Amaçsız Bir Hayat Anlamsız Bir Hayattır!
Hayatından tatmin olmuyor ya da mutlu değilsen, hayatının amacını tekrar gözden geçirmek isteyebilirsin.
Bu, hayatının yanlış biçimde gittiğine inandığın şeyleri gösterecek bir kendine meydan okuma egzersizidir; kalbinin sesini dinleme sınavıdır. Anlamlı ve mutlu bir yaşamı istediğin gibi yaşayabilmen için hiç geç değil. Bu egzersiz, hayatının amacını bulmana yardım edecektir.
Öncelikle bu konuda kendimize acımasız olmanız konusunda söz vermelisin. Lütfen arkana yaslan, raha bir koltuğa otur ve bir de eline kağıt kalem al. Hazır mısın yolculuğa? Hadi başlayalım:
A) En Çok İlgi Duyduğun Alanları Değerlendirme
- Bir tane kendinize ajanda tutun: Bu ajanda senin düşüncelerini, tutkularını veya sana keyif veren şeyleri yazmanda bir kayıt defterin olacak. Not almak kendimizi daha iyi görmemizi sağlar. Kafada uçuşan milyonlarca düşüncenin içinde kaybolmamızı engeller. Bu yüzden bu ajandamıza bir isim verebilirsiniz: örneğin ben “Kendi Keşif Yolculuğum” adını verdim.
Bu ajandamız sadece bize ait olacağından kendimize son derece dürüst olmamız gerekiyor. Kimse okumayacaktır bundan dolayı endişe etmemize gerek yok. Rahat olun yeter. Hayatımızın amacını değerlendirmek (Değer katmak) için Neleri Yapmayı Sevdiğimiz, şu an ne yaptığımız ve daha fazla AMAÇLI BİR YAŞAM bulmak için neyi değiştirmemiz gerektiğini değerlendirmemiz önemlidir.İlgi alanların ve tutkuların bir listesini yap: Zamanını en çok hangi durumlarında keyif alarak yapıyorsun onları yaz.
Bu işinle ilgili, kişisel hayatınla ilgili veya ev hayatınla ilgili olabilir. Bunlar yapmaktan hoşlandığın, seni mutlu eden şeyler olmalıdır. Yani başka bir ifadeyle söylersek, bu şeyleri yapmaktan canın sıkılmayacak, bir iş gibi görünmeyecek; tam anlamıyla bir oyun gibi gördüğün şeyler olacak.
DAHA amaçlı bir yaşam için kendimize şu 9 soruyu sormamız gerekiyor:
- Hayatında “En mutlu olduğun hangi ZAMAN” lardır?
- Gerçekte” kendinle gurur duyduğun” şey nedir?
- Başka insanlara göre en beğenilen özelliğin yani seni özel kılan şey nedir?
- Hangi şey seni gerçekte enerjik ve yaşam dolu hissettirir?
- Her günün sonunda kendini ne kadar mutlu hissediyorsun?
- Hangi değişim senin daha Mutlu kılardı?
- İsteklerine engel olan şey ne?
- Eğer dünyada tek bir şeyi değiştirseydin, bu ne olurdu?
- Bir hafta yaşama ömrün olsaydı, o bir haftalık zamanında neler yapardın
- Sana para vermeseler de o işi severek yapacağın şey ne olabilirdi?
- İlgi alanların ve tutkuların bir listesini yap: Zamanını en çok hangi durumlarında keyif alarak yapıyorsun onları yaz. Bu işinle ilgili, kişisel hayatınla ilgili veya ev hayatınla ilgili olabilir. Bunlar yapmaktan hoşlandığın, seni mutlu eden şeyler olmalıdır. Yani başka bir ifadeyle söylersek, bu şeyleri yapmaktan canın sıkılmayacak, bir iş gibi görünmeyecek; tam anlamıyla bir oyun gibi gördüğün şeyler olacak.
- Sevdiğin şeylerin bir listesini çıkar: Zamanını nasıl geçirdiğin, hayat kaliten için çok önemli sevdiğin insanlar ve şeyler olmalıdır. Sevdiğin insanları ve şeyleri kabul ettiklerin, tutkuna ve amacına odaklanmana yardım edebilir. Mantıksal değerlerden (para değil, para kazanmayı öğrenmek olabilir) ziyade, kalbininin sesine kulak vererek sevdiğin şeylere odaklanman TUTKUNA seni daha çok yaklaştıracaktır.
