Kokusunu İçine Çek
Günlerden pazartesi. Yine işe koyuldum. Her gün kendini tekrarlayan bir hayatla boğuşuyorum. Endişeler, üzüntüler, korkular yine çalkalanıyor kafamda. İçimde bir sıkıntı bir türlü atamıyorum. “N’olacak benim bu hayatım?” diye kendime soruyorum. Dünyanın benden beklentileri bitmiyor. Tüm şeylere yetişmeye çalışıyorum ama bi o kadar da kendimi toplayacak enerjiyi bulamıyorum.
Öğlen oluyor ve karnım acıkıyor. Kafamı dinleyecek bir yer arıyorum ofiste. Burası sessiz ve kimsenin olmadığı, daha doğrusu çoğu kişinin sıkıldığı yerde buluyorum kendimi. “Niye buradayım şimdi?” diye kendime soruyorum. Hayatın rutinliğinden kendimi alıkoymak için biraz kitap okumaya karar veriyorum bu kütüphanede. Bir tanesi gözüme çarpıyor; ” Dur ve Enfes Taze Kokusunu İçine Çek” adlı bir kitabı elime alıyor ve okumaya başlıyorum. Kitabın yazarını hatırlamıyorum ama neden bahsettiğini iyi hatırlıyorum: Budizm
Kitap: “Yıllarca karışık bir hayat yaşadığımızı, gereksiz meşguliyetlerle zamanımızı boşa harcadığımızı, para kazanmak için çok çalıştığımızı ve bunu yaparken de terapilere yıllarımızı verdiğimizi ama şöyle en az bir yarım saat, hayır beş dakika bile kendimiz hakkında çok fazla düşünmediğimizi” dile getirmiş.
Hayatımıza hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum; Sadece bir gününüzü düşünmenizi istiyorum. Neye ne kadar fazla zaman harcıyoruz? Bizim için neyin daha önemli olduğunu biliyor muyuz?
Hayatımızı o kadar yoğun yaşıyoruz ki, bir dakika bile boş zamanı kendimize fazla görüyoruz. Kafamızda hep “to-do-listler” (yapılacaklar listesi) var. Hiç bitmez olan bu gereksiz şeyler, sonunda bizi önemli değerlerimizden alıkoymayı başarıyor.
Kitap Budizm’in, ruhani açıdan gelişmek için kişisel özelliklerimizin geliştirilmesinden bahsediyor. Kişisel gelişim, Budizm egzersizlerinin merkezi olduğunu dile getirmiştir. Ruhani açıdan gelişmeye yardım eden kişisel özelliklere “tekamül” denir.
Kitabı sindire sindire okuduktan sonra şöyle bir güzel cafeye gidip, Lakte kahvemi alıp, içmeye ve bu kitapta beni etkileyen şeyleri düşünmeye başladım.
Bu kitap tekamülün altı unsurdan oluştuğunu söylüyordu: Bunlar,
- Cömertlik: Bağlanmaktan uzak durmak ve hayatımızı başkalarının faydasına yaşamak.
- Davranış: Sadece kurallara uymak değil, namuslu olmak ve ahlakı açıklayan öğretileri yaşamak.
- Sabır: Olayları olduğu gibi almak ve YAVAŞ OLSA BİLE GELİŞMEK
- Çaba: Öncelikle egzersiz yapmak ve engellere rağmen egzersizlere devam etmek.
- Meditasyon: Meditasyon egzersini derinleştirmek ve güçlendirmek için çalışmal.
- Bilgelik: Tecrübelerden hep bir şeyler öğrenmek ve anlayış içinde gelişmek..
Bu harika öğretilerden sonra kendimi daha hafif hissetmeye başlamıştım. Yoğun iş hayatıma Lakte kahvemle bir dur demeyi öğrenmiştim. Artık hayatımda” Önce Ben” demeyi içselleştirmeyi öğrenmiştim. Sakin bir yerde kendime “Dur!” demeyi bir görev edinmiştim.
Sevgili dostlar, hayatımız inanın çok kısa ve bu hayata bir miras bırakmaya gelmediysek ne için geldik? Anlamlı yaşamanın sırrı, kendi hayallerimizi yaşamaya izin vermek ve yarattığımız bu hayallerimizi insanoğlunun yararına harcamaktır.
Kendimize sadece bu 5 dakikayı çok görmeyin. Nereye gidiyoruz bi düşünün?
Sevdiklerinizle paylaşın! Çünkü hayat paylaşınca güzeldir.