Güçlü bir öz disiplin elde etmemizi engelleyen nedir? Budist felsefesi, bu engelleri özellikle iyi bir şekilde açıklayan bir dizi örnek sunar. Budizm denince akla genellikle disiplin gelir. Aslında disiplin, Budist öğretilerinin merkezinde yer alır. Budizm, tatmin için…
- Zihin ve
- Beden
üzerinde kontrol hissini korumayı vurgular. Aslında, Budizm, insanın doğuştan istediğini yapma ve her zaman memnuniyet hissetme yeteneğine sahip olduğunu öğretir.
Ancak, BİZ BU KONTROL HİSSİNİ “KENDİMİZ DIŞINDAKİ BİRİNE” veya “BİR ŞEYE” TESLİM EDERİZ; KENDİ GÜCÜMÜZÜ, DAHA GÜÇLÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ DIŞSAL BİR GÜCE BIRAKIRIZ. “YAPAMAM”, ‘YAPMAMALIYIM’ VEYA “YAPMAYACAĞIM” GİBİ SÖZLERİ, gerekenden çok daha sık kullanırız.
BUNLARI O KADAR ÇOK SÖYLERİZ Kİ, BU GÜÇLERE KARŞI SAVAŞMANIN YARARSIZ OLDUĞUNA İNANIRIZ ve BÖYLECE KENDİMİZ ÜZERİNDEKİ GÜCÜMÜZÜ YİTİRİRİZ. Başka bir deyişle, Kendimize Disiplinimiz Olmadığını Söylediğimizde, Bu Sonunda Gerçek Olur.
BU NEDENLE BUDİZM, KİŞİSEL GÜCÜN EKSİKLİĞİNİN BİR YANILSAMA OLDUĞUNU (GERÇEK OLMADIĞINI) ÖĞRETİR. Bu gücü geri almak zor olabilir, ama elbette bu, Öz Disiplinin İlk Adımlarından Biridir: BUNUN MÜMKÜN OLDUĞUNA VE “SİZİN KONTROLÜNÜZDE” OLDUĞUNA İNANMAK.
Bu sürecin bir parçası,
“BU KONTROLÜ KULLANMAMIZIN” NASIL ENGELLENDİĞİNİ VEYA KISITLANDIĞINI TAM OLARAK BİLMEKTİR.
Bu amaçla,
HAYATIMIZIN KONTROLÜNÜ ELE ALMAKTAKİ ENDİŞELERİMİZİN KAYNAĞININ TAMAMINI OLMASA DA ÇOĞUNU KAPSAYAN BEŞ ALAN VARDIR.
Öz disiplin konusunda eksikliklerinizin nerede olduğunu yeni yeni anlamaya başlıyorsanız, bu beş alan kendinizi incelemeye başlamak için yararlı olacaktır. Yeni yöntemler arayan deneyimli bir kişiyseniz, bu beş alan size tanıdık sorunlara yeni bir bakış açısı sağlayabilir.
Aşağıda Beş Zihinsel Engel (kişinin potansiyelini tam olarak gerçekleştirmesine engel) bulunmaktadır:
- Beş duyuya teslim olmak
- Düşmanlık ve kötülük
- Kayıtsızlık ve tembellik
- Endişe ve pişmanlık
- Tereddüt ve şüphe
Fiziksel çevremiz dikkatimizi dağıttığında, düşüncelerimiz üzerindeki kontrolümüz elimizden alınır. Görme, işitme, koku alma ve dokunma duyularımızdan gelen bilgilere çok fazla dikkat ve önem veriyoruz— ister fiziksel güzellik, ister taze pişmiş ekmeğin kokusu, ister harika bir aşk şarkısı, ister korkunç bir şiddet sahnesi olsun. Bu duyumların bizi ele geçirmesine ve bilinçli düşüncelerimizin ve hedeflerimizin yerini almasına izin veriyoruz.
Duyularımız bize dış dünyayı en hızlı şekilde anlamamızı sağlar ve kendimizi ve dünyadaki yerimizi anlamamıza (kelimenin tam anlamıyla!) yardımcı olur. AMA ONLARIN BİZİM İÇİN ÖNEMİNİ ABARTIYORUZ ve NİHAYETİNDE KONTROLÜN BİZDE OLDUĞUNU UNUTABİLİYORUZ.
Duyularımız dünyadan veri toplar, ama bu verilerle dikkatimizin dağılmasına, onlara bağlanmamıza veya kendimizi kaybetmemize ya da herhangi bir uyarıcıya rağmen, geçici duyular bizi etkisiz hale getirse bile, kendimize dair sakin ve odaklanmış bir farkındalık sürdürebilmemiz bize kalmıştır.
Çoğumuz sadece bu duyularla deneyimleyebildiklerimize inanırız ya da en azından kendimizi tatmin etmek için bu duyuların konsantrasyonumuzu ele geçirmesine izin veririz.Kendimizi unuturuz. Dikkatimiz, Esen Her Rüzgârın Bu Tarafa O Tarafa Üflediği Dayanıksız Bir Balon Gibi Olur.
DUYUSAL BİLGİLER, doğası gereği ANLIK TATMİN SAĞLAR.
AMA HER ŞEY YARARLI DEĞİLDİR, HATTA DİKKATİMİZİ HAK ETMEZ.BİR SEÇİM ŞANSIMIZ VAR. Öz disiplin kazanmak için, DUYUSAL BİLGİLERİ DOĞRU BAĞLAMINA OTURTMAMIZ GEREKİR: Bu duyulara kendimizi tamamen kaptırıp deneyimlememize izin verirken, bunların…
- Geçici,
- Dikkat dağıtıcı ve
- Nihayetinde engel teşkil eden
…unsurlar olduğunu da unutmamalıyız.
