Önceki makalemizde para kazanacağınız ürün fikirleri tablosundan bahsetmiştik. Sunabileceklerinizle ilgili olarak bir fikrinizin olması açısından dikkatle inceleyin. Ayrıca lütfen bu kadar çok alternatif ürün olduğuna bakarak pes etmeyin, “Benim bu kadar çok sayıda ürünün altından kalkmam mümkün değil” diye düşünmeyin. Bu ürünlerin yarısından daha azını bile piyasaya sürmek sizi ihya edebilir. Hatta bu ürün tiplerinden yalnızca birkaçına uzun vadeli olarak sarılırsanız, oldukça fazla ek gelir elde edebilirsiniz. Bu tabloyu, istediğinizi seçebileceğiniz bir mönü olarak düşünün.
Önceki bölümde hazırladığım tablodaki ürünlerin hepsine bir numara vermiştim. Şimdi bu numaralara göre dijital ek gelir fikirlerinden tek tek bahsedeceğim ayrıntılı olarak.
Konu biraz uzun olabilir. Hemen bitireyim diye okumayın. Sindire sindire; sıkıldığınızda ara verin başka bir gün kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Hadi koltuklarımıza yaslanalım çayımızı alıp okuyalım…
1. Özel Rehber
Onlarca seçenek arasından benim favorim budur. Bana kalırsa özel rehberler yoluyla kazanılan para diğerlerinin kazandırdığından çok daha fazladır.
Bu ürünü, bir misinanın ucundaki çok verimli bir kanca olarak düşünebilirsiniz. Potansiyel müşterilerinizi ücretsiz olarak veya çok ucuza sunduğunuz ve içerisinde kaliteli bilgilerin olduğu bu rehberlerle yakalayacak, sonra da onlara daha yüksek ücretli ürünlerinizi sunacaksınız.
Onca emek harcayarak topladığınız bilgilerle yazdığınız bir özel rehberi insanlara neden ücretsiz olarak sunacaksınız? Çünkü günümüzde insanlar, çoğu yararsız olan bilgi kaynakları arasında neredeyse boğulmuş dunundalar. Bu kadar gereksiz bilgi içerisinde benzer vaatler duyduklarında, tüm müşterilerinin beyninde alarm zilleri çalmaya başlar: “Durun daha bitmedi! ‘Büyük Göl Balıklarını Yakalamak İçin Gereken 35 Sonar Tekniği ‘ adlı kitabımı satın aldığınızda dev gibi balıklar kendiliklerinden teknenize atlayacaklar Siparişinizi hemen verin!”
Neden bahsettiğimi sanırım biliyorsunuz, çünkü siz de muhtemelen bu gibi anlamsız pazarlama vaatleriyle sıkça karşılaşıyorsunuzdur. Ne zamandan beri bir ürün sahibine binlerce para kazandırmayı başardı? Hem böyle bir fırsat gerçekten varsa, bunu bize anlatmak yerine neden sen gerçekleştirmiyor ve Robert Kiyosaki kadar zengin olmuyorsun ki?
Müşterilerdeki bu erken uyarı sisteminin üstesinden gelmek için yapmanız gereken şey, basit bir prensibi hatırlamak ve ona uygun davranmaktır: Almadan önce vermesini bilin.
Sıradan satıcı hemen şimdi paranızı almak ister. Bu nedenle size yüzlerce vaatte bulunur ve bu vaatlerden birinin ilginizi çekmesini umut eder.
Bunun yerine ücretsiz örnek tekniğini kullanın ve bir şeyler istemeden önce vermeyi öğrenin. Potansiyel müşterilerinize gerçekten değeri olan bir şeyi ücretsiz olarak sunun. Bunu yapmanın size pek çok yararı olacaktır.
• Kendinizi “Hemen Siparişinizi Verin” diye ısrar eden, yapışkan insanlardan farklılaştırmış olursunuz.
• Konu hakkındaki uzmanlığınızı göstermiş olacaksınız.
• Karşılıksız olarak tüketicilere değerli bir şey sununca aranızda bir güven bağı kurulmuş olacak.
• Tüketiciler şöyle düşünecekler:” Vay be, hiç para almadan bu kadar değerli bilgiler veriyorsa, ücret karşılığı sunduğu bilgiler kim bilir ne kadar harikadır ”
Daha önce bazı piyasaların ne kadar yoğun ve rekabetçi olduğunu konuşmuştuk. Ancak en rekabetçi piyasalarda bile ücretsiz olarak bir şeyler sunan satıcılar bulamayacağınızı garanti ederim. Bu nedenle diğer satıcılar arasında bir güneş gibi parlayacaksınız.
Bu yaklaşım yalnızca ücretsiz rehberler için geçerli değil elbette. Bir internet sitesi üzerinden ücretsiz ses kayıtları sunarak da aynı etkiyi yaratabilirsiniz. Burada ücretsiz olarak tek bir ürün çeşidi sunmak zorunda da değilsiniz. Daha önce söylediğimiz gibi, elinizde tek bir seçenek değil, pek çok seçenek var. Bu nedenle, önce ücretsiz bir özel rehber geliştirir, arkasından da ücretsiz videolar çekebilir ve bunların hepsini potansiyel müşterilerinize sunabilirsiniz.
2. Başlangıç Seti
Bu setler genelde bir dizi özel rehber ve bir veya birkaç CD/DVD’den oluşur. Amaç, çok sayıdaki içeriği ucuz bir fiyata sunmaktır. Çok sayıda içeriğin düşük fiyatla sunulması, ürününüzün yüksek bir değere sahip olması demektir. Bu ürün ayrı olarak satılan veya ücretsiz olarak sunulan ürünlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulabilir.
3. Uzaktan Eğitim – Zoomlayın Beni-
Bir dönem bu eğitim türü dijital ürünler arasında çok popülerdi. Bu kurslar, başlangıç setlerinin biraz daha genişleri olarak düşünülebilir. Müşteri listenizin büyük bir bölümü bu ürünü tercih edeceklerdir, zira bu kişiler konuyla ilgili en detaylı bilgileri talep ederler ama birkaç gün süren uygulamalı eğitimlere katılacak vakitleri ya da paraları yoktur.
Uzaktan eğitimin güzel tarafı, başka amaçlarla hazırlanan bazı içeriklerin de bu eğitim setlerine eklenebilmesi. Örneğin bir teleseminer için hazırlanan konuşmalar ayrı bir üründür. Ancak bu konuşmaların metinleri bir uzaktan eğitim setine rahatlıkla eklenebilir.
Bu gibi eğitim setlerinin içerisinde genellikle bir rehber kitap, birkaç ses kaydı ve özel rehberler bulunur. İnsanların bin ve üzeri TL’ler ödeyerek satın aldıkları bu setlerin içerisine daha fazla içerik koymak iyi bir fikirdir. Yani birçok hazırlanmış eğitimler bir araya getirilir.
4. Ücretsiz Bülten
Bu da aslında almadan önce vermesini bil prensibinden doğan bir ürün. Aylık hazırladığınız paralı bültenin ücretsiz bir kopyasını sunarak insanlara neler kaçırdıklarını gösterebilirsiniz. Bazı pazarlamacılar tek sayfalık, zengin içerikli bültenler hazırlarken, bazıları 12-16 sayfalık ama içeriği daha az zengin bültenleri tercih ediyorlar. Hangisinin daha iyi olduğu konusunda kesin bir şey söyleyemem. Bu nedenle her iki yöntem de denenebilir.
5. Kitap
Bir kitap hazırlama konusunda sayfalarca yazı yazılabilir ancak bunu yapmayacağım. Bunun yerine size kitaplar konusundaki en önemli birkaç noktayı hatırlatacağım. Kitapları severim, aksi takdirde şu anda benim bu yazımı okuyor olamazdınız. Ancak kitap yazmak çok fazla emek gerektirir ve kitap fiyatları ortalama 60 TL civarındadır. (Bana göre çok ucuz ama) 30 TL satabileceğiniz, çok daha az emek gerektiren ürünler olduğunu düşününce harcayacağınız emek gözünüze daha çok batabilir.
