Farkındalık

Aşkta, Hayatta, İşte- Her Yerde Etkili İletişimin 4 Temel Anahtarı!

ETKİLİ İLETİŞİM

 

Etkili İletişim Geliştirebileceğiniz Bir Beceridir

Çoğu insan iyi bir iletişimci olduğuna inanır, ancak yalnızca bazıları mükemmel iletişimin ne olduğunu anlar. Etkileşim iki eşzamanlı sürece dayanır: konuşma ve dinleme. Her başarılı sohbet, doğal ve rahatsız edici olmayan bir şekilde sırayla konuşan en az iki kişiyi içerir. Örneğin, sesinizin tonunu seviyorsanız ve başkalarının söz almasına izin vermiyorsanız, insanlar sizden kaçınmaya başlayacaktır.

 

Pek çok kişi fikirlerini paylaşmayı sever ve deneyimlerini anlatmaya ya da tavsiyelerde bulunmaya heveslidir. Bununla birlikte, bu insanlar farklı düşünseler bile zayıf dinleyiciler olabilirler. Dikkatli dinlemek konuşmaktan daha fazla çaba gerektirir çünkü karşınızdaki kişiyle empati kurmanız ve sözlü ve sözsüz işaretlere dikkat etmeniz gerekir. En seçkin psikiyatristler ve İK’lar harika iletişimcilerdir çünkü profesyonel dinleyicilerdir ve birinin bilgiyi manipüle ettiğini, yalan söylediğini veya bir şey sakladığını anlayabilirler.

 

İyi dinleyiciler başkalarını çaba sarf etmeden “okuyabilirler”.

 

İletişim, üzerinde çalışabileceğiniz ve başarılı olabileceğiniz bir beceridir. İster berbat bir dinleyici ister berbat bir konuşmacı olun, her konuşmanızda uygulayabileceğiniz basit günlük alışkanlıklarla bunu değiştirebilirsiniz.

 

Ailenizle, eşinizle, iş arkadaşlarınızla veya arkadaşlarınızla iletişiminizin kalitesini analiz ederek başlayın. Görüşmeleriniz harika mı bitiyor ve her ikiniz de duygusal olarak tatmin olmuş olarak mı ayrılıyorsunuz? Yoksa sohbetleriniz sıkıcı ve rahatsız edici mi?

 

Durumunuz umutsuz görünse bile, cesaretiniz kırılmasın! Kendinizi herhangi bir anlaşmazlık veya olumsuzluk olmadan sosyalleşirken hayal edin. Nasıl kolayca konu değiştirebildiğinizi, duygularınızı yönetebildiğinizi ve başkalarını ilgiyle dinleyebildiğinizi hayal edin. Bu, engelleri aşmanıza ve konuşmaya hazırlanmanıza yardımcı olacaktır.

 

Bu özette, sizi harika bir konuşmacı ve dinleyiciye dönüştürecek başarılı iletişimin dört temel unsurunu keşfedeceksiniz. Kulağa heyecan verici mi geliyor? Haydi başlayalım!

Empati

Empati, Daha İyi İletişime Giden Yoldur

Etkili iletişim, sağlam ve kalıcı ilişkiler kurmanıza yardımcı olur. Herkes paylaşımda bulunabileceği, sizi dinlediğini ve ne demek istediğinizi anladığını hissedebileceği bir insana sahip olmanın ne kadar harika bir şey olduğunu bilir. En önemli ilişkiler sevgi, güven ve ortak ilgi alanlarına dayanır. Ancak empatiye dayalı başarılı bir iletişimle ayakta kalabilir.

 

Empati, hayatımız boyunca geliştirdiğimiz bir beceridir ve bir başkasının ayakkabılarıyla bir mil yürüyebilme yeteneğidir. Yine de bunu sempati ile karıştırmamalısınız. Empati, karşınızdaki kişi için sürekli üzülmeniz anlamına gelmez. Empati kurabiliyorsanız, kendinizi onun yerine koyabilir, nasıl hissettiğini anlayabilir ve daha ilgili ve anlayışlı bir şekilde yanıt verebilirsiniz.

 

Empati sizi daha iyi bir arkadaş, eş ve ebeveyn yapar. Ayrıca sizi harika bir iletişimci yapar!

