Farkındalık

Hata Yap Ama Farklı Hata Yap!

Hata Yap Farklı Hata Yap

Hatalar Bizi Başarıya Götüren Basamaklardır

Sakın ola ki bir hata yapmayın. Eğer yaparsanız ne olur? Yazıyı okumadan önce sadece bunu biraz düşünmenizi istiyorum; hata yapınca ne olur? En kötü senaryonuz ne olur?

Bazılarımız, yaptıkları hatalardan dolayı kendilerini fazlasıyla suçlar ve başarısız olmaktan dolayı utanç duygusundan kaçmaya çalışırlar. Kendilerine olan saygı ve güvenlerini kötü yönden zedelerler. Yaratıcı olmak ve risk alma konusunda isteksizler ya da çok korkuyorlardır.

Hayatımızda tüm korkularımız kesin çizgilerimizi belirlemiştir. Korkular bizim asıl düşmanlarımızdır. Onlarla yüzleşmediğimiz sürece, rahatlık alanlarımızda sıkışmış, başarısızlığın verdiği utanç ve değersizlik ve can sıkıntısı duygularla yüzleşmek zorunda bırakmıştır. Ama bu duyguları da hissetmemek için kendimizi hissizleştirecek veya unutturacak bazı eylemlerde bulunmamıza yol açmıştır.

Bunları siz de ben de iyi biliyoruz değil mi? Televizyon, bilgisayar, İPad’ler veya kankimiz olan telefonlar karşısında saatlerce vakit geçirmek, ihtiyacımızdan çok daha fazla alışveriş yapmak, yemek yeme, seks yapma, eğlence peşinde koşmak veya madde bağımlılıkları, sigara, alkol, eroin ve ekstazi gibi maddeler kullanarak, korktuğumuz şeyden kurtulduğumuzu zannettik hep. Bunlardan kaçabileceğimizi sanabildik ama saklanamadık. Zaten bir insan nasıl kendinden kaçabilir ki?

Dışarıda her ne oluyorsa bunun etkisini içimizde de yaşıyoruz. Bunlardan kurtulmanın tek yolu evde yalnız oturmaktır, ama biz insanoğlu sosyal varlıklarız ve iletişim kurmadan yapmak çok zordur ve bu da bizi zaten depresyona götürecektir.

Aile içinde, mahallemizde ve özellikle okullarda hataya karşı ciddi bir olumsuz yargı var. Yapılan hatalar devamlı bir alay konusu olmuştur. Buna karşılık bu dünyanın başarıyı yüceltmeleri ayakta alkışlanmıştır.

Başarılı olmak için adım adıam atmak bu işin sırrıdırYeni fikirlerin peşinden koşa bilmenin ve “HATA YAPMA RİSKİNİ ALABİLMENİN” taktir edebilmesi gereken şeyler olduğunu düşünen pek az kişi veya kurumlar (Google gibi) vardır. Hata yapmama yaklaşımı, kendimizi sınırlamamıza ve dolaysıyla yaratıcı sürecin yavaşlamasına sebep olur. Ama hataların insanları BAŞARIYA GÖTÜREN BİR BASAMAKLAR OLDUĞU ve bu yüzden de mümkün olduğunca, bakın yine söylemek istiyorum “MÜMKÜN OLDUĞUNCA” sık hata yapmak gerektiği kesinlikle fark etmelisiniz.

Başarısız olduğunuz zamanlarda neler yaparsınız? Farkında mısınız neler yapmanız gerektiğinin? Sizinle hayatımda hep uyguladığım şu yaklaşımlar benim hep biraz daha ileri gitmeme yol açmıştır. Bu yaklaşım belki size göre değildir, belki sizin kendinize göre daha iyi bir yaklaşımınız vardır onu bilemem. Ama sonuçta sizi ileriye atacak şeyler olması güzel bir adımdır. Bir hatayla karşılaştığımda benim yaklaşımım şöyle olmuştur:

  • Yaptığım Hatam Neydi?
  • Yaptığım Hatamın Sonucunda Ne Oldu?
  • Yaptığım Hatalarıma Olan Tepkim Neydi?
  • Yaptığım Hatalarım Ne Gibi Sonuçlara Neden oldu?