Yine de bir konuyu en geniş şekilde ele almak için kitaptan daha iyi bir araç yoktur. Bu nedenle kitap, bir konudan belli bir miktar para kazandıktan sonra, projenin sonlarına doğru üretilebilecek harika bir üründür.
Öte yandan kitapları basılan bir yazar olma konusunda özel bir isteğiniz varsa bu kadar beklemeniz de gerekmiyor (İleri de bir kitabımı çıkarıyor olacağım bilginiz olsun canlar). Yazar olma fikri sizi gerçekten heyecanlandırıyorsa, ek gelir getirecek esas ürününüz bir kitap olabilir.
Kitap konusunda dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, çok zaman harcadığınız kitap projenizin hiçbir yayıncı tarafından basılmaya değer görülmemesidir. Büyük bir takipçi kitleniz varsa, yayıncılar kitabınızı basma fikrine çok daha sıcak bakarlar. Bu nedenle kitabı müşteri kazandıracak bir araç olarak düşünmektense, müşterilerinizi size kitap basma imkânı sağlayacak kişiler olarak düşünebilirsiniz.
6. Söyleşi Serileri
Bu yöntem, elinizdeki içeriğin farklı biçimlerde yeniden değerlendirilmesine dayanır. Kimi insanlar, belli bir konunun uzmanlarıyla görüşmeler yapıp, ardından konusuna bağlı olarak bu görüşmeleri 150 ile 1.500 TL üzeri arasında bir fiyata satarak ciddi paralar kazanlar var.
Farklı insanlar farklı araçlardan bilgi almayı tercih ederler. Örneğin sık sık seyahat eden veya işe giderken yolda uzun zaman harcayan biri, her gün aynı radyo kanalından aynı haberleri dinlemek yerine bu söyleşilerini MP3 formatında dinlemeyi tercih edebilir.
Aynı şekilde, her gün masa başında, evde ya da havaalanında uzun süre beklemek zorunda kalan biri de bu söyleşilerin yazılı çözümlerini yanında bulundurmayı ve istediği zaman açıp okumayı isteyebilir. Bu nedenle siz de yaptığınız söyleşilerin değerini, bu söyleşileri sesli ve yazılı halde sunarak artırabilirsiniz.
7. Başlangıç Rehberi
İnsanlar sabırsızdır. En kısa yol veya en hızlı yöntem için ödeme yapmaya hazırdırlar.
Bu durum satıcılarda kimi zaman bir paradoksa yol açar. Müşteriye zengin içerikli uzaktan eğitim paketi sunduğunuzda, ödediği paranın karşılığında çok fazla içerik satın almış olur. Öte yandan bir anda bu kadar çok içerikle karşı karşıya kalmak, uzaktan eğitim paketi alan bir müşteriyi korkutabilir.
Müşteriler kendilerini paketten çıkanlar arasında kaybolmuş hissedebilirler: “Nereden başlayacağımı bilmiyorum. İlk bölüm sıkıcı laf cambazlıklarından ibarettir mutlaka. Acaba nerede esas konuya giriyor? Boyumdan büyük bir işe mi kalkıştım? Paketi iade mi etsem?” gibi düşünebilirler.
Müşterilerinizin böyle kötü düşüncelere kapılmasını istemezsiniz. Bu nedenle size önerim, zengin içeriğinizin veya hazırladığınız sistemin ufak bir bölümünü başlangıç rehberi olarak sunmanızdır. Bu başlangıç seti, sisteminizde bulunan şeylerin bir özeti bile olabilir.
Not: Bu rehber genelde ayrı olarak satılmaz. Üzerinde 2.500 TL ve üzeri bir fiyat etiketi olan daha büyük bir paketin içerisinde müşteriye sunulur.
8. Cep Rehberi
İnsanların sırada beklerken ya da öğle yemeği yerken geçirdikleri boş vakitlerden yararlanmanın bir yolu da cep rehberleridir. İnsanlar, içeriğinizi farklı biçimlerde sunmanızdan memnun olurlar. Böylelikle evde otururken, arabayla veya uçakla seyahat ederken ya da herhangi bir yerde geçirdikleri zamanı değerlendirme imkânına kavuşurlar. Bakın bu sitede ne kadara satılıyor bir cep rehberi?
9. Yapılacak İşler Listesi – Çeklistler
Bu ürün, hak ettiğinden daha az ilgi gören ve pek de kullanılmayan, ancak size önemli bir müşteri potansiyeli sunabilecek bir ürün türüdür. Bir bakıma bu liste sunabileceğiniz en öz rehberdir. Çünkü “Bana sadece neyi ne zaman yapmam gerektiğini söyle” diyen bir müşterinin talebini karşılar.
Pilotları düşünün. Yıllarca süren eğitimler alırlar ve bir uçağın her parçasının ne işe yaradığını bilirler. Yine de tüm pilotlar, uçuş öncesi prosedürünü düzgün bir sırayla gerçekleştirdiklerinden emin olmak için yapılacak işler listesi yani çek listler kullanır. Bilgiyi iletmenin bu yolu havacılık dışında da kullanılabilir.
Bu listeler, göz korkutucu eğitim setleriyle kıyaslandığında çok daha basit görünür ve müşteride olumlu bir izlenim oluştururlar.
Yapılacak işler listesi genellikle daha açıklayıcı belgelerin yanında ek olarak verilir. Uzun ve açıklayıcı dokümanda ayrıntılara girerek her türlü olasılığı veya alternatifi tartışırken, yapılacak işler listesinde okurun yapacağı en temel eylemleri özetlemiş olursunuz.
10. Tişört
Tişörtlerde insanları çeken bir şey var.
Eğer insanlara tişört sunacaksanız, iyi bir tasarımı olmasına özen gösterin. Diğer bir deyişle, ucuz ve kalitesiz bir kumaşın üzerinde web sitenizin adresi yazacaksa, bu tişörtü ancak siz ve anneniz gurur duyarak giyer.
Tişörtün iyi bir tasarımı olmalı ve üzerinde müşterilerinize tanıdık gelecek bir kelime, cümle veya slogan bulunmalı. Bu konuda kesin bir formül yoktur, ben de size bir formül vermeyeceğim. Ancak doğru tişört tasarımına ulaştığınızda bunu anlayacaksınız, çünkü insanlar tişört hediyeli tüm ürünlerinizi almak isteyecekler.
Mesela siz mühendis biriyseniz ve belli bir yaş grubuna ve belli bir ayda doğanlara özel olarak tişörtün üstüne “Eylül Ayında Doğan Mühendisler Daha Atılgan Olurlar” şeklinde yazabilirsiniz ve bunu da Facebook reklamına koyabilir ve kişileri sitenize çekebilirsiniz.
Tasarım konusunda pek iyi değil misiniz? Hiç sorun değil. Yapmanız gereken tek şey www.99designs.com adresine girerek hazırlanmış harika tasarımları görebilirsiniz. Burası tasarıma ihtiyaç duyan insanlar ile tasarımcıları buluşturan bir çeşit online pazaryeri. 50 dolar ödüllü bir yarışma düzenleyebilirsiniz. 50 dolar, oldukça yüksek bir rakamdır. Parayı belirledikten sonra koşulları ve yarışmanın bitiş tarihini belirlemekten başka bir şey yapmanıza da gerek yoktur.
Dünyanın dört bir yanından tasarımcılar tasarımlarını size postalayacaklar. Sizden bu gönderilen tasarımlarla ilgili görüş ve yorumlarınızı iletmeniz ve böylece tasarımcıları yönlendirmeniz beklenir. Örneğin,” Timsah motifi çok güzel görünüyor ama rengi hoşuma gitmedi” gibi bildirimlerde bulunursunuz. Böylece tasarımcılar, nasıl bir şey istediğinizi daha iyi anlayarak buna uygun tasarımlar gönderirler. Üstelik tüm tasarımcılar birbirlerinin tasarımlarını görebildikleri için sizin lehinize sıkı bir rekabet de olur.
Yarışma sonunda siz kimin kazandığına karar verir ve kazanan tasarımın büyük ve kullanılabilir formatını alırken, tasarımcı da vaat ettiğiniz parayı alır.