DÜŞMANLIK VE KÖTÜ NİYET
Duygular, öz disiplin düşüncelerimizi tamamen bastırabilir ve öfke en güçlü duygulardan biridir. İnsanlar, kin, acı ve düşmanlık gibi öfkeye yakın tüm duyguları bilinçsizce düşünce kalıplarına yerleştirme konusunda ustadır.
“Kötü Niyetin” yıkıcı gücü sadece başkalarının bize yaptıklarıyla sınırlı değildir; “Suçluluk” veya “Kendinden Nefret” gibi davranışlarla kendimize de yöneltilebilir. Kötü niyet, tüm düşüncelerimizi baltalayabilir ve öfke nöbetlerinde bizi neredeyse kör hale getirebilir.
Bizi inciten “GEÇMİŞTEKİ ADALETSİZLİKLERE” veya “HAKSIZLIKLARA” TAKINTILI HALE geliriz:
- Kalbimizi kıran eski sevgilimiz,
- Aptalca bir nedenle bizi işten çıkaran şirket veya
- Siparişimizi yanlış getiren garson.
BU DUYGULAR, “Bize Yanlış Yapan” kişileri veya kurumları “CEZALANDIRMA” VEYA “İNTİKAM” ALMA DÜRTÜSÜNÜ HAREKETE GEÇİRİR.
Bu,
- EN İYİ DURUMDA YORUCU,
- EN KÖTÜ DURUMDA İSE KENDİMİZİ SABOTE ETMEKTİR.
Düşmanlık ve kötülüğe karşı harekete geçtiğinizde, kesinlikle hedeflerinize ulaşamazsınız.
KAYITSIZLIK-İLGİSİZLİK-UMURSAMAZLIK- VE TEMBELLİK
Basit bir eylemi gerçekleştirmek genellikle tercih edilmez. İnsan olmak çok emek ister. Çoğu insan için, kendilerini ve bedenlerini kapatıp hiçbir şey hissetmeyerek sürekli zihinsel ve fiziksel aktiviteden kaçmak daha kolaydır.
Bu dünyada geçinmek için gereken her şey, onlar için başa çıkamayacak kadar fazladır ve sonuçta ortaya umursamazlık ve tembellik çıkar. Bu, muhtemelen çok aşina olduğunuz bir zihinsel engeldir.
İNSANLAR EN AZ DİRENÇLE KARŞILAŞACAKLARI YOLU TERCİH EDERLER VE MÜMKÜN OLDUĞUNDA BU YOLU ARARLAR.
Sorun, bunun içgüdüsel bir davranış haline gelmesi ve gerektiğinde bundan kurtulamamaktır. (KOMŞU FUNDA)
KAYGI VE PİŞMANLIK
ÖFKE GİBİ, KAYGI DA DAHA ÜRETKEN DÜŞÜNCELERİNİZİ TAMAMEN BASTIRMA YETENEĞİNE SAHİPTİR.
Önceki üç engel, (Beş duyuyla hareket etme, Düşmanlık ve kayıtsızlık, tembellik) “İçsel Düşüncelerin” İnsanı Nasıl “HAREKETSİZ HALE” Getirebileceğini Gösterir— AMA KAYGI, Zihinsel Olarak Aşırı Duyarlı Olmanıza ve Çok Fazla Şey Yapmanıza Neden Olur.
Kaygı, kötü veya mükemmel olmayan bir sonucun ortaya çıkmasından duyulan korkudur ve bu da tedirginlik ve endişeye yol açar, insanı stres ve endişeyle boğar ve sonunda pişmanlık duymasına neden olur.
KORKUYLA FELÇ OLMUŞ bir halde NASIL İŞLEV GÖREBİLİRSİNİZ? HİÇBİR ŞEY YAPMAMAK ÇOK DAHA GÜVENLİ OLDUĞU AÇIKTIR.
Öz disiplin, “Güvenlik ve Emniyetle” karşılaştırıldığında uzak bir önceliğe indirgenir.
TEREDDÜT, İNANMAMA VE BELİRSİZLİK
Eğer bunun hiçbir işe yaramayacağına inanıyorsanız (Buna Değeceğine İnanmıyorsan), neden öz disiplin uygulayasınız ki?
- Şüphe,
- Düşük özgüven veya
- Güvensizlikle mücadele eden biri için,
…kendini sorgulamak, iç gözlemin değerli olduğu noktayı çok aşan, zayıflatıcı bir faktör olabilir.
- “Bunu yapabilir miyim bilmiyorum”,
- “Bunu doğru yapıyor muyum?”,
- “Bunun anlamı ne ki?”,
- “Bu neyin nesi?”
- “Buna değer mi?”
…gibi sorular, disiplinli davranışların önündeki engeller olarak işlev görür.
Bu sorular, bir şeyi yapma nedenlerimizi dolaylı olarak ortaya çıkarır veya belirli bir görevle ilgili o kadar belirsizlik yaratır ki, ÇOK FAZLA DİRENMEDEN O GÖREVDEN VAZGEÇEBİLİRSİN.
Bu şüpheleri aşmak için… Planlama Yapmak ve Güç Toplamak, ÖZ DİSİPLİNİ GERİ KAZANMANIN ANAHTARIDIR.
Ne yazık ki, bir sonraki makalemizde anlatacağım gibi, bu öz farkındalık kadar kolay değildir. Durup ara vererek zihinsel engellerinizin bir kısmını aşabilirsiniz, ancak daha derin, “BİYOLOJİK SORUNLARI” da ele almanız gerekecektir.
Tekrar görüşmek umuduyla
Okan Turan
Saygılarımla.
Kaynak: Yazar Pete Hollins