 

Hiç sevdiğiniz biriyle derin ve anlamlı bir konuşma yaptınız mı? Benzer bir konuşmayı uçakta bir yabancıyla da yapmış olabilirsiniz. Bağlantılarımız ne kadar güçlü olursa olsun, diğer insanların ipuçlarını okuyamayan ve yorumlayamayan kötü iletişimciler olabiliriz.

 

Eğer bir kişi profesyonel bir konuşmacıysa, size tıpkı yakın bir arkadaşınız gibi anlaşıldığınız ve önemsendiğiniz hissini verebilir. Dolayısıyla, bu tatmin duygusunu başkalarıyla paylaşmayı öğrenebilirsiniz.

 

Empati geliştirebileceğiniz bir beceridir, ancak düşüncelerinizi bir kenara bırakıp dikkatinizi karşınızdaki kişiye vermenizi gerektirir. Dinleyin, anlamaya çalışın ve kendi ihtiyaçlarınızı bir anlığına unutun. Bunu yaptığınızda iletişiminizin önemli ölçüde geliştiğini fark edeceksiniz.

 

Sadece birkaç kişi iletişim konusunda neyi daha iyi yapmaları gerektiğini anlar. Bazıları körü körüne çok iyi konuşmacı olduklarına inanır ve aynı hikayeleri tekrar anlatmak için başkalarının peşinden koşarken, diğerleri bir sohbette çok utangaç oldukları ve tek kelime edemedikleri için kendilerini azarlar.

 

Ne yazık ki, geveze olmak sizi harika bir konuşmacı yapmaz, tıpkı dilinizi tutmanın sizi dikkatli bir dinleyiciye dönüştürmediği gibi. Bu nedenle, iletişim skalasında nerede olduğunuzu ve bu konuda neler yapabileceğinizi analiz etmek çok önemlidir. Zayıf yönlerinizi fark ederek yeni yöntemleri uygulamaya koyabilir ve ilişkilerinizi daha iyi hale getirebilirsiniz.

 

Biliyor muydunuz? Üç tür empati vardır: bilişsel, duygusal ve şefkatli. Üçü de sorunsuz bir şekilde birlikte çalışır.

Başkalarına değer vermek

Başarılı İletişimin Temeli Başkalarına Değer Vermektir

Öğrenmeniz gereken temel beceri, kendinizin ve başkalarının benzersizliğini fark etmekte yatar. Empatik farkındalık, her insanın ne kadar büyük ve paha biçilmez olduğunu görmeniz ve bu inanca göre hareket etmeniz gerektiği anlamına gelir. Bu nedenle, iletişim kurmaya başlamadan önce empati olun.

 

Günlük iletişiminize farkındalık kazandırmak için aşağıdaki teknikleri uygulayın:

 

  1. Kendinizden başlayın.

Kendinize her zaman saygı ve sevgiyle yaklaşın çünkü siz eşsizsiniz ve kimse sizin gibi değil. Kendinizi yeterince değerli hissetmiyorsanız veya ne kadar istisnai olduğunuzun farkında değilseniz, bunu deneyin:

 

– Meditasyon veya zihninizi sakinleştiren ve huzur veren herhangi bir ruhani uygulama.

– Olumlu onaylamalar. Güçlü yanlarınızı övebilir ve zayıf yanlarınızı kabullenme pratiği yapabilirsiniz.

– Özdeğerinizi yükselten kitaplar okuyun.

– Çeşitli motivasyon derslerine ve atölye çalışmalarına katılın.

 

  1. Başkalarına da kendinize davrandığınız kadar saygı gösterin.

Herkes olağanüstüdür, tıpkı sizin gibi. Bu nedenle, sizinle bir şey paylaşmak istiyorlarsa ve size en değerli kaynaklarını -zamanlarını- veriyorlarsa, bunu minnettarlıkla kabul etmelisiniz.

 

Eğer karşınızdaki kişiden hoşlanmıyorsanız, ondan öğrenebileceğiniz her şeye odaklanın. Örneğin, onlarda nefret ettiğiniz özellik muhtemelen sizin karakterinizde katlanamadığınız meziyettir.