Yarışmayı kazanamayan diğer tasarımcılar için üzülmeyin. Öncelikle kimse onları bu yarışmaya katılmak için zorlamadı ve yarışmaya girerken hepsi kuralları biliyordu. Ayrıca hepimiz hayatta kimi zaman kazanır, kimi zaman da kaybederiz. Ayrıca beğendiğiniz diğer tasarımcılarla daha sonraki çalışmalarınızda iş birliği yapmanızı engelleyen bir şey de yok.
Bu sistem internetin insanlar için yarattığı imkân ve değerlerin de bir örneği. Eski günlerde böyle bir tasarım için büyük bir firmaya ciddi ödemeler yapılması gerekirdi. Üstelik bu firmalar da maliyetleri nedeniyle ancak birkaç tasarımcı çalıştırabiliyorlardı. Artık aracısız çalışmak hem tasarımcı hem de tasarıma ihtiyacı olan müşteriler için tam bir nimet.
11. ve 12. Poster ve Kuşe Poster
İnsanlar posterleri sever. Yapılacak işler listesi gibi posterler de kısa ve özdür, doğrudan konunun can alıcı noktasına odaklanırlar. Hazırladığım posterleri kimi zaman insanların iletişim bilgileri karşılığında ücretsiz olarak verdim, kimi zaman da para karşılığında sattım. O an için bir hobiydi benim için.
Poster ve kuşe posteri ayrı ayrı belirtmeyi tercih ettim, zira hazırladığınız bir posteri, internetten indirip baskısını kendileri yapmaları için insanlara ücretsiz olarak sunabilirsiniz. Aynı zamanda 100-200 TL arasında bir fiyatla satışa sunduğunuz, profesyonelce tasarlanıp basılmış ve içerisinde bir stilli bilgi olan posterleri adreslerine gönderebilirsiniz.
Bu arada www.99designs.com sitesinde poster tasarımı için de bir yarışma düzenleyebilirsiniz www.upwork.com veya www.bionluk.com sitesinden tek tek grafik veya tasarımcıları ve onların dosyalarını inceleyerek, hiç yarışma açmadan doğrudan bir tasarımcıyla anlaşabilirsiniz.
Posterlerin kısa ve öz olması size ek yararlar sağlayacaktır. Diyelim ki, yapılacak işler listesinde otuz madde sıraladığınız bir poster hazırladınız. Bu poster, konu hakkında yalnızca ufak hatırlatmalara ihtiyaç duyan uzmanların çok işine yarayacaktır. Ancak konu hakkında kısıtlı bilgisi olan başlangıç seviyesindeki biri bu posteri aldığında, sıralanan maddeler hakkında daha ayrıntılı bilgi isteyecektir. Posterin altında sizin adınınız bulunduğuna göre, bu posteri satın alanlar size ulaşıp bu posterdeki kimi maddeler hakkında daha fazla bilgiyi nereden alabileceklerini sorabilirler. Bu, istekli müşterilere ulaşmak için harika bir yoldur.
13. Takvim
Bu yeni bir buluş sayılmaz ama hâlâ en az otuz yıl önceki kadar etkilidir. Eskiden bu takvimleri benzin istasyonları ve sigorta şirketleri verirdi. Bunu iyilik olsun diye değil, yıl boyunca isimleri sizin masanızda dursun diye yaparlardı.
Hedefiniz, insanlara ürünlerinizi fazla gözlerine sokmadan tanıtan şık bir takvim veya ajanda tasarlamak olmalı. Google’dan ufak bir tarama yaparsanız, bu konuda size yardım etmeye istekli, ucuza takvim ve ajanda basan pek çok şirket bulabilirsiniz.
14. Oyun
Robert Kiyosaki emlak piyasası ve kişisel refah konularında “Zengin Baba Yoksul Baba” adlı kitabı ve çıkardığı “Cashflow 101” oyunuyla ünlendi. Daha önce hakkında hiç oyun yapılmamış bir alan için bilgisayar oyunu geliştirmek, ne akıllıca bir fikir!
Eski bir hikâye vardır. İki ayakkabı satıcısı Afrika’ya giderler. Şirketin ABD’deki genel merkezinde satıcılardan aylar boyu haber beklenir. Derken bir gün iki satıcıdan da merkeze birer telgraf gelir. Satıcılardan biri şöyle demektedir:” Hiç şansımız yok. Ülkeye geri dönüyorum. Burada kimse ayakkabı giymiyor.” İkinci satıcının telgrafı ise şöyledir: ”Derhâl bir gemi dolusu ayakkabı yollayın. Burada kimse ayakkabı giymiyor. ”
Bu iş tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir şey. Kiyosaki parasal refah konulu bir oyunun piyasada olmadığını gördü ve bunu bir fırsat olarak değerlendirip bu alanda öncü oldu. Belki sizin seçtiğiniz alanda oyun çıkarmak pek uygun olmayabilir, ancak bir kez denemekte fayda var.
15. Fincan
Bardak da tişörtle çok benzer bir konsepttir. Eğer gerçekten çekiciyse insanlar yanında bardak verdiğiniz ürünleri daha çok talep edeceklerdir.
16. Bilgi Çarkı
Günümüzün el bilgisayarlarının ataları kabul edebileceğimiz bu ufak çizelgeler önemli yardımcılardır. Bazıları disk şeklindedir ve üst taraftaki diski çevirdikçe, üstteki boşluklardan alttaki bilgiler görünür. Doğru konumda tutulduğunda ilgili konuyla ilgili soruların cevapları buradan bulunur. Bazı bilgi çarkları da ufak kâğıtların üst üste getirilmesiyle hazırlanır.
Eğer bu ürünleri tam olarak gözünüzde canlandıramadıysanız, www.alcott.com adresine girerek neden bahsettiğime bakabilirsiniz. Bilgi çarkları pile ihtiyaç duymazlar, virüs bulaşıp çökmeleri gibi bir tehlike de yoktur. Çok klasik oldukları için de ilgi çekicidirler. Yüksek teknoloji çağında abaküs kullanmak gibidir, ilgi çeker. İnsanlar,” Vay, böyle bir şey görmeyeli yıllar olmuştu!” diyecektir.
İnsanlar bu çarkları bir kenara atmak yerine muhtemelen arkadaşlarına da göstereceklerdir.
Bu nedenle diğer ürünlerin yanında verilen ekstra bir ürün (Bonus) olabileceği gibi, bilgi çarkları kendi başlarına da bir ürün olarak değerlendirilebilirler.
17 ve 18. CD-DVD
Daha önce ses CD-DVD’lerinden bahsetmiştim. Ancak bildiğiniz gibi dosya biçimine ve uzunluğuna bağlı olarak, CD-DVD’lere videoların yüklenmesi de mümkündür.
Kimi üreticiler küçük yuvarlak CD’ler ve hatta kartvizit şeklinde CD’ ler dahi üretiyorlar. Ancak bu farklı şekillerdeki CD’ leri tavsiye etmiyorum, çünkü bunların zaman zaman CD sürücülerini bozdukları biliniyor. Bu durum, potansiyel müşterinizin üzerinde bırakmak istediğiniz imaja hiç uygun sayılmaz.
Elbette günümüzde teknoloji CD’ leri aşıp iPod, USB sürücüleri, telefonlar ve diğer pek çok şekle girdi. Bu nedenle potansiyel müşterilerinize ses dosyalarını internetten indirilebilir şekilde sunarak tek tek CD hazırlama ve bunları postaya verme derdinden de kurtulabilirsiniz.
Ancak bu yolu seçerken dikkatli olun. Üretimi en kolay olan yol, satışlar için en iyi yol olmayabilir. Örneğin sürekli araçla seyahat eden biri, araba sürerken bu ses kayıtlarını dinleyerek zamanım değerlendirmek isteyebilir. Bugün artık neredeyse tüm araçlarda bir CD sürücüsü var. Öte yandan araçların çok az bir kısmında USB girişleri bulunuyor.
Ayrıca ürününüzle ilgilenen birine ürünlerini internetten indirmesini ve istediği formata çevirmesini söylemeniz ne kadar doğru olur? Bunu yapmaya kalkışırsa, muhtemelen ertesi gün işe geç kalacaktır. Herkesin teknolojiden anladığını sanmayın, hayal kırıklığına uğrarsınız.
