“Gurur, bir insanın kendini fazla abartmasından kaynaklanan bir zevktir.“ —Baruch Spinoza, filozof.
Başarılı yazar Thibaut Meurisse’nın “Başarının On Yedi Yasası” olduğunu söylüyor.
Eğer bu yasalara göre hareket edersek başarının da kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Her yasa, tek başına uygulandığında başarı şansımızın da artıracağını ekliyor. Bunları birleştirip tutarlı bir şekilde uyguladıkça, uzun vadede başarı şansımızı önemli ölçüde arttıracağımız kesin. Hadi ilk başarı yasasından başlayalım.
Alçakgönüllülük Yasası, gururunuzu bir kenara bırakıp hedeflerinize ulaşmak için gereken her şeyi değiştirmeyi kabul ederek başarı şansınızı önemli ölçüde artıracağınızı belirtir.
Gururunuzu bir kenara bırakın; her şeyi bilmediğinizi kabul edin
Gurur, bir kişinin kendine, yaptığı işe ya da değerlerine duyduğu saygı ve memnuniyet duygusudur.
(Ben bu işi biliyorum diyenler hayal kırıklığı yaşamamak için değişim yapmaya istekli değillerdir ama Yanılabileceğinizi fark edecek kadar alçakgönüllü olmak ve her şeyi bilmediğinizi kabul etmek, başarının önemli bir bileşenidir.)
The Profit adlı programı izlediniz mi? Bu büyüleyici programda, seri girişimci Marcus Lemonis, kendi parasını işletmelerin hisseleri karşılığında sunarak zor durumdaki işletmelere yardım ediyor.
Programda beni en çok şaşırtan şey, birçok işletme sahibinin ne kadar savunmacı davrandığıydı. Davranışları ve tutumları, zor durumda olmalarının ana nedeni gibi görünüyordu.
Şöyle davranıyorlardı:
- İş yapma şekillerini yeniden gözden geçirmek ve açıkça işe yaramayan şeyleri bırakmak istemiyorlardı.
- Kötü sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmek istemiyorlardı. Bunun yerine, çalışanları, müşterileri, tedarikçileri veya dış koşulları suçluyorlardı .
- Kontrolü bırakıp çalışanların işlerini yapmalarına izin veremiyorlardı.
- Çalışanları güçlendirememek ve onların gelişebileceği bir ortam yaratamamak.
Bu programı izlemenizi tavsiye ederim. YouTube’da birkaç bölümünü bulabilirsiniz.
İşte “GURURUN” bir kişinin başarısında oynadığı rolün bir başka örneği.
İnternet pazarlama uzmanı Dan Lok, bir keresinde mentoruna başarısızlığından şikayet etmişti. Birçok farklı iş kurmuş olmasına rağmen, her zaman zorluklar yaşıyordu.
“Yeterince para kazanamıyorum, zorlanıyorum. Nedenini bilmiyorum. Müşterilerim cimri gibi. Onlarla başa çıkmak gerçekten zor. Ah, bilmiyorum. Ekonomi berbat durumda. Ve sanırım çok fazla vergi ödüyorum.”
Mentoru ona durmasını söyledi ve
“Çok basit Dan. Sana bir şey öğreteyim. İşin kötü gidiyorsa, bunun nedeni bir iş adamı olarak senin kötü olmandır. (Kötü Olduğunu Kabul Et)” dedi.
Ah!
İnsanların iş hedeflerine (ve diğer hedeflerine) ulaşamamasının en önemli nedenlerinden biri,
AYNA KARŞISINA GEÇİP,
İSTEDİKLERİ SONUÇLARI ELDE ETMELERİNE YARDIMCI OLMAYAN HER ŞEYİ DEĞİŞTİRME İHTİYACINI KABUL ETMEK İSTEMEMELERİDİR.
Örneğin,
birçok yazar “daha fazla kitap satmak” istediklerini söyler, ancak:
- Kapak satmıyor olmasına rağmen, kapak güzel göründüğü için orijinal kapak fikirlerine bağlı kalırlar. (Çünkü o kapak olursa kendinle gurur duyacak)
- Kitaplarını yazmak için çok zaman harcadıkları için kitaplarının fiyatını düşürmek veya geçici indirimler sunmak istemezler. (Çünkü değeri düşecek, gururu incinecek)
- Kitaplarını tanıtmaktan çekinirler, çünkü harika bir kitap yazdıkları takdirde okuyucuların bir tür düşünce akımıyla geleceğine inanırlar. (Mevcut durumu yeterli değişime gerek yok; o kadar iyi yazdım ki tanıtmaya gerek bile yok; gururuna bağlanma)
Örnek olarak yazarları ele alıyorum, ancak aynı şey tüm meslekler için geçerlidir.
Gururunuzu bir kenara bırakıp şu anki durumunuzun sorumluluğunu üstlenebilme yeteneğiniz, başarı şansınızı büyük ölçüde belirleyecektir.