O kişiyle gönül bağı kurmak için gözlerimizle, kulaklarımızla, sözlerimizle ve davranışlarımızla ona ulaşmamız gerekir– Bento C. Leal

Konuşma sırasında zihniniz dağıldığında onu geri çekmek için pratik bir ipucu bu dört adımlı rutinde yatmaktadır:

 

  • Bir saniye durun ve düşüncelerinizi fark edin.
  • Karşınızdaki kişinin değerini ve size söylediği sözleri düşünün.
  • Dikkatinizi tekrar o kişiye yöneltin.
  • Bir dahaki sefere daha dikkatli ve hazır olacağınıza söz verin.

 

  1. Başka bir kişiyle empati kurma niyetinde olun.

 

Başkalarıyla aranızdaki bağları güçlendirmeye çalıştığınızda, onlar da size güven ve açıklıkla karşılık verecektir.

 

  1. İlişkilerinizin olumlu yönlerine odaklanın.

Örneğin, iş arkadaşınızla sorunlarınız varsa, düşüncelerinizde veya sözlerinizde bunların üzerinde durmayın. Bunun yerine, bu kişinin güçlü yönlerini düşünün ve mümkün olduğunca iyi yönlerini bulun.

 

Biliyor muydunuz? “Başarana kadar numara yapmak” başkalarına saygı ve özenle davranmak için mükemmel bir yaklaşımdır. Bu nedenle, empatik bir kişi gibi hissetmeden önce, öyle davranın.

Başkalarının ne Söylediğini Anlamak

Sadece Kelimeleri Duymayı Değil, Anlamayı Öğrenin

Çoğu insan iyi bir dinleyici olduğunu varsayar, ancak sadece kelimeleri duyarlar. Oysa dinlemek bundan daha fazlasıdır. Konuşma metninin ötesine bakmak ve anlamak için çaba sarf etmektir.

 

Birçok kişi partnerinin kendisini dinlemediğinden şikâyet eder ve bu durum zaman içinde önemli sorunlara yol açabilir. Kişinin kendisini değersiz ve görülmemiş hissetmesine neden olur. Örneğin, yemek masasında bir kadın kocasına işteki üzücü gününü anlatır. Adam dinler ama gözleri odanın içinde dolaşır ya da birkaç kez iç çeker. Kadın, eşinin duygularına kayıtsız kaldığını görür ve duygularını içine atar. Sonunda, kocasının artık onu sevmediğini hissedecek ve güveni sarsılacaktır.

 

Bu tür küçük konuşmalar ilişkilerinizi kurtarabilir ve geliştirebilir ya da bozabilir. Çoğu durumda bu, ne kadar iyi dinlediğinize ve empatinizi nasıl ifade edebildiğinize bağlıdır.

 

Aktif dinlemenin ilk adımı, başka bir şey düşünmekten kaçınmak ve diğer kişiye odaklanmaktır. Olayları onların gözünden görmeye çalışın. Ardından, sözlerini dinleyin ve vücut dillerini ve yüz ifadeleri ve el hareketleri gibi diğer sözel olmayan ipuçlarını izleyin. Ne söyleyeceklerini ikinci kez tahmin etmeye çalışmaktan veya ne söylemek istediğinizi düşünmekten kaçının.

 

Birisi konuşurken sözünü kesmek konuşmayı mahvedecektir.

 

Ardından, ses tonlarına, ne kadar hızlı ya da yavaş konuştuklarına ve kelimeleri karıştırıp karıştırmadıklarına dikkat edin. Duygular genellikle kelimelerle düzgün bir şekilde ifade edilmez; sözel olmayan ipuçları genellikle kişinin nasıl hissettiğini size söyler. Aktif dinleme bunu fark etmenizi ve satır aralarını okumanızı sağlar.

 

Konuşmaları bittiğinde ve sözlerini kesmediğinizde, söylediklerinin özetlenmiş bir versiyonunu tekrarlayın. Bu, onları dinlediğinizi ve anladığınızı gösterir, düşüncelerini yandan görmelerini sağlar ve ne kadar mantıklı veya abartılı olduklarını not eder.