Bugün için CD’ler halen en güvenilir ve klasik yoldur. Elbette bunun yanında ses dosyalarını internetten indirme seçeneğini de sunabilirsiniz. CD göndermek daha çok emek ve zaman gerektirebilir, ancak müşterileriniz için daha büyük bir rahatlıktır. Ayrıca piyasada bu hizmeti sunmayan rakiplerinizin de bu sayede bir adım önüne geçebilirsiniz. Karar sizin tabii ki.
19. MP3 Olarak Sunulan Söyleşi Serileri veya Olumlamalar
Bu konuya altı numaralı üründe değinmiştim. Yaptığınız görüşmeleri hem MP3 olarak hem de CD-DVD, USB olarak sunabilir ve bunların değerini artırabilirsiniz. Günümüz telefon çağı olduğu için telefonlara yüklenecek ses formatına çevirip satabilirsiniz.
Mesela ben olumlama konusunda birisinden ses dosyalarını 2015 yılında 250 TL ye olumlama ses dosyasını emaille almıştım ve akşamları yatağımda devamlı dinlerdim.
20.Ücretsiz Video
YouTube’dan veya daha pek çok siteden izleyebileceğiniz online videolar son yıllarda çok popüler oldu. Bu nedenle de bunların ücretsiz olduğunu söylemek,” Tebrikler, bir bardak pet su kazandınız!” demek kadar heyecan verebilir. Ancak ücretsiz video konusunu potansiyel müşterilerden bahsederken konuşacağız, ancak şimdilik şu kadarını söyleyeyim: Eğer sağlam içeriği olan, eğlenceli bir videonuz varsa, internetten satış çabalarınızda bu size itici bir güç sağlayabilir.
21. Canlı Gösterim Videoları
Bu videolar birkaç gün süren toplantı etkinliklerinize katılacak zamanı veya parası olmayan insanlar için mükemmel bir fırsattır. Ancak çok önemli bir uyarı yapmam gerekiyor: Eğer tüm canlı” gösterinizi” videoya çekip bir ürün olarak pazarlarsanız, bu birkaç günlük programlara olan talebi baltalarsınız.
Örneğin Ece sizin verdiğiniz üç günlük eğitimlere gelmek istiyor, ancak bu maliyeti karşılayabileceğinden emin değil. Eğer gösteriminiz yeterince çekiciyse, bütün imkânların kullanıp bu parayı bulabilir ve yıllık izninden harcayarak eğitime katılabilir.
Siz tam bu noktada verdiğiniz üç günlük eğitimin setini kendi kayıtlı web sitenizde ücret karşılığında piyasaya sürüyorsunuz ve üç kötü olasılık gerçekleşiyor.
Birinci Kötü Olasılık
Ece ”Yaşasın!” diyor. ” Artık bu eğitim için 5.000 TL vermeme gerek yok. Sadece 1.900 TL ödeyerek evimde oturup bu eğitim setini izleyebilirim. Hemen alıyorum!” Ece’nin eğitim için hiçbir zaman para bulamayacağını, bu nedenle de aslında bu satıştan 1.900 TL kazandığınızı düşünebiliriz. Ancak 5.000 TL kazanabilecekken, yalnızca 1.900 TL yetindiğiniz de bir gerçek.
İkinci Kötü Olasılık
Ece bir gün izlerim diye onları hiç izlemiyor. Aslında hâlâ çok istiyor bu eğitim setini izlemeyi, ancak oturup bu seti izlemekten onu alıkoyan acil işleri oluyor her zaman. Ece bu setten yararlanamıyor ve seti iade etme fikri güçleniyor. Çünkü siz para iade garantisi vermiştiniz bu ürün için.
İnsanlara yüz yüze yapılan birkaç günlük eğitimin en iyi yanı budur: İnsanlar tümüyle size ve konuya odaklanırlar, diğer insanlardaki hevesi görürler, sorulan soruları ve eğitmenin bunlara verdiği yanıtları dinlerler. Wen sitesinde sunduğunu eğitim setlerinde yakalanamayacak bir dikkat seviyesine ulaşırlar. Uzaktan eğitim setlerinden yararlanabilen insanlar vardır, ancak bu çok sık rastlanan bir durum değildir.
Üçüncü Kötü Olasılık
Uğur geçen ay verdiğiniz son eğitime katıldı ve bu eğitimi son derece yararlı buldu. Kendisine yararlı olabilecek birkaç kişiyle tanıştı ve konu hakkındaki tüm sorularının yanıtlarını buldu. Daha sonra internete girdiğinde, kendi gittiği canlı eğitimin videolarının olduğunu ve bunların 5.000 TL yerine yalnızca 1.900 TL’den satıldığını gördü. Sizce Uğur- bu dununda ne düşünecektir?
Aslında Uğur’un şöyle düşünmesi gerekir: ”OlabiIir. Eğer web de izleyeceğim eğitim setini alsaydım muhtemelen bu programa katılamayacaktım ve tüm sorularımın cevaplarını da bu videolarda bulamayacaktım. Ayrıca iş yapmayı planladığım o toptancıyla da hiç tanışamayacaktım.”
Evet, Uğur’un böyle düşünmesi gerekir. Oysa o, şöyle düşünecektir: ”Nasıl olur da bu eğitimin videolarını 1.900 TL’ye satarlar? Ben o eğitim için 5.000 TL ödedim! Saçmalık!”
Ardından Uğur bulabildiği her foruma girecek ve bu eğitim setini piyasaya sürmekle hem kendisini hem de diğer kursiyerleri nasıl soyduğunuzu anlatacak.
Bu nedenle ben canlı eğitim programının tümünü ürüne çevirirken çok dikkatli olurdum. Bunun yerine, eğitimin en ilgi çekici kısımlarını kendi web sitenize yüklerseniz hem insanlar parça parça da olsa içeriğin bir kısmını almış olurlar hem de canlı eğitimlere katılmayarak neler kaçırdıklarını görürler.
Vermekte olduğunuz bir eğitimi artık düzenlememe kararı aldıysanız, bu durumda eğitimin tamamını web sitenizde ücretli eğitim seti olarak sunmamız makul olabilir. Ancak bu durumda dahi, son eğitimlere katılan müşterilerden kızgın telefonlar almamak için bir süre beklemenizi tavsiye ederim.
22. Ücretsiz Telefon Hattı
Geçmişte gerçekten çok popülerdi, ancak bugünlerde hâlâ potansiyeli olduğu halde kullanımı çok azalmış durumda.
Görsel eğilimliler denen bir grup insan en iyi okuyarak öğrenir. İşitsel eğilimliler ise dinleyerek öğrenirler. Bir de kinestetikler vardır ki, onlar da bir işi ancak yaparak öğrenirler.
Eğer insanları bir internet sitesine yönlendirirseniz, muhtemelen ancak görsel eğilimli insanları etkileyebilirsiniz. Elbette web sitenizde ses kayıtları da bulunabilir, ancak unutmayın ki çoğu insan telefonla konuşurken, bilgisayarda olduğundan daha rahattır.
İşte ücretsiz bant kaydı hattı kurmak da bu noktada devreye giriyor. Kartvizitinizde, internet sitenizde ve diğer tüm reklamlarınızda kiraladığınız telefon hattının numarasını verebilirsiniz. Bu numaraya telefon edenlerin karşısına bir bant kaydının çıkacağını açıkça belirtmeyi sakın unutmayın.
Aksi takdirde insanlar, bu numarayı aradıklarında karşılarına, ihtiyaç duymadıkları bir ürünü kendilerine satmak için dakikalarca ısrar edecek sinir bozucu bir satıcının çıkacağını düşünebilirler. Bu hatta bir bant kaydıyla karşılaşacaklarının söylenmesi, konu hakkında bir şeyler öğrenmek isteyen, ancak bir ürün satın almayı henüz düşünmeyen insanlar için gerçekten ilgi çekici olacaktır.
İnsanlar bu hattı aradıklarında, özel rehberlerde de önerdiğim gibi sağlam ve kaliteli bir içerikle karşılaşmalarını sağlayın. Standart bir ön bilgi kısmından sonra potansiyel müşterilerinizin daha spesifik bilgilere yönelebilmesi için,” Pencerelere takılan hırsız alarmlarının kumlumu için 1 ‘e basınız, garaj kapılarına takılan hırsız alarmlarının kumlumu için 2 ‘ye basınız…” şeklinde bir sınıflandırma yapın.