Yanılabileceğinizi fark edecek kadar alçakgönüllü olmak ve her şeyi bilmediğinizi kabul etmek, başarının önemli bir bileşenidir.
Sonuçta,asıl önemli olan soru,
SONUÇ ALIP ALMADIĞINIZDIR.
SONUÇLAR YALAN SÖYLEMEZ.
KENDİNİZE ŞU SORULARI SORUN:
- İşiniz gelir getiriyor mu?
- Ek işinizden para kazanıyor musunuz?
- Yarışmayı kazandınız mı?
- Kilo verdiniz mi?
- Mutlu musunuz?
- Blog sayafana yeterince okuyucu geliyor mu?
- İyi bir not ortalaman var mı?
- Güzel olduğunu düşünüyor musun?
- Güzel bir iletişim kuruyor musun?
- Seni kaç kişi tanıyor?
- Mevcut çalışdığın yerden mutlu musun?
- Yeterli para kazandığını düşünüyor musun?
- Sevildiğini düşünüyor musun?
- Saygıyı hak edecek ne yapıyorsun?
Uzun vadede başarılı olmak için,
- Acı Gerçeği Göze Almaya ve
- Gerektiğinde Değişiklikler Yapmaya
Hazır Olmalısınız.
Kendinize karşı son derece dürüst olmalı ve sorumluluğunuz kısmi olsa bile “mutlak sorumluluk” almalısınız.
- Belki de yaptığınız işte “MÜKEMMEL OLDUĞUNUZU DÜŞÜNÜYORSUNUZ”, ancak GERÇEKTE DURUM FARKLI.
- Ya da iş fikrinizin harika olduğunu düşünüyorsunuz, ancak bu fikir sadece kağıt üzerinde işe yarıyor.
Öyleyse, bir adım geri atıp kendinize başarıya ulaşmak için gerçekten gerekeni yapıp yapmadığınızı sormanız gerekir.
Bugün, bu hafta veya bu ay yaptığınız şeyi yapmaya devam ederseniz, belirli hedefinize ulaşabilecek misiniz? Cevap hayırsa, bir şeyleri değiştirmeniz gerekecek!
Hatırlayın, hayatınızda ne kadar çok sorumluluk alırsanız, başarıya ulaşma olasılığınız o kadar artar.
Örneğin, kendinizin haklı, partnerinizin haksız olduğuna inanıyorsanız, yakın ilişkinizi iyileştiremezsiniz.
İçgüdülerim, Dan Lok’un mentorunun şöyle diyeceğini söylüyor: “Yakın ilişkiniz berbat ise, bunun nedeni sizin berbat bir partner olmanızdır.”
Gururunuzu bir kenara bırakmalı ve hayatınızın sorumluluğunu yüzde yüz üstlenmelisiniz. Ancak o zaman, istediğiniz hayatı yaratmak için gerekli değişiklikleri yapabilirsiniz.
Kayıtsızlıkla (Umursamazlık) Mücadele
Kendine fazlasıyla güvenmek (rahatına fazlaca kapılmak), insanların uzun vadede başarısız olmasının başlıca nedenlerinden biridir.
Genellikle, artık kendini geliştirmen gerekmediğine inanmandan, yani zaten yeterince iyi bir iş yaptığını düşünmenden kaynaklanır.
Başarılarını kutlamanın büyük bir değeri olsa da, bu durum gevşemek veya tembelleşmek riskini de beraberinde getirir.
Başarı bir sonuç değil bir süreç olduğundan, bu süreci her gün hayata geçirmelisiniz.
Başarıya ulaştıktan sonra rehavete kapılmak, başarının tam tersidir.
- Evlendikten sonra çaba göstermeyi bırakırsanız, evliliğinizin mutlu olmasını bekleyemezsiniz.
- Aynı şekilde, işinize sürekli emek vermezseniz, onlarca yıl boyunca başarılı bir iş sahibi olmayı bekleyemezsiniz.
Ancak çoğu insan bunu yapmaya eğilimlidir.
Başarıyı uzun vadede sürdürmek için “Her Gün Sürekli” olarak gelişmeye çalışmalısınız.
Sürekli gelişimin önemi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Ustalık Yasası ve Sürekli Öğrenme Yasası’na bakın.
Kendi alanınızda, daha yüksek bir performans sergilemenize ve daha büyük bir katkı sağlamanıza yardımcı olacak yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Zaten yeterince bilgiye sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, muhtemelen kendinize fazla güveniyorsunuzdur. Belki de alçakgönüllü davranıp becerilerinizi geliştirmeye odaklanmanın zamanı gelmiştir.
Hayatınızın herhangi bir alanında istediğiniz sonucu elde etmek için
- Gururunuzu bir kenara bırakın,
- Kendinizi beğenmişlikten vazgeçin ve
- Gelecekte olmak istediğiniz yere ulaşmak için değiştirmeniz gereken her şeyi değiştirin.
Yazar Thibaut Meurisse teşekkür eder diğer başarı yasamız Ustalşama Yasasına buradan devam edebilirsiniz.
Tekrar görüşmek umuduyla.