 

Daha iyi bir dinleyici olmak, bağlantıları derinleştirmeye, güven oluşturmaya ve ilişkileri geliştirmeye yardımcı olur.

 

Bu nedenle, bu temel beceri başarılı bir iletişim için hayati önem taşır, çünkü konuşmacıların birbirlerinin sözlerine ve duygularına dikkat etmelerini sağlar. Romantik ilişkilerden iş ilişkilerine kadar her ilişkide şefkatin temelini oluşturur.

İletişim Engelleri

Daha İyi İlişkiler İçin İletişim Engellerini Aşın

Pek çok insan zaman zaman iletişimle boğuşur; bu hepimizin karşılaştığı ortak bir sorundur. Ancak bu sorunlar fark etmediğimiz alışkanlıklara dönüşebilir ve sonunda ilişkilerimizde önemli sorunlara neden olabilir.

 

Bir konuşma sırasında farkında olmak, olumsuz iletişim taktiklerini tespit etmeye yardımcı olur.

 

İyi bir konuşmacı olmanızı engelleyen başlıca dinleme blokları aşağıdakileri içerir:

 

  • Konuştuğunuz kişinin zihnini okumak. Konuşmalarının sonunu bildiğinizi düşünürsünüz ve gerçeği duymaya açık olmazsınız.

 

  • Konuşmaya odaklanmak yerine hayal kurmak.

 

  • Konuşmacıyı eleştirmek ve analiz etmek. Örneğin, duygularını ifade etmesine izin vermek ve onu desteklemek yerine her şeyi yanlış yaptığını iddia etmek.

 

  • İstenmeyen tavsiyeler vermek. Böyle bir durumda, kişiyi anlamak ve onunla empati kurmak için değil, nasıl yapacağınızı ve nasıl daha iyi olacağını önermek için kendinizi başkasının yerine koyabilirsiniz. Ardından bir konuşmacıya dönüşür ve kişiyi tonlarca gereksiz bilgiyle aşırı yüklersiniz.

 

  • Hoşunuza giden unsurları seçer ve geri kalanını susturursunuz. Bu şekilde, tüm hikâyeyi duymak ve durumun tam bir resmini görmek yerine yalnızca istediğiniz bilgileri dinlersiniz. Anlayabilmek ve empati kurabilmek için konuşmanın tüm bileşenlerine sahip olmanız gerekir.

 

  • Diğer kişiyi “bir üst seviyeye” çıkarmaya çalışmak. Örneğin, size kötü bir gün geçirdiklerini söylerlerse ve siz de sizinkinin çok daha kötü olduğunu söylerseniz. Böylece, onları ciddiye almadığınız için sizinle konuşamayacaklarını düşüneceklerdir. Onların sorununu dinlemek yerine, sorunu küçültür ve konuşmanın spot ışıklarını kendi kişiliğinize çevirirsiniz.

 

Çoğu insan bu tür dinleme tuzaklarından en az birine düşer. Bazıları hikâyeyi sonuna kadar dinlemek ve cümlenin ortasında kesmek için yeterince sabırsızdır. Diğerleri ise konuyu değiştirmek ya da konuşma projektörünün ışıklarını kendilerine çevirmek için fırsat kollar.

 

Her durumda, başkaları bu şekilde davrandığında insanlar kendilerini incinmiş ve boşlukta hissederler. Bu tür davranışlar ilişkileri etkileyebilir ve dramatik sonuçlara yol açabilir çünkü sorunları ancak dürüst ve nitelikli iletişim yoluyla çözebiliriz.

 

Bu engelleri fark etmek ve ortadan kaldırmak sizi daha iyi bir konuşmacı ve daha güvenilir yapacaktır. Sonuç olarak, dinleme tarzınıza ve eksikliklerinize çok dikkat edin ve empati kurmayı öğrenin.

Duygu ve Düşüncelerinizi Nasıl Aktaracağınızı Öğrenin

Daha İyi Bir Bağlantı İçin Duygu ve Düşüncelerinizi Nasıl Aktaracağınızı Öğrenin

Özellikle ilişkinizde sorunlar yaşıyorsanız, duygularınızı doğru bir şekilde ifade etmek zor olabilir. Genellikle, duygularınız ne kadar güçlüyse, düşüncelerinizi etkili bir şekilde dile getirme şansınız o kadar azdır.