Bu sistemin en büyük avantajı, insanlar bu tuşlara bastıkça, siz de en fazla ilgi çeken alanı öğrenmiş olacaksınız. Böylelikle daha sonra bu alanda daha fazla ürünü piyasaya sürebilirsiniz. Diyelim insanlar en çok 5 ‘e basıyorlar, bu alt konuya özel olarak odaklanan bir ürününüzün olup olmadığını düşünün.
Her kayıtlı mesajın sonunda insanlara 0’ a basarak operatörle konuşma fırsatı da sunmalısınız. Bazı müşteriler, bilgilendirici mesajlarınızı dinledikten sonra harekete geçmeye ve ürünlerinizi satın almaya karar vereceklerdir. Sakın onların karşısına bir başka kayıtlı mesaj çıkararak bu müşterileri kaybetmeyin.
Günün her saatinde bu canlı görüşmeleri şahsen yapmanız mümkün değilse bile bu operatör sistemini hayata geçirebilirsiniz. Bu hizmeti veren firmalar olduğu gibi, çevrenizden birileri evlerinden hiç çıkmadan ve günde yalnızca bir iki telefon görüşmesi yapıp sipariş alarak ufak bir ek gelir kazanma fırsatını değerlendirmek isteyebilir.
23. Danışma Hattı
Hem hizmet sunan hem de hizmet alan kişi için, ufak bir yardım karşılığında ufak bir ücret talep etmek işe yarayabilir mi? Elbette! Ve bu sistemi uygulamaya koymanın yollarından biri de bu hizmet için bir telefon numarası satın almaktır. Bir uzmanla on beş dakikalık görüşme karşılığında belirli bir ücretin talep edildiği bir sistemi daha önce bizzat kullanmıştım.
Elbette ki bu yöntem sizin en öncelikli kâr modeliniz olmayabilir. Sonuçta seçtiğiniz konunun uzmanı da olmayabilirsiniz. Ancak eğer halihazırda bir konuda uzmanlığınız varsa, bu modelle bir internet sitesi kurmak veya hizmet arayanlara ulaşmak için fazla çaba sarf etmenize gerek kalmadan, kısa zamanda ufak bir gelir elde etmeniz mümkündür.
Eğer seçtiğiniz konunun uzmanı değilseniz, bu durumda bu hizmeti konunuzun uzmanlarıyla görüşmeler yapmak üzere kullanabilirsiniz.
Dijital pazarlama konusunda bazı kişiler kendi danışmanlıklarını satmak için bir funnel alt yapılı sitesine çekerek ücretsiz randevu aldırma konusunda bir sistemleri vardır.
24. Teleseminer veya İnternet Üzerinden Seminerler
Bilgi temelli ürünlere odaklı bir iş kurma sürecinde teleseminerlerin ve internet üzerinden verilen seminerlerin önemi anlatmakla bitmez.
Teleseminer sayesinde kırk beş dakika ile iki saat arasında değişen bir süre boyunca sizin yaptığınız ya da sizinle yapılan bir görüşmeyi veya bir sunumunuzu bir grup insana telefonda dinletirsiniz. İnternet üzerinden yapılan bir seminerde ise aynı hizmeti bilgisayarda sunabilirsiniz. İnternet katılımcıları yine sizi telefon hattından dinlerler, ancak aynı zamanda bilgisayarlarından özel bir hizmet sitesine kaydolarak sizin bilgisayarınızın masaüstünü görme şansını yakalarlar.
Önce neden teleseminerlerin harika ürünler oldukların bakalım, ardından internette seminer konusuna dönelim.
A. Teleseminerler karşılıklı konuşmanın en ucuz yoludur
Yazılı metinler pek çok durumda son derece iyidir. Tıpkı okuduğunuz e-kitap gibi, bu metinler çok faydalı bilgiler sunabilir. Ancak eğer şu anda sizinle telefon aracılığıyla bağlantı kursaydım, bu konuda çok daha heyecanlı ve istekli olmanızı sağlayabilirdim. Çünkü insanlar hemen her zaman karşılıklı konuşmaları yazılı metinlere tercih ederler.
B. Teleseminerler gerçek bir samimiyet duygusu yaratabilir
Teleseminer aracılığıyla içerik sunma konusunda yetenekliyseniz, katılımcılar kendilerini sizinle bire bir iletişim kuruyormuş gibi hissedecektir. Bu da sunumun etkisini gerçekten çok artırır.
Ama teleseminer sırasında size, orada yalnızca siz ve ben varmış gibi hissettirebilirim. Size isminizle hitap edemesem bile, yine de doğrudan sizinle konuşurum. Eğer elimdeki malzeme size ilginç geliyorsa, bu dununda seminer boyunca ilginizi üzerimde tutabilirim.
C. Teleseminerler sizin istediğiniz kadar aktif veya pasif olabilir
İsteğinize bağlı olarak bu seminerler herkesin katılımıyla soru-cevap şeklinde ilerleyebileceği gibi, takipçilerin iki kişilik bir görüşmeyi veya yapılan bir sunumu dinleyebilecekleri bir yapıda da kurgulanabilirler. En iyi yöntem, takipçi grubun özelliklerine göre belirlenebilir.
D. Web semineri kaydedip birçok kez kullanabilirsiniz
Bazı ufak önlemleri aldığınız sürece teleseminer sunumunuzun daima güncel kalmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin yakın zamandaki bir futbol maçından veya dışarıdaki havanın durumundan bahsederek sunumun yapıldığı tarihe ilişkin ipuçları vermeyin. Veya eğer bu gibi noktaları atladıysanız ve sunumunuzu yeniden kullanmak isterseniz, buna benzer yerleri sonradan keserek sunumunuzdan çıkarın. Böylece bir kez gerçekleştirdiğiniz bir işten tekrar tekrar para kazanabilirsiniz. Bundan iyi ne olabilir?
E. Dinleyicilerin hatta kaç kişi olduğunu bilmeleri gerekmez
Diyelim bilgi temelli yeni bir ürün tipine odaklanıyorsunuz ve henüz geniş bir müşteri kitlesi yaratamadınız. Yine de yalnızca tek bir kişiyle bile bir teleseminer gerçekleştirebilirsiniz. Dinleyiciniz telefon hattında kendisinden başka yüzlerce kişi daha olduğuna inanabilir; bunda hiçbir sorun yoktur.
Burada size, sayı konusunda dinleyicilerinize yalan söylemenizi önermiyorum. Yalnızca kaç kişinin hatta olduğunu hiç söylememenizi tavsiye ediyorum.
Bu yöntem yeni bir konuda bilgi temelli iş kurmaya başlayanlar için son derece uygundur. Bir otelin konferans salonunu kiralayıp o salonu doldurmaya çalışmaktan daha az risklidir. Diyelim ki kendinize güveniyorsunuz ve bir günlüğüne bir konferans salonu kiraladınız. Ya o gün berbat bir hava olursa ve toplantıya sizden, babanızdan ve bir üçüncü kişiden başka kimse gelmezse? Eğer bir teleseminer düzenlemiş olsaydınız, babanız ve o gelen üçüncü kişi motivasyonlarını kaybetmeden bilgilendirici birkaç saat geçireceklerdi ve siz sonradan bu sunumunuzu kaydederek tekrar tekrar insanlara sunabilecektiniz.
İnternet üzerinden seminer ise teleseminere ekstra bir boyut katarak bu deneyimi zenginleştirir. Böylelikle görsel eğilimli insanların seminerinizi dinlemekle yetinmeyip izlemeleri de mümkün hale gelir. Bilgi temelli bir ürün geliştirmeye ilk başladığınız dönemlerde muhtemelen elinizde çok özenle hazırlanmış zengin içerikli slaytlar olmayacaktır. Bu dunumda teleseminer yapmayı tercih etmelisiniz. Ancak güzel fotoğraflar, ekran görüntüleri ve Powerpoint sunumlarını toparladıktan sonra internet üzerinden seminerler düzenleyebilirsiniz.