- Geçmişte bugüne yönelik hayaller kurun: Bu ne demek? Kendinizi 90 yaşında olduğunuzu hayal edin. Belli bir yaşa geldiğinde arkana baktığında neleri başardığını, yani bu hayata kayda değer ne miras bıraktığını kafanda canlandır. Bu hayat, senin için gerçekten anlamlı ve harika olduğunu tam anlamıyla düşün, işit, dokun; neler olabilir bunlar? Bugünden 90 yaşına kadar yapman gereken şeyleri belirle.
Mesela, 90 yaşındasın; etrafında torunların seni kucaklıyor, bir şirkete hatırı sayılır katkılarından dolayı başarılı bir kariyer yapmışsın ve mutlu bir şekilde emekliliğin tadını çıkarıyorsun. Güzel bir adada kendi evinde yaşıyorsun. Böyle yaparak neye odaklanıyoruz: Güzel bir ailen olduğunu, bu dünyaya iyi bir miras bıraktığını, başkalarına yardım ederek sağlam bir kariyerin olduğunu dile getirebilirsiniz.
B) Beynimizin İçinde Kendi Dışına Çıkabilme
- İnsani amaçlarınızı belirleyin: Bu ağır bir sorudur. Karar vermesi biraz zaman alabilir. Eğer insani amacınızın ne olduğunu belirlerseniz, bunu kafamızın içinde küçültebilir ve hayatımıza uygulayabiliriz. Mesela, bir huzur evinde hafta sonları, yaşlı insanlara yardım etmeyi düşünebilirsiniz.
- İlham alacağın kişileri keşfet: Gerçekten ilham alacağın kişileri bir düşün. O kişileri özel kılan şeyler nelerdir? Karakterlerini, davranışlarını hatta en önemlisi iyi yerlere gelmişlerse hangi en iyi inançlara sahipler merak edebilirsiniz. Tarihten bir kişi olabilir veya bir dünya lideri veya bir yazar veya en yakınlarınızdan biri de olabilir bu. Benim favori ilham aldığım kişiler; Steve Jobs – Kararlılığı, muazzam bir odaklanma ve yaratıcılığı- “Ferrarisini Satan Bilge” adlı yazarı Robin Sharma’ya da bayılırım. Onun konuşma tarzı, bilgi birikimi, özgünlüğü ve tarzı beni her zaman etkilemiştir. İllaki sizin de vardır etkileyen birileri. Bi düşünün kimler olabilir?
- Rahatlık bölgenizden ayrılın: Korkularınızın üzerine giderek korkusuzluğu yenebilirsiniz. Bizler günbegün kendi merkezimizde olma eğilimindeyizdir. Rahatlık alanımızı bırakmak, bizim bakış açımızı genişletecek ve yeni fırsatları görmemize olanak sağlayacaktır.
Bu fırsatlar, bizim kendi ilgi alanlarımızı ve tutkularımızı bulmamıza yardım edecektir. Bloğumda anlattığım “20’li Yaşlarda İş Hayatı” adlı kitabı tanıtırken yazar, farklı işlerde çalışmak belki toplumun pek kabul edilir bir davranış olmadığını söylese de, kendimizi keşfetmemiz için gerekli olduğunu dile getirmiştir. Kendimizi odaklanmayı bıraktığımızda çevremizle etkileşimizin daha fazla farkındalığına sahip olacağızdır. Başkalarıyla nasıl iletişim kuruyoruz bi düşünün.
- Güçlü yanlarınızı arkadaşlarınıza sorun: Kendinizi değerlendirmede güçlük çekiyorsanız, yakın bir arkadaşınıza güçlü yanlarınızı sorabilirsiniz. Mesela insanlarla daha etkili ve kolay bir iletişim kuruyorsanız, kariyerinizde müşteri temsilcisi veya satış sektörü düşünebilirsiniz. Veya ayrıntılara çok dikkat ediyorsanız, belki bir mühendis olabilirsiniz. Bunun için arkadaşlarınıza çekinmeden sorun.
