbir yere bakmadan bilebiliyorsanız, gerçekten tebrikler. (Genellikle Amelia Earhart olarak kabul edilir.)
Ürününüzü piyasaya ilk siz sürerseniz, bu ürünün Charles Lindbergh ‘i olarak hatırlanırsınız. Sizden sonra taklitlerinin ortaya çıkması sizi endişelendirmesin. Ne de olsa siz hep “orijinal” kalacak ve taklitlere gülüp geçeceksiniz.
McDonald ‘s’m popüler olmasından sonra yayılmaya başlayan diğer hamburger zincirleri hakkında fikri sorulduğunda, McDonald’s Yönetim Kurulu Başkam Ray Kroc, “Biz yeni ürünleri onların taklit etmesinden daha hızlı geliştiriyoruz” demişti. Eminim bu on yanlış fikirden bir veya birkaçına sahip insanlar tanıyorsunuzdur, hatta belki siz de onlardan biri olabilirsiniz. Şimdi, başkaları bu yanlış inançlara saplanıp kalırken sizin bunlardan sıyrılmanızın piyasada size ne kadar büyük bir avantaj sağlayacağını anlıyor musunuz?
İşte bu nedenle size, internetten iş yapma konusunda etrafta dolaşan yalan yanlış bilgilere şükretmeniz gerektiğini söylüyorum.