Not: DVD’lerle ilgili bölümde de açıkladığım gibi, tüm müşterilerinizin sunumunuz boyunca bilgisayarlarının başında oturduğunu ve sizi dikkatle dinleyerek onlardan istediğiniz her şeyi yapmaya hazır olduklarını düşünmeyin. Bu nedenle internet üzerinden sunumlarınızı da, arabasıyla yolda giderken telefonla bağlanıp sizi dinlemek isteyecek insanlar olabileceğini göz önünde bulundurarak hazırlamalısınız. Örneğin, sunumunuzda” Evet, şimdi ekranınızın sol üst köşesinde…” gibi ifadeler olmamalıdır.
Dikkat! Teleseminer hattını herkesin birbirini duyabileceği şekilde ayarlamayın! Telefon hattında ne kadar çok insan olursa bir o kadar da iç içe giren konuşmalar, soluklar, köpek havlamaları, tabak çatal sesleri ve bebek ağlamaları duyacaksınız.
Bu durumun önüne geçmek için yapmanız, gereken şey, konferans moduna girmek ve böylece tüm dinleyenlerin sizi duyabilmesini, ancak hiçbir dinleyicinin telefon hattında konuşmamasını sağlamaktır. Daha sonra eğer isterseniz somları almak üzere hattı açabilirsiniz. Bu durumunda da insanların sırayla ve düzenli bir şekilde konuşmalarım sağlayan teknolojik çözümler bulabilirsiniz.
Bir teleseminer gerçekleştirirken ürünlerinizi yeniden ve farklı biçimlerde piyasaya sürme fikrini aklınızdan çıkarmayın. Örneğin teleseminerinizin ses kayıtlarını piyasaya sürebileceğiniz gibi, bu seminerin metne dökülmüş halinin de bir alıcısı olabileceğini göz önünde bulundurun.
25. Deneme Sürümleri
Günümüzde yazılım piyasasında beklentiler iyice yükselmiş durumda. Artık hiç kimse yarı işlevsel bir yazılımı belirli bir süre boyunca bilgisayarına yükleme riskini almıyor.
İnsanlar bir yazılımı satın alma kararını vermeden önce yazılımın tüm fonksiyonlarını denemek ve bilgisayarında nasıl çalışacağını görmek istiyorlar. Eğer bir yazılım satma durumunuz varsa, insanlara deneme sürümünü de mutlaka sunmalısınız.
26. iPhone Uygulamaları
Burada iPhone’un adını özel olarak belirtmemin tek nedeni bu telefonun, özel uygulamalar konusunda lider konumda olması. Yoksa Samsung ve diğer pek çok marka ve model telefonun da özel uygulamaları bulunuyor. Kısa bir süre öncesine kadar telefonlara yönelik kaliteli yazılım uygulamalarının sayısı çok azdı. Ancak telefonların donanım özellikleri geliştikçe bu alanda da durum hızla değişti.
Bugünlerde bir bilgisayar meraklısına yalnızca bir tişört tasarımı kadar bir ücret ödeyerek özel bir telefon uygulaması yaptırmak mümkün. Bu uygulamalar çok moda oldukları için, her uygulamanın kendi alanında özel bir çekiciliği de oluyor.
Hemen “Ama benim durumum farklı” demektense, bilgi temelli ürününüzün cep telefonu uygulamasına dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğini düşünseniz iyi edersiniz. Bu uygulama basit bir hesap makinesi veya şehir, bölge ve tarihe göre değişiklik gösteren bir veri tabanı dahi olabilir.
Uygulamanızı ücretsiz olarak dağıtmak sonraki ürünleriniz için size pek çok fırsat sunacaktır. Uygulamanız yeterince iyiyse, bunun karşılığında 50-100 TL arasında değişen bir ücret talep edebilirsiniz.
27. Yazılım
Deneme sürümleri ile normal sürümlerin arasındaki tek fark, bu ikinci pazarlama şeklinde bir deneme sürümünün olmaması ve ücretin ilk kullanım öncesinde talep edilmesidir. Ancak bu ikinci yönteme başvuracaksanız, müşterilerinize para iade garantisi vermeyi unutmayın.
Bu arada şunu da belirtelim ki bugün yazılım piyasası on sene öncekinden çok daha farklı bir noktada. Eskiden kutu içerisinde satın alınan ve evinize götürüp kurmanız gereken yazılımlar bugün internet üzerinden sunuluyor ve siz parasını ödedikten sonra, uzaktaki bir sunucuda bulunan yazılımı, hiçbir şey indirmeye gerek kalmadan bilgisayarınızda kullanabiliyorsunuz.
Böylelikle kurma sürecinde yaşanan muhtemel sorunlar aşılmış oluyor ve müşteri memnuniyeti daha da artıyor. Üstelik bu yolla yazılımların güncellenmesinde ve destek hizmetlerinde yaşanabilecek aksaklıklar da en aza iniyor.
28. Online Hesaplama Aracı
Ürününüze bir yan hizmet eklemeniz ilgiyi ve satışı artırır. Çevrimiçi hesaplama araçları tam da bu nedenle ücretsiz de olsalar çok işe yarayan şeylerdir.
Örneğin” GERÇEK yaşınızı hesaplayın” testleri çok ilgi çekicidir. İnternetteki pek çok sitede bulunabilen bu testlerde kullanıcılar bir dizi soruyu yanıtlayarak doğum yıllarından bağımsız olarak bedenlerinin ne kadar yaşlandığını ölçebilirler. Kilo verme veya gerçek aşkınızı bulma ihtimalinizi ölçen araçlar da benzer bir mantıkla çalışırlar.
Böyle bir araç geliştirecekseniz size tavsiyem, bu aracı kullanacak insanlardan başlangıçta kişisel bilgilerini talep etmemeniz. Ancak test bittiğinde, sonucu görebilmeleri için kullanıcılardan isimlerini ve geçerli e-posta adreslerini ister ve testin sonucunu bu e-posta adresine gönderirsiniz. Böylelikle kullanıcılar, testin sonucunu görebilmek için gerçek e-posta adreslerini size vermek durumunda kalırlar.
Telefon uygulamalarında olduğu gibi bu hesaplama aracı konusuna biraz kafa yormak ve konunuzla ilgili bir hesaplama aracı geliştirip geliştiremeyeceğinizi enine boyuna düşünmek size önemli bir katkı sağlayabilir.
29-30. PDF Şeklinde Sunulan Söyleşi Serileri
Daha önce bu üründen bahsetmiştik aslında. Eğer PDF terimini hiç duymadıysanız, bu terim Portable Document Format (Taşınabilir Belge Biçimi) teriminin baş harflerinden oluşur. Bu biçimdeki dokümanları dünyadaki hemen tüm bilgisayarlarda açabilirsiniz.
PDF uygulaması ücretsiz olarak internetten indirilebilir. Kullanıcılara bir Microsoft Word dokümanı göndermektense bir PDF göndermek daha iyidir, çünkü Microsoft Word kullanılmayan bilgisayarlarda da PDF’ler rahatlıkla açılabilir.
PDF’ler para istemeden önce ilgililere biraz içerik sunmanın iyi bir yoludur.
31. Ücretsiz Ses Kaydı
Ücretsiz PDF’ler gibi, bir söyleşinin veya sunumun ücretsiz ses kaydı da insanların ilgisini çekmenin iyi bir yoludur. İnsanlar sizin sesinizi duyar ve içeriğinizi sevip sevmediklerine karar verirler. Bu dosyalar on dakika ile bir saat arasında değişen uzunluklarda olabilirler.
Mesela WhatsApp veya Telegram gibi sohbet uygulamalarında grup oluşturup oraya sesinizi, görüntünüzü kaydeder müşterilerinizi de sürekli canlı tutarsınız.
32. Danışmanlık
Bu ürün, ancak kendi ekibinizdeki kişileri danışman olarak eğittiğinizde, dolayısıyla hizmetinizin ileri bir aşamasında devreye sokulabilir.
Pek çok potansiyel yatırımcının tam olarak ne yapmak istedikleri ve ne bekledikleri konusunda kafaları net olmadığı için, mesela birileri emlak yatırım işinde bu potansiyel müşterilere ücretsiz danışmanlık hizmeti sunuyor. Otuz dakika boyunca bu kişiler ekibinden bir danışmanla baş başa görüşüyor ve akıllarındaki soruların yanıtlarını buluyorlar.