 

Öfke ve hayal kırıklığı durumu daha da kötüleştirir, çünkü diğer kişi sizi dışlayabilir veya tek kelime etmeden odayı terk edebilir. Bu tür bir iletişim başarılı olmaz ve derin bir yanlış anlaşılma ya da kavgayla sonuçlanabilir,

 

Duygularınızı paylaşmak, sizin ve partnerinizin sorunların üstesinden daha etkin bir şekilde gelmenizi sağlar.

 

İşte bir konuşmada kendinizi etkili bir şekilde ifade etmek için deneyebileceğiniz birkaç teknik:

 

  • Söylemek istediklerinizi önceden hazırlayın. O anın sıcaklığıyla bir şeyler söylemek yanlış anlaşılabilir veya daha fazla zarara neden olabilir. Ayrıca, karşınızdaki kişinin kendisini suçladığınızı hissetmesini önlemek için “sen” yerine “ben” ile başlayan ifadeler kullandığınızdan emin olun. Partnerinizin davranışını yargılamak yerine hislerinize ve duygularınıza bağlı kaldığınızda, tartışma barış ve karşılıklı anlayışla sonuçlanacaktır.

 

  • Dikkatli olun ve kelimeleri dikkatle seçtiğinizden emin olun. Açık ve net olmalısınız. Belirsiz ve uzun cümlelerle karşınızdaki kişiyi aşırı yüklemeyin, çünkü bu onun kafasını karıştırabilir ve sinirlendirebilir.

 

  • Sesinizin tonunu kontrol edin. Olumsuz duygularla boğulmuşken yumuşak konuşmak zor olabilir. Bununla birlikte, keskin ve sert tonlardan kaçınmaya çalışın. Amacınızın ilişkinizde empati ve ilgiyi artırmak olduğunu unutmayın.

 

Konuşmanızın sonucunu etkileyebileceğinden, iletişim kurarken ses tonunuzu değerlendirin ve buna uyum sağlayın.

 

  • Her seferinde tek bir soruna odaklanın ve konuşurken doğrudan konuya girin. Karmaşık duyguları ifade etmeye çalışan insanlar için yaygın bir sorun, bir konudan diğerine atlamaktır, bu da diğer kişi için kafa karıştırıcıdır. Bu nedenle, duygular üstünlüğü ele geçirdiğinde konuşmayı saptırmaktan kaçınmak için tetikte olun.

 

  • Muhatabınızın ne kadar dikkatli olduğundan emin değilseniz veya geri bildirime ihtiyacınız varsa, konuşmanızı duraklatın ve fikirlerini sorun. Bu şekilde, sizi anladıklarından ve konuşmanızın önemli bir yönünü atlamadıklarından emin olursunuz.

 

  • Tartışma bittiğinde karşınızdaki kişiye minnettarlığınızı gösterin. Bu zorlu anda sizi dinledikleri ve destekledikleri için teşekkür edin.

 

Bu ileri geri iletişim, her iki taraf da konuşup dinleyebildiği için ilişkileri geliştirir. Sonuçta, samimi ve anlamlı bir konuşma, zorlukları çözmenin birincil aracıdır.

İlişkinize Zaman ve Çaba Harcayın

Güven ve Empatiyi Geliştirmek İçin İlişkinize Zaman ve Çaba Harcayın

İlişkilerin hayatımızı son derece etkilediği evrensel bir gerçektir. İş yerindeki etkileşim başarımızı önceden belirlerken, romantik veya aile bağlarındaki derin bağlar tatmin ve neşe hissi verir. Ancak her türlü insan ilişkisi dinamiktir ve saniyeler içinde ya da talihsiz bir konuşmayla değişebilir.

 

Pek çok kişi ilişkilerimizin kalitesini etkileyen temel unsur olan sevgi ve saygıda kararlı olsa da, hayatın fırtınaları sırasında onları ayakta tutan şey iletişimdir. İnsanlar acılarını ve üzüntülerini konuşarak aşabilirlerse, üstesinden gelemeyecekleri hiçbir şey yoktur. Dahası, partnerler birbirlerine yakın ve duygusal olarak bağımlı olduklarından, duygularınızı doğru bir şekilde kelimelere dökmek arkadaşlıklarda ve evliliklerde hayati önem taşır.