- Sabit bir düşünce şeklini bırakın: Birçok insan amaçlarının ( ilgi alanlarını, kariyerlerini vs.) tek bir konu üzerinde düşünür. Fakat bazen tutkularımızın farklı arzu ve isteklerimiz açısından tatmin olması konusunda dengelenmeye ihtiyaçları vardır. Tek bir amacının farkındalığı; bunu bir taneyle sınırlarsan diğer anlamlı amaçlardan mahrum kalabilirsiniz. Mesela, kendini ve başkaların mutlu olmasını istiyorsan, bu amacının da bir alt amaçları olacağının farkına varman gerekiyor. Çalışmandan doyum almak, ailene karşı sabır göstermek, çocuklarını güldürmek ve arkadaşlarını can kulağıyla dinlemek bunlar seni tatmin edecek davranışlar olacaktır. Hepsi büyük bir amaca hizmet ediyor olması gerekiyor.
- Amacını görünür kıl: Kendini dışarıdan bakıp değerlendirdikten sonra artık amacının ne olduğuna karar vermişinizdir. Her ne kadar yavaşta ilerleseniz, artık bir amacınız var ve bu yönde ilerlemeniz çok önemlidir. Ama hayatımıza gereksiz meşguliyetlerle o kadar dolu ki; Facebook’ta Tweeter da takılmalar, e-postalar içinde boğuşmalar, Angry Birds oynamalar vs. Bu çok değerli amaçlarımızı unutmamız büyük bir olasıdır. Bundan dolayı bunları görünür kılmamız gerekiyor. Amaçlarınızı bir kâğıda yazın. Arabanızın dikiz aynasına, buzdolabına, yatak odanıza ve hatta tuvaletinizde bile olsun ki, hatırlayıp tekrar ayarlarımızı yapalım.
C) Amaçlarımızı Hayata Geçirme
- Kişisel Görev Bildirgesi Oluştur: Hayatın Amacını düşünmenin başka bir yöntemi, kişisel görev bildirgesi yayınlamaktır. Sizi harekete geçirecek. Örneğin, benim görevim, Dürüst bir yaşam sürdürmektir. En önemli değerlerimi kaybetmemek gibi. Veya ilişkilerimi geliştirerek daha iyi bir dünya yaratmak.
- Meditasyon veya namaz kılmak: Düşüncelerimizi berraklaştırmak, iç huzurumuzu sağlamak, yoğun iş temponun sonunda dingin bir kafa yapısı yaratmak, günlük, haftalık ve yıllık planlarımızı daha berrak bir zihinle düzenlememiz önemlidir. Her gün
5 dakika meditasyonsa Zaman ayırmak ayda ne kadar dingin olduğunuzu fark etmek sizi şaşırtabilir.
- İnsanlara hayır de! Değer verdiğimiz, amaçlarımıza ulaşmak için başkalarının bizi gerekli zamanımızı çalmalarına izin vermemeliyiz. Ben de insanlara çoğu zaman hayır diyemediğimden kendimi sıkışmış hissederdim. Ama, “Hayır” demek bizi hem özgürleştirir hem de amaçlarımıza odaklanmamızı sağlar. İnsanları mutlu etmeye çalışmayın, çünkü doymazlar. Daha fazla ister ve işleri bitene kadar üstüne çökerler. “HAYIR, Müsait değilim, işim var!” deyin.
- Bir eylem listesi yap:Ajandana, hangi hayatından tatmin değilsen, mesala kariyerse bu, bunun için nelere ihtiyacın var, bunları nerede bulup ve ne zaman eyleme sokacaksın bir liste yap. Sonra tekrar bak hedefinden ne kadar uzaktasın? Tekrar başka bir rota çözebilirsin. Bambaşka bir departman da çalışmak isteyebilirsin.
Bunları yapmak belki biraz zamanımızı alabilir. Ama en azından kendiniz için bir şey yapmaya değmez mi? Lütfen bu en değerli zamanı kendinize çok görmeyin. Eğer nereden başlayacağını bilemiyorsanız bana yazın beraber düşünür, beraber kontrol ederiz. İnanın değişim kolay. Yavaş gidelim ama durmayalım.
Bir su dalgası yaratmak istiyorsak, sevdiklerinizle paylaşın, çünkü paylaştıkça dünya daha iyi olacaktır.
Beni izlemeye devam edin canlar; öpüldünüz.
Kaynak: wikihow