Elbette bu danışmanları istihdam etmenin önemli bir maliyeti var. Bazı insanlar bu ücretsiz hizmetin sonunda emlak yatırımının kendilerine uygun olmadığına karar verebiliyor. Ancak yine de bu hizmet, almadan önce verme prensibini uygulamak için güzel bir fırsat.
Ayrıca benim durumum farklı düşüncesiyle yatırım yapmaktan çekinen potansiyel müşteriler de bu danışmanlık hizmeti sayesinde kendi durumlarını bir uzmanla tartışma ve emlak yatırımının kendilerine gerçekten uygun olup olmadığını anlama fırsatım yakalıyorlar.
32. Yemek Seminerleri
Bu da bir hizmeti veya ürünü olgunlaştırdıktan sonra hayata geçirebileceğiniz bir diğer uygulamadır. Burada listenizdeki potansiyel müşterilere, ilanlar aracılığıyla bulduğunuz isimlere veya her iki gruptan farklı insanlara davetiyeler göndererek işe başlarsınız.
Bu kişiler, düzenlediğiniz bir öğle veya akşam yemeğine hiçbir ücret ödemeden katılır ve burada ürününüz veya hizmetinizle ilgili sunumunuzu dinlerler ve size akıllarındaki soruları sorarlar. Eğer toplantı güzel bir biçimde organize edilirse, bu seminerler insanlara satın almak üzere oldukları şey hakkında kapsamlı bilgi verirler. Türkiye’de de bu revaçta olan bir uygulamadır.
34. Günlük Seminerler
Bu aslında 33 numaralı ürünle aynı uygulamadır ve genellikle cumartesi günleri yapılır. Bu organizasyona katılmak isteyenlerden 850 TL almak, ardından da bu parayı vereceğiniz bilgilerin karşılığı olarak kendinize saklamak veya katılımcılara seminer sonunda iade etmek sizin tercihinize göre değişir.
Bu seminer için özel bir konferans salonu kiraladıysanız, insanların ücretsiz olarak kayıt yaptırmalarını, ardından da son anda kayıtlarını geri çekmelerini veya kaydı iptal bile etmeden seminere katılmamalarını istemezsiniz. 500 TL bir depozitoyu geri ödemek kaydıyla almak bu durumlara karşı iyi bir güvencedir.
35. Ücretli Danışmanlık
Bir hizmeti veya ürünü tam olarak geliştirdikten ve piyasada yer ettikten sonra ücretli danışmanlık vermeyi düşünebilirsiniz. Bazı insanlar hem kendi durumlarının daha farklı olduğu ve özel ilgi gerektirdiği konusunda ısrarcıdır hem de uzaktan eğitim paketi satın alma veya birkaç günlük özel eğitimlerinize katılma konusunda isteksizdir. Bunun yerine saat başına belli bir ücret karşılığında danışmanlığınızı tercih ederler.
Eğer yüz yüze çalışma konusunda istekliyseniz, bu kişiler sizin en iyi müşterileriniz haline gelebilirler. Bunun için sizi tatmin eden bir fiyat belirlersiniz. Dünyaca tanınan Anthony Robins’in bildiğim kadarıyla yıllık danışmanlık ücreti 100.000 dolar civarındaydı. Siz danışmanlık hizmetinizi bu fiyattan başlatmayabilirsiniz, ancak bu hizmetin iyi bir gelir kapısı olabileceğini de göz ardı etmeyin.
Bu hizmeti verirken paranızı hizmet öncesinde almanızı öneriyorum. Eğer işe yeni başlıyorsanız ve alanda fazla tanınmıyorsanız, bu hizmeti daha çok satabilmek için potansiyel müşterilerinize şunu söyleyin:” Sizinle daha önce hiç çalışmadık ve muhtemelen, bu danışmanlık seansı sonunda paranızın karşılığım alıp alamayacağınızı merak ediyorsunuz.
Ancak ben, ilk danışmanlık seansımın sonunda, eğer herhangi bir nedenden dolayı beklentilerinizin karşılanmadığını düşünüyorsanız, ödediğiniz ücretin tamamını iade ediyorum.” Göreceksiniz ki çok az sayıda insan paralarının iade edilmesini isteyecek.
Bu arada bu para iadesi uygulamasını yalnızca ilk seansla sınırlı olduğunu unutmayın. Eğer sizden ikinci bir seans talep edilmişse, bu durumda alınan hizmetten memnun kalındığını varsayabilirsiniz.
36. Eğitim Kampı
Bu eğitimler hem katılımcılar hem de sizin cebiniz için çok faydalıdır.
Daha önce de dediğim gibi katılımcılar birkaç gün boyunca kendilerini tamamen konuya vererek sizi dinlerler ve kafalarındaki her sorunun yanıtını burada bulurlar. Eğer soru sormaya çekiniyorlarsa, bu durumda da başkalarının sorularından ve onlara verilen yanıtlardan yararlanma imkânını elde ederler. Birkaç gün boyunca yalnızca sizin hazırladığınız içeriğe ve örnek olaylar ile sık yaşanan sorunlara odaklanma şansını yakalarlar. Yine bu eğitimlerde kendileriyle benzer amaçları ve ilgileri olan insanlarla da tanışmış olurlar.
Eğer bir eğitim kampı organize ettiyseniz, her anını videoya kaydetmeyi ihmal etmeyin. Eğitimin sonunda, bir sonraki eğitiminizin tanıtımı için bu çekimlerden seçtiğiniz bölümleri sitenize koyabilir, eğitimlerin ses kayıtlarını ve yazıya dökülmüş hallerini ayrı birer ürün olarak da sunabilirsiniz.
21 numaralı ürünü anlatırken tüm eğitimi ücretli web kaydı yapılarak sunmanın sakıncalarından bahsetmiştim. Ancak eğitim kampından seçtiğiniz bir bölümü ürün olarak sunabilir veya kamptaki eğitim kalitesinin bir kanıtı olarak ücretsiz biçimde dağıtabilirsiniz.
37. Eğitim Gezileri
Sizin odaklanacağınız sektörü bilmiyorum, ancak bazı sektörler için eğitim gezileri çok çekici ve yararlı olabiliyor. Örneğin emlak sektöründe bir grup insan eğitim için bir araya topladığınızda, genellikle onları bir otelin konferans salonuna hapsetmiyorsunuz.
Bunun yerine tüm katılımcılar bir otobüse doluşup ilgilendikleri şehirde geziyor ve yatırım yapmayı düşünebilecekleri konut ve arazilere bakıyorlar. Bu ilginç yaklaşım sayesinde katılımcılar sizi ve diğer uzmanları işbaşında görüyor ve bir seminer salonunda not tutmaktansa pratiğe yönelik bir eğitim almış oluyorlar. Bu arada eğitim gezilerinde seminer düzenlenmez diye bir kaide de yoktur.
Fotoğrafçılık alanında da bu uygulama yaygındır. Uzman eğitmenler katılımcıları çekim için ideal bir noktaya götürerek nasıl daha iyi fotoğraf çekilebileceğini uygulamalı bir şekilde gösterirler. Bu eğitim gezileri antikacılık ve balıkçılık gibi farklı alanlarda da başarıyla uygulanabilir.
Türkiye’de Ufoloji konusunda uzman olan Farah Yurdözü’nün tarihi yerleri gezdirme ve bilgi verme konusunda ücretli eğitim seminerleri vermektedir.
38. Tekne Gezileri
Bazı satıcılar, özellikle mevsimin uygun olduğu dönemlerde bir tekne kiralayıp, katılımcıları bu tekneyle birkaç günlük gezilere davet eder ve bu gezi sırasında da eğitimlerini ve satışlarını gerçekleştirirler.
Eğitim kampları ve eğitim gezileri gibi tekne gezilerinde de tek bir eğitmen değil, birden çok eğitmen görev alır. Daha önce bir ekiple çalışmadıysanız, sektörünüzde tanınan diğer insanlarla bağlantıya geçerek tekne gezilerinizde sunum yapmalarını teklif edebilirsiniz.