Size bunu kendi yaşadığım bir tecrübemle açıklamama izin verin lütfen. Satış sektöründen gelen bir kişi olarak söylemeliyim ki, satış; insan ve iletişimi sevmiyorsanız size göre değildir.

Bir gün, randevu aldığım bir müşterimin yanına gittim. Kendisiyle harika bir görüşme yaptıktan sonra satışımı yaptım. Buraya kadar bir şey yok görünüyor değil mi? Sonra bu müşterim beni tekrar aradı ve başka bir müşteri olduğunu ve onunla görüşmemin iyi olacağını söyledi. Ben de hemen yola koyuldum gittim diğer müşterimin yanına. Gayet güzel bir şekilde konuşuyorduk. Bir an da tecrübesizliğimin verdiği sonuçla, direk olarak “Hadi yapalım sizin sözleşmenizi!” diyerek acı bir gerçekle tanıştım. Kendisi biraz irkilerek ve kaygı duyarak, “Hayır ben sadece bilgi almak istiyorum ve sizi bu yüzden çağırdım” demişti. Evet hatamın ne olduğunu anlamıştım:

  • Yaptığım hata neydi? Havadan sudan bahsederken, niyetimin iletişim değil, sadece “SATIŞ” yapmak olduğu mesajı vermek olmuştu.

Peki bu hatamın sonucunda ben bir fazladan satış kaçırmıştım.

  • Yaptığım hatamın sonucu bana, ekstra bir satışı kaçırmama neden olmuştu.

Bunların sonucunda hırsıma yenik düşerek, müşterilere daha agresif yaklaşımlarda bulunuyordum. Yani,

  • Yaptığım hatama tepkim, agresif bir iletişim biçimi seçmek olmuştu.

Asıl bu hatamı telafi etmek yerine bana fazladan istenmeyen bir sonuç daha getirdi. İlk görüştüğüm ve satış yaptığım müşterim, aldığı hizmeti de iptal ettirmek istemesiydi.

  • Yaptığım hatamın sonucu, “Güven” kaybetmek olmuştu neticede.

Şimdi daha iyi görebiliyor musunuz? İkinci müşterimdeki samimiyetimin gerçek olmaması, benim diğer müşterimin de samimi olunmayacağı düşüncesine neden olmuş ve bu da ona karşı olan güvenimin kaybetmeme neden olmuştu.

Bazılarımız bu gibi durumlarda, kendimizi suçlu hissetmemek için müşteriyi suçlarken, bazılarımız da kendimizle ilgili kuşkuyu güce dönüştürerek hatalarından ders almayı ve ilerlemeyi öğrenmişti. Bu öğrenme hayatımızın diğer alanlarında da alışkanlıkla kendini gösteriyordu zaten.

Peki bu hatalardan nasıl başarıya gidebiliriz biraz bundan bahsedelim.

Hataları Başarıya Dönüştürmek

Hata yapmak onur kırıcı ya da bir utanç verici bir şey kesinlikle değildir. Zaten hata yapılmadan başarıya da ulaşılması mümkün değildir. Şunu anlamanızı istiyorum. Yapılan hatalar her şeyin bir “SONU” değildir ve bunu başarıya götürecek adımları da bilmemiz inancımızı değiştirmenin de güzel bir yoludur.

Bu hatalarımızı nasıl daha iyi bir yöne, faydaya dönüştürebiliriz? Kendi tecrübelerimden yola çıkarak biraz bahsetmek istiyorum.

  • Gerçeklerin Farkında mıyız?

Demek istediğim, başarısız olduğumuzda tam olarak ne yaptığınızın ya da yapmadığınızın bilincinde miyiz? Bu durum gelecek denemenizde herhangi bir değişiklik yapmamızı engeller. Örneğin ilk araba sürdüğünüzü hatırlıyor musunuz? Ben hatırlıyorum. Arabanın gazına hep fazla basardım, direksiyonu çok sık döndürür ve vitesi geçirmeyi unuturdum. Ama yaptığım yanlışlarımı ya ben fark etmez, ya da birileri söyleyene kadar devam ederdi. Ve şimdi hiç düşünmeden yapıyorum. İşte fazla gaza basmam bir yanlışlık olduğunu ve bunu bir sonraki denememde daha az basmam olduğunu fark etmeme neden oluyordu. Çünkü o yanlış zaten anlıyorsunuz. Ama kendimizi kibirli görürsek, bu yanlışlardan ders almayı da bırakır, ya az ya da hiç denemeler yapamayabiliriz.