 

Başarılı iletişim insanları kırık kalplerden ve yalnızlıktan kurtarır.

 

Dolayısıyla, başkalarıyla kurduğunuz kaliteli iletişim hayatınızı sandığınızdan daha fazla belirler. Örneğin, çocuklarınızla yemek masasında derin ve anlamlı sohbetler yaparsanız, büyüdüklerinde bile size güvenecek ve sizinle konuşacaklardır.

 

Ayrıca, iş yerinde, eşinizle veya çocuklarınızla ilişkileriniz ne kadar iyi olursa olsun, bu insanların hiçbirini asla hafife almayın. Ev ortamında birbirimize alıştığımızda bu tuzağa düşmek kolaydır ve sonunda sevdiklerimize vermemiz gereken ilgi ve özeni ihmal ederiz.

 

Minnettar olduğunuz şeyleri fark ederek ve söyleyerek ilişkinizdeki sevgi ve desteği ifade edin. Yılın herhangi bir gününde yaptıkları belirli şeyler için onlara minnettarlığınızı gösterin. Dahası, onları oldukları gibi oldukları, belirli bir şekilde davrandıkları veya bir şeyi başardıkları için takdir ve tebrik edebilirsiniz. Sevdikleriniz sizin onları beslediğinizi hissedecek ve küçük şeyler hakkında bile olsa size açılacaktır.

Dünya için tek bir kişi olabilirsiniz, ama tek bir kişi için dünya olabilirsiniz- Bento C. Leal

Olağanüstü bir ilişki geliştirmek kolay değildir, ancak hayatınıza dahil edebileceğiniz günlük alışkanlıklarla mümkündür. Açıkça ve empatiyle iletişim kurmalı, zaman ve dikkat ayırmalı ve anda var olmalısınız.

 

Sonuç Olarak,

Farkında olmadan pasif agresif olmaktan, o gün biraz kötü bir ruh halinde olduğunuz için yanlışlıkla alaycı olmaya kadar, zaman içinde ilişkileri mahveden olumsuz alışkanlıklara kapılmak kolaydır.

 

Tüm bunlar yanlış anlamalara ve tartışmalara neden olabilecek sorunlardır. Bu bir kez gerçekleştiğinde, yıkılmış bir ilişkiye doğru kaygan bir yokuşta ilerliyorsunuz demektir. Oysa dürüst ve açık bir iletişimle çoğu sorunu çözebilirsiniz.

 

Birçok insan için en önemli tökezleme noktası dinlemektir. Kulağa en erişilebilir kavram gibi gelse de pek çok kişi bunu doğru şekilde yapamıyor.

 

Aktif dinleme, kişinin size verdiği sözcüklere, beden diline ve diğer ipuçlarına kulak vermek anlamına gelir. Bunu bir kez yaptığınızda, satır aralarını okuyacak ve birinin nasıl hissettiğini ve ne demek istediğini anlayacaksınız.

 

Kaliteli etkileşime zaman ayırdığınızda ilişkileriniz on kat gelişecektir. Ayrıca, iletişim becerileri üzerinde çalışmak için motive olabilecek çevrenizdekiler için de mükemmel bir örnek oluşturacaksınız. Gerçek şu ki, hepimiz motivasyon ve çabayla kendimizi geliştirebiliriz.

 

Bunu deneyin

  1. Biri sizinle konuşurken ona odaklanın ve sözünü kesmekten kaçının. Kendinizi onların yerine koyun ve düşüncelerini anlamaya çalışın. Bu kadar basit bir görev empatiyi teşvik edecektir.

 

  1. Etrafınızdaki insanların farkında olarak beden dilini okumayı öğrenin. Sizce onların beden dili size ne anlatıyor?

 

  1. Partnerinizle konuşurken “sen” yerine “ben” ifadelerini kullanmaya çalışın. “Birlikte fazla zaman geçiremediğimiz için üzülüyorum” demek, “Hep arkadaşlarınla birliktesin” demekten daha iyidir.