Böylelikle hem sizin iş yükünüz biraz azalmış olur hem de onların sunumları katılımcılara sizinkinden daha farklı bazı bilgiler sunabilir. Ayrıca davet ettiğiniz kişiler kendi ürünlerini de burada pazarlayabilir ve siz de satışlardan belirli bir pay talep edebilirsiniz.
Mükemmel bir kavram: Devamlılık
Bilgi temelli ürünler konusundaki en harika kavramlardan biri Devamlılıktan kasıt, müşterilerin, onlara sunduğunuz bir ürünün veya hizmetin karşılığı olarak uzun süre boyunca size düzenli (genelde aylık) ödeme yapmasıdır. Şimdi bu devamlılık kavramının uygulandığı temel ürünleri inceleyelim.
39. Bülten
Bültenler bilgi temelli bir iş kurmanın en iyi yollarından biridir. Daha önce de belirttiğim gibi bir bülten tek bir sayfa da olabilir, on iki veya daha çok sayfadan da oluşabilir.
Burada ana fikir, müşterilere bir konu hakkında düzenli olarak en güncel bilgileri vermek, onları en son gelişmelerden kolay anlaşılır bir dille haberdar etmektir. Bir bültende, koca bir rehber veya saatler süren DVD setlerinden farklı olarak, önceki bültenden sonra gelen yeni bilgiler ve haberler günlük konuşma diliyle özetlenir.
Hazırladığınız bülten yeni teknikler, eski tekniklerin yeni uygulamaları, soru-cevap bölümü, sık karşılaşılan sorunlar ve bunların çözümleri ile piyasanın güncel durumu hakkındaki yorumları içerebilir. Örneğin domates yetiştiriciliği konulu bültenlerinizde, geçen sene tarım alanında büyük sükse yapan özel bir organik gübre çeşidinin nasıl kullanılabileceğinden bahsedebilirsiniz. Sanırım ana fikri anladınız.
Bülteninizin biçim olarak çok parlak ve albenili olması gerekmez. Hatta işin tuhafı, piyasadaki ürünlerin pek çoğu o kadar albenili ki, sizin bülteninizin sade olması, hatta daktiloda yazılmış gibi görünmesi sizi farklı kılıp daha profesyonel algılanmanızı sağlayabilir. Milyon dolarlık bülten imparatorlukları kuran ve son derece basit bültenler hazırlayan satıcılar tanıyorum.
Bültenin bir başka olumlu yönü de şudur: İnsanlar verdiğiniz bilgiler için düzenli para ödediklerinden, söylediklerinize daha çok önem vereceklerdir. Açık fikirli okurlarınız bu sayede kendilerine yarar sağlayabilecek diğer ürünlerinizin de müşterileri haline gelecektir. Bültenlerinizin arasına koyacağınız ufak ilanlar da tek başına göndereceğiniz ilanlardan daha çok ilgi çekecek ve daha fazla satış yaratacaktır.
Aynı zamanda bülten okurlarından her ay bir şeyler yapmalarını istemek de iyi bir fikirdir. Örneğin bir anket doldurmalarını, bir soruya yanıt göndererek yarışmaya katılmalarını isteyebilir veya yalnızca bülten abonelerine özel bir indirimden faydalanmalarını sağlayabilirsiniz. Abonelerinizi her ay bir şeyler yapmaya alıştırmak, onlardan bir etkinliğe katılmalarını veya bir ürünü satın almalarım talep etmek, vereceğiniz ilanlarda da işinize yarayacaktır.
40. Site Üyeliği
Doğru uygulandığı takdirde üyelik sistemiyle işleyen tek bir site size ciddi bir ek gelir kaynağı sağlayabilir. Bu siteler hem bültenlerinizin kullanıcılarına düzenli bir hizmet sağlarlar hem de abonelerin forumları kullanarak birbirleriyle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanırlar. Bazı siteler üyelerine çevrimiçi özel araçlar veya ücretsiz bazı ürünler de sunarlar.
Bu siteler insanlara bir aidiyet duygusu da yaşatırlar. Eğer düzgün işletilen bir forum sistemi varsa, üyelerde bir topluluk bilinci de gelişecektir. Forum düzgün işletilirse, sitenizdeki forum herkesin her konuda aklına geleni söylediği, üyeliğin serbest olduğu sıradan forumlardan farklı olacaktır.
Düzgün işletilen forumlarda tam zamanlı görev yapan moderatörler bulunur ve bu moderatörler hem sorulan soruların yanıtlanmasını hem de insanların bu forumlarda saygı sınırlarını aşmamasını sağlarlar.
41. Haftalık Fakslar
Bu kulağa çok klişe geldiğini biliyorum. Ama haftalık fakslar bülten uygulamasının bir alttürü olarak değerlendirilebilir. Haftalık göndereceğiniz faksları ya tek başlarına ya da daha geniş kapsamlı bir ürün paketinin parçası olarak müşterilerinize önerebilirsiniz.
Elbette ki bugünlerde e-postalar faks mesajlarının yerini almış durumda. Ancak her gün posta kutunuza o kadar çok gereksiz e-posta düşüyor ki, bunları okumadan silebiliyorsunuz. Oysa faks, hem e- posta kadar hızlı hem de somuttur. Gönderilen bir faksın okunma ihtimali, e-postaya göre çok daha fazladır.
42. Koçluk
Piyasada yer edinmiş koçların yıllık gelirleri milyon dolarları bulabiliyor. Tabii bu kadar yüksek bir gelir elde etmek için müşterilerinize gerçekten çok yararlı bilgiler vermelisiniz. Koçluk çok verimli bir uygulamadır.
Başlarda koçluk çalışmalarınız karşılıklı yapılan seanslar şeklinde olsa da bu durum zamanla değişebilir. Ara sıra yine böyle tek kişilik koçluk seansları yapsanız da alanınızda tanındıkça, gruplara da koçluk yapabilirsiniz.
Bu grup sisteminin bazı özel yararları vardır. Gruptaki herkes diğerlerinin başarıları, fikirleri, karşılaştıkları zorluklar ve akıllarındaki sorular konusunda bilgilenir. Sekiz-on kişilik bu grupların üyeleri zamanla kendi aralarında bir birliktelik duygusu geliştirir, birbirlerini tanıyıp iş birliği yapmaya başlarlar.
Bu koçluk sistemini eğitim kamplarınıza katılan müşterilere önerebilirsiniz. Koçluk hizmetinin ücreti daha yüksektir, ancak içeriği de alıcıların ihtiyaçlarına göre özel olarak düzenlenir. Bir koçluk grubu oluştururken aklınızda tutmanız gereken önemli bir nokta, yaklaşık olarak benzer deneyim seviyesindeki insanları bu gruplarda bir araya getirmenizdir. Aksi takdirde koçluk seansları deneyimli katılımcıları sıkarken, deneyimsiz olanlar için fazla karışık görünebilir.
İşinizde gerçekten ilerlediğinizde, artık başka koçların idaresini ve danışmanlığını da yapabilirsiniz. Bu diğer koçlar çoğu kez sizin en başarılı öğrencileriniz arasından çıkacaktır. Hem sizin sisteminizi en başından beri bilen hem de bu sistemde öğrencilerin yaşadığı sorunları birinci elden tecrübe eden bu öğrenciler, aynı zamanda sisteminizin başarılı olduğunun da en somut göstergeleridir. Bu nedenle kârınızın bir bölümünü onlarla paylaşmanız makul bir tercihtir.
Umarım bu listenin sonunda önünüzdeki fırsatların çokluğu karşısında biraz olsun heyecanlanmışsınızdır. Elbette ki buradaki ürün çeşitlerinin hepsini değilse bile pek çoğunu daha önceden siz de biliyordunuz. Ancak yine de bu bölümü tekrar tekrar okumak size çok yararlı olacak, zihninizi açacaktır.
Elinizde artık en azından iyi bir ürün fikri olduğunu ve bunu pazarlamaya hazır olduğunuzu varsayarsak, bir sonraki adımınız bu ürünü tüm dünyaya ilan etmek olmalıdır. Artık işinizi kurma vakti geldiğine göre, bir sonraki bölümde bunu nasıl yapacağınıza bakacaz.
Beni izlemeye devam edin…