  • Bu denememizden ne öğrendik?

Belli düzeltmeler ve değişiklikler yapabilmemiz için deneyimlerimizden neler öğrenebileceğimizi de bilmemiz gerekir. Yani daha önce hiç denemediğimiz şeylerin farkında olmamız veya kaydını tutmamızla ilgilidir. Araba örneğimize geri dönersek eğer, vites değişimini motor sesi bağırdığında hemen arttırmamız gerektiğidir.

Asıl yapmamız gereken şey denemelerimizi daha da kolaylaştırabilmektir.  Denememizi kolaylaştırmak demek, daha farklı şeyler denemek demektir.  Albert Einstein’nın bir sözü vardır bilirsiniz: “Aynı şeyi yaparak farklı sonuçlar beklemek deliliktir.” der. Siz kapınızı açarken tek bir anahtarla açmaya çalışır ve halen açılmazsa ve tekrar tekrar aynı anahtarla açmaya çalışırsanız her halde bu salaklıktır diyor. Gerçekten de farklı anahtarlar denemeli, bir çilingirci çağırmalı veya o da yoksa komşunun yan balkonundan geçmeli ki ben eski evimizde öyle yapardım veya bunların hiçbiri yoksa bir komşunun evinde çözüm bulana kadar yatıya kalırdım. Ne çözümler değil mi?

  • Lütfen kendinize bir şans verin ve tekrar deneyin

Bu fırsatı yaratabilmek için elimizden geleni yapmamız gerekir. Lütfen bırakmayın. Düştük mü tekrar ayağı kalkıp, kollarımızı sıvayalım. Ve bir kere daha deneyelim. Olmadı mı? Bir daha başka bir yöntemle yapalım. Olmadı mı? Bir daha ve tekrar ama FARKLI YOLLAR DENEYEREK… Hata yap ama farklı hata yap.

Konumuzu toparlarsak,

  • Hata yaparak ne öğrendim? (Evde veya başka bir yerde anahtarımı hep yanımda tutmayı veya boynuma asmayı öğrendim)
  • Peki bu hatayı düzeltmek veya üstesinden gelmek için neyi daha farklı yapabilirim? (Anahtarımı çıkacağım kapının görebileceğim yerine veya her zaman taşıdığım çantamın içine koymayı veya birkaç tane yedek anahtar yaptırarak annem vermeyi, belki dışarıda bir yerde kimsenin bulamayacağı bir yere saklamayı öğrendim)

Gerek aile ortamında gerekse çalıştığımız kurumlarda her şeyden önce hatalara karşı hoşgörülü bir ortam yaratarak bu hataları birbirlerimizle PAYLAŞARAK büyük bir ÖNEM taşır. Hata yapan bir kişiye, küçümseyici veya utandırıcı yaklaşımlar da –sözlü veya sözsüz biçimde- bulunmamak çok ama çok önemli.  Yaptığımız hataların sorumluluğunu alabilme becerilerini birbirimize kazandırmak zorundayız.

İnsanlarımızı risk alma konusunda cesaretlendirmeliyiz. Tüm hayatımız boyunca hep bundan kaçtık durduk zaten.

Riskin tanımını yapmam gerekirse, sonucu belli olmayan bir sürecin getireceklerinden dolayı “KAYIP” ya da “ZARAR” yaşayabilme korkusudur. Belki de alınabilecek en büyük risk, hayatımızı tehlikeye atacak şeyler olmalıdır. Ölümün dışındaki şeyler bize vız gelir herhalde.

“ÖMÜR BOYU APTAL OLMAKTANSA, 5 DAKİKALIĞINA APTAL OLMAYI TERCİH EDİYORUM.”

Tüm okuyanlarıma bol bol hatalar dileğimle. Kendinize çok iyi bakın lütfen.