Eskiden tutarlılığın mükemmellikle ilgili olduğunu düşünürdüm. “Mükemmel olamıyorsam, bu sadece zaman kaybıdır” derdim. Ara sıra tutarsız olmanın aslında ilerlememe yardım etmek için ortaya çıkabileceğini henüz bilmiyordum.
Bu tür bir düşünce iki kaynaktan kaynaklanır:
- Başarısızlık korkusu: Kendimizi denemekten vazgeçirirsek, asla başarısız olmayacağımızdan emin olabiliriz.
- Gerçekçi olmayan beklentiler: Kendi yeteneklerimizi abartma eğilimindeyiz.
Eski ben, iş, egzersiz veya diğer alışkanlıklar konusunda tutarlı olamadığımda sinirlenirdim. Sonuç olarak, her hafta sinirliydim.
Ancak son yıllarda farklı bir zihniyet benimsedim. Hala tutarlılığın hedeflerimize ulaşmada en önemli faktörlerden biri olduğunu düşünüyorum. Ancak, bazen tutarsız olsanız da başarılı olabileceğinizi de düşünüyorum.
Mükemmelliği ön plana çıkardığınızda, kendinize çok fazla (gereksiz) baskı uyguluyorsunuz.
Hedeflerimize ulaşmak için yola çıktığımızda, genellikle başarının neye benzediğine dair çok net bir fikrimiz vardır.
Örneğin, forma girmek istiyorsak, haftada altı gün egzersiz yapmayı ve asla abur cubur yememeyi hayal edebiliriz. Ancak, bu ideale ulaşamadığımızda, çabucak cesaretimiz kırılabilir ve tamamen vazgeçebiliriz.
İşte burada “stratejik tutarsızlık” kavramı devreye girer. Gerçekçi olmayan bir ideale ulaşmaya çalışmak yerine, mükemmelliğe değil, ilerlemeye odaklanmalıyız. Başka bir deyişle, hedefimize doğru attığımız her küçük adım, ne kadar küçük olursa olsun, doğru yönde atılmış bir adımdır. Tutarsızlığın tutarlı kalmamıza yardım etmekte olan bir başka nedeni de, daha esnek olmamızı sağlamasıdır. Kendimize katı kurallar koyduğumuzda, hayat kaçınılmaz olarak önümüze engeller çıkardığında bu kuralları çiğneme olasılığımız artar.
Ancak, kendimize ara sıra tutarsızlık yapma izni verirsek, başarısız olduğumuzu hissetmeden planlarımızı gerektiği gibi ayarlayabiliriz. Örneğin, bir saat egzersiz yapmayı planlıyorsak ama sadece 20 dakikamız varsa, yine de biraz egzersiz yaptığımız için kendimizi iyi hissedebiliriz.
Tutarsızlık, tükenmişlikten kaçınmamıza da yardım edebilir. Her zaman tutarlı olmaya çalıştığımızda, çabucak bunalabilir ve yorgun düşebiliriz.
Tutarlı değil ama tembel de değil
Tükenmişliği önleyerek, uzun vadede motivasyonumuzu koruyabiliriz.
Bu, suçluluk duymadan işten bir gün izin almak veya diyetimizi bozduğumuzu düşünmeden kendimizi şımartmak anlamına gelebilir.
Elbette, tutarsız olmak tamamen vazgeçmek anlamına gelmez. Sadece kendimize insan olduğumuzu ve hata yapabileceğimizi kabul etmek anlamına gelir. Bu zihniyeti benimseyerek, hedeflerimize sürdürülebilir ve keyifli bir şekilde ulaşabiliriz.
En önemli şey, uzun vadede ilerleme kaydetmektir. Başarınızı günlük bazda üzerine ölçmeyin.
Bugünkü hayatınız bir yıl öncesine göre daha mı